10. Uluslararası Elektronik, Bilgisayar ve Hesaplama Konferansı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, baz istasyonlarının kazma-kürek, davul-zurna eşliğinde yıkılmasının bilişimin kurban edilme törenleri olduğunu bildirdi.

Turgut Özal Üniversitesi Konferans Salonunda düzenlenen 10. Uluslararası Elektronik, Bilgisayar ve Hesaplama Konferansında konuşan Acarer, dünyada 7,1 milyar mobil cihaz abonesine karşı 3,5 milyar diş fırçası bulunduğunu belirterek, "Dünya nüfusunun neredeyse tamamı mobil abone, dünya nüfusunun yarısı sadece diş fırçası kullanıyor" dedi.

Bilişim sektörünün yaşam şekli haline geldiğini dile getiren Acarer, Türkiye'nin, mobil kapsamın en fazla, ara bağlantı ücretleri ile tarifelerin en düşük olduğu, sosyal paylaşım sitelerinin Brezilya'dan sonra en fazla kullanıldığı, Avrupa'da en çok konuşan ve mesaj atan ülke olduğunu anlattı.

10 yıl önce geniş bant abone sayısı 3 bin iken bugün 10 bin kat artarak 34 milyonu geçtiğini belirten Acarer, 10 yıl önce aylık telefon kullanımının 49 dakikadan bugün 323 dakikaya ulaştığını, yurt dışı internet kapasitesinin son 7 yılda 63 kat artığını söyledi.

"Davul zurnayla baz istasyonu yıkılıyor"

Bilişim sektöründe katedilen mesafeye rağmen alınması gereken önlemler olduğuna dikkati çeken Acarer, data trafiğinin her yıl 2 kat arttığını, sabit ve mobil şebekelerde önlem alınmazsa, yaklaşık 3 yıl sonra şebekelerin çökeceği uyarısında bulundu. Yapılması gerekenin fiber altyapıyı ve mobil ağın hızla geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Acarer, "Bu sistem tıkanacak. Üzüldüğümüz şey bunları hızla tesis etmemiz gerekirken maalesef, bazı belediyelerde, davul-zurna eşliğinde baz istasyonları yıkılıyor. Bunla ilgili tören yapılıyor. Altını çizerek söylüyorum, baz istasyonlarının kazma-kürek, davul-zurna eşliğinde yıkılması bilişimin kurban edilme törenleridir. Baz istasyonundan ne kadar uzaklaşırsanız cep telefonunuz o kadar zararlı hale gelir. O kadar tehlikeli hale gelir. Çünkü cep telefonu baz istasyonundan çalışır" diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü'nden geçen hafta Türkiye'ye gelen heyetin, cep telefonlarının kansere etkisinin olmadığına ilişkin açıklamalarının bulunduğunu, ancak bunun kamuoyunda yer almadığını ifade eden Acarer, "Bir fısıltı gazetesinin ortaya attığı iddia, bir anda yayılıyor. Biz bilişimi geliştireceksek, mutlaka hem sabit altyapıyı hem de mobil altyapıyı geliştirmemiz lazım" dedi.

Lisanslı operatörlerin, 10 yıl sonra tüm mallarını devlete iade edileceğini belirten Acarer, "Türk Telekom'un satışı yapılmadı, 18 yıllığına kiraya verildi. Turkcell, Avea, Vodafone için de aynı şey geçerli. 10 yılları kaldı. 10 yıl sonra süreleri doluyor ve bunlar tüm mal ve mülklerini devlete iade edecekler. Bundan sonra devam edecekler mi? Başkaları mı alır, o zaman siyasi otoritenin vereceği karardır bu. Bu zarar verilen teçhizatlar 10 yıl sonra devletin olacak. Devletin malına zarar veriliyor" diye konuştu.

"Sayısal yayıncılığa geçişte geç kaldık"

Avrupa ülkelerinin sayısal yayıncılığa geçtiğini, Türkiye'nin ise analogdan sayısala geçişte geç kaldığını ifade eden Acarer, Türkiye'nin bu durumu avantaja çevirebileceğini söyledi. Sayısal yayıncılığa geçmek için milyar dolarlık yatırımların yapılacağını ancak bu yayınları geniş kitlelerin kullanmayacağını anlatan Acarer, "Bizim sayısal yayıncılığa geçme zorunluluğumuz yok. Sayısal yayıncılıkla ilgili tek sorunumuz bandı, komşu ülkelere enterfere etmeyecek şekilde planlama ve kullanma zorunluluğumuzdur. Yani çevre ülkeleri enterfere etmediğimiz sürece sayısal yayıncılığa geçme zorunluluğumuz yok" dedi.

Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral da yurt içi ve dışından çok değerli bilim adamlarını misafir eden konferansın, her yıl güç kazanarak geliştiğini söyledi. - Ankara