Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) İstişare Kurulu Eş Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Dünyanın ekseni batıdan doğuya doğru kayarken, bu eksenin tam ortasındaki Türkiye giderek daha fazla ön plana çıkıyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde UİP tarafından, TİM ev sahipliğinde "Sürdürülebilir Küresel Rekabette Ortadoğu ve Kuzey Afrika" başlığıyla düzenlenen 4. Boğaziçi Zirvesi'nin açılışında konuşan Büyükekşi, dünya ekonomilerinde son derece önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, gelişmiş ülkelerde art arda yaşanan krizlerin, gelişmekte olan ekonomileri daha fazla öne çıkardığını kaydetti.
Dünya ekonomik dengesinin, batıdan doğuya kaydığı bir dönemeçte olunduğunu vurgulayan Büyükekşi, bu süreçte yüksek büyüme potansiyeli olan gelişen ülkelerin, hem iç pazara hem de dış ticarete bağlı olarak büyümesini sürdürdüğünü ifade etti.
Büyükekşi, bu trendin güçlenerek süreceğini kaydederek, şunları söyledi:
"Dünyanın ekseni batıdan doğuya doğru kayarken, bu eksenin tam ortasındaki Türkiye giderek daha fazla ön plana çıkıyor. Türkiye'yi bir ticaret ve yatırım merkezi olarak öne çıkaran çok farklı özellikler var. Ancak Türkiye'yi öne çıkaran en büyük özelliklerinden birisi dış ticarette karşılıklı işbirliğine verdiği büyük önem. Türkiye artık komşularıyla daha fazla ticaret yapıyor. Türkiye'nin 8 komşusuyla yaptığı ihracat son 10 yılda 2 milyar dolardan 28 milyar dolara çıktı. Türkiye'nin ihracatı son 10 yılda 3 kat artarken, komşularına ihracatı 14 kat arttı. Bu rakamlar, Türkiye'nin pek de fazla söze ihtiyaç olmadan, bölgesel işbirliklerine ne derece önem verdiğini ispatlıyor."
Türkiye'nin çok zor coğrafyalarda çok zor işler üstlendiğine işaret eden Büyükekşi, "Ticaret yapmanın birçok engelle karşılaştığı coğrafyalarda Türkiye dürüst ve adil ortalıklar kuruyor. Çünkü biz daima kazan-kazan ilkesini savunuyoruz. Çünkü her iki tarafın kazandığı bir oyunun, her iki tarafa da daha fazla refah getirdiğini, kardeşliği güçlendirdiğini, dostluğu perçinlediğini ve bunun sonucunda da her iki tarafından vatandaşlarının kazandığını çok iyi biliyoruz" şeklinde konuştu.
Büyükekşi, zirvenin gündeminin ağırlıklı olarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi olduğunu anımsatarak, yükselen bu coğrafyanın, Türkiye için çok önemli fırsatları barındırdığını ifade etti.
Türkiye'nin bölge ülkelerine ihracatının 11 kat artarak 5 milyar dolardan 52 milyar dolara yükseldiğini dile getiren Büyükekşi, "Son 10 yılda, bölge ülkelerinin ihracatımızdaki payı yüzde 14'ten yüzde 36'ya yükseldi. İthalatımız ise 5 milyar dolardan 25 milyar dolara yükseldi. Türkiye'nin bu coğrafya ile yaptığı dış ticaret 77 milyar doları buldu. Biz bu dış ticaretin artmaya devam edeceğine inanıyoruz" diye konuştu.
Büyükekşi, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmak için yakın bölgelerle işbirliği ve karşılıklı yatırımları artırmak istediklerini kaydederek, TİM olarak ülkenin gelişimine verdikleri desteği sürdürdüklerini ve inovasyonun Türkiye geleceğinde kritik rol oynayacağını sözlerine ekledi.
"Küreselleşme sürecinde, ülkeler birbirine daha fazla bağımlı hale geldi"
UİP İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin de, 2010'dan 2030 yılına kadar, dünyanın batısında üretilmesine alışılmış 10 trilyon dolarlık bir katma değerin, dünyanın doğusuna doğru hareket edeceği bir sürecin analiz edildiğini belirterek, "Eğer dünyanın batısından doğusuna 10 trilyon dolarlık bir katma değer, satın alma gücü hareketi olacaksa, Türkiye bu hareket içerisinde mutlaka bölge ülkeleriyle işbirliği süreci içerisinde, bu 10 trilyon dolarlık büyük katma değer hareketinden pay alması gereken bir ülke" dedi.
Alkin, bu nedenle bölge ülkelerini 4. Boğaziçi Zirvesi'nde bir araya getirdiklerini kaydederek, "Böylece belki de 10 trilyon dolarlık dünyanın doğusuna doğru hareket edecek katma değerin, belki de 2 trilyon dolarlık bölümünü biz bulunduğumuz coğrafyada, birlikte işbirliği yürüterek burada tutabilir ve dolayısıyla bulunduğumuz coğrafyanın yaşam standardını daha hızlı büyütebiliriz" ifadelerini kullandı.
UİP İstişare Kurulu Eş Başkanı Ali Coşkun ise dünyada küreselleşme sürecinde ülkelerin birbirine daha fazla bağımlı hale geldiğine dikkati çekerek, dünyanın herhangi bir yerinde sebebi ne olursa olsun çıkan kıvılcımın tüm ülkeleri etkilediğini söyledi.
Ülkelerin dünya pazarlarında mevcut varlıklarını sürdürebilmelerinin, gelişmeleri doğru ve zamanında değerlendirebilmeleri ile rekabet güçlerini artırmalarına bağlı olduğunu aktaran Coşkun, "İnsanların, sevgiye, barışa, dostluklara ve her alanda yapılacak iş birliğine daha çok ihtiyaç duyduğu günümüzde, ülkelerimizi yakından ilgilendiren konuların Boğaziçi Zirvesinde etraflıca görüşülmesinin geleceğe yönelik gelişmeler ve kararlarda önemli bir adım olacağına inanmaktayız" dedi.
Coşkun, stratejik hammadde durumundaki petrol ve doğalgaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 60'ını bünyesinde barındıran MENA Bölgesi'nin bu zirvede ana tema olarak ele alınmasının ayrı bir önem taşıdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"2003 yılından bu yana dünyanın serveti yüzde 68 oranında artarak 241 trilyon dolar seviyesine ulaşmış bulunuyor. Dünya hiç bu kadar zengin olmamış, aynı derecede servet dağılımı bu denli çarpık ve adaletsiz gelişmemişti. Son araştırmalara göre, nüfusun yüzde 10'u servetin yüzde 86'sına, geri kalan yüzde 90 nüfus servetin yüzde 14'üne sahip ve ultra zenginlerin sayısı yüzde 10 artmış durumda. Diğer taraftan 1 milyar kişi günde 1 dolar, nüfusun yaklaşık yüzde 50'si ise 2 dolar ile yaşama savaşı veriyor. Açlık ile tokluk arasındaki uçurumların böylesine tehlikeli hale gelmesi gerçek felaketlerin habercisi sayılamaz mı? Gerek bölgesel gerekse küresel düzeyde sorumluluk taşıyan Türkiye olarak olumlu sonuçlara ulaşmanın yolunun dostluk ve kardeşliğin egemen olduğu barış ortamında, dayanışma, işbirliği ve adil bölüşümden geçtiğine inanmaktayız." - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › 4. Boğaziçi Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?