4. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Türkiye'nin sadece rüzgardan elektrik üretimine değil rüzgar türbini üretebilmesi konusunda da büyük bir potansiyel taşıdığını söyledi.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen 4. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nde konuşan Ermut, Türkiye'nin jeopolitik konumu ve sanayi geçmişi gibi avantajlarını da kullanarak, bölgesel bir enerji merkezi olma amacını mutlaka gerçekleştireceğini ve bu kapsamda enerji ekipman üreticilerinin daha fazla destekleneceğini ifade etti.

Ermut, Türkiye'nin rüzgardan elektrik üretimi potansiyeline, rüzgar türbini üretebilmesini de eklemesi gerektiğini belirterek, "Yenilenebilir enerjide ekipman üreticilerinin yerli üretimi için çeşitli maliyet analizleri ve tedarikçi araştırmaları yapıyoruz. Saha çalışmalarında uygun yatırım amaçları bulunması halinde büyük destek sağlıyoruz" dedi.

Son 10 yılda enerji sektöründe rekabete dayalı piyasa oluşturulması ve uluslararası yatırımcıları Türkiye'ye çekmek adına çok önemli adımlar atıldığını aktaran Ermut, 2015 yılındaki tüm belirsizliklere ve bölgesel risklere rağmen ilk 8 ayda, toplam 12 milyar dolarlık yatırımın 1,2 milyar dolarının enerji olduğunu kaydetti. Ermut, 8 aylık toplam yatırım miktarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artışı ifade ettiğini söyledi.

Başbakanlık Yatırım Ajansı olarak, 2006 yılında faaliyete başladıklarını ve enerji sektörüne hassasiyetle eğildiklerini ifade eden Ermut, "Ülkemizin kalkınma hamlesinin en önemli ayağını oluşturan enerji güvenliği ve bu sektörde özellikle dışa bağımlılığın azaltılması gibi konularda çabalarımızı özellikle yoğunlaştırdık. Son 10 yılda serbest üreticilerin payı, yüzde 15'lerden yüzde 55'lere çıktı, özelleştirme programları ile bu oran daha da artacak. Uluslararası doğrudan yatırım girişlerine baktığımızda Türkiye'nin yapmış olduğu reform ve iyileştirmelerin arttığını görüyoruz" diye konuştu.

Ermut, son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yenilenebilir enerji kavramının yaygınlaştığına dikkati çekerek, "Gerek çevre bilinci, gerekse sonraki nesillere daha yaşanabilir dünya bırakma isteği, yenilenebilir enerji kaynaklarına ulaşma ve faydalanma imkanlarının artırılmasını zorunlu kılıyor, yenilenebilir enerji kurulumunda maliyetlerin düşmesi ile birlikte ülkemizin enerji politikalarındaki ağırlığı arttı" değerlendirmesinde bulundu.

Rüzgarda hedef 20 bin megavat

Türkiye'nin rüzgarda yaklaşık 20 bin megavatlık rüzgar kurulu gücün hedeflediğini hatırlatan Ermut, "Uluslararası doğrudan yatırımlar konusunda istikrar merkezi haline gelen ülkemiz, 20 bin megavat kurulu güç için yatırımcılara eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Özellikle son 10 yılda enerji sektöründe rekabete dayalı piyasa oluşturulması ve uluslararası yatırımcıları ülkemize çekmek adına çok önemli adımlar atılmış ve piyasa yapısı ve mevzuatların geliştirilmesi adına bir çok değişiklik yapılmıştır" dedi.

Ermut, Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yerini almasını öngören 2023 vizyonu kapsamında ülkenin yaklaşık 100 bin megavat kurulu güce ulaşma planları dahilinde yüzde 30'luk bölümü yenilenebilir enerji kaynaklarına ayrılmasının, enerji sektörünün parlayan yıldızına verdiği önemin bir ifadesi olduğunu da vurguladı.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi Başkanı Murat Mercan da kongrenin, rüzgar enerjisi, elektrik ve enerji piyasasının tartışılacağı platform olacağını belirterek, rüzgar enerjisinin tüm sorunları ve çözüm önerilerinin bu toplantıda konuşulacağını söyledi.

Doğa Koleji 10. sınıf öğrencisi ve Lise Öğrenci Meclis Başkanı Zeynep Nuran Sütçü ise enerji hayatın her yönünü etkilediğini belirterek, enerji üretim ve tüketim şeklinin değiştirmeye başlamaması halinde, olumsuz çevre etkilerinin olacağını ifade etti. Sütçü, enerji tedariki, güvenliği ve fosil kaynaklardan elde edilen enerjinin çevre üzerine olan etkisinin her zamankinden daha fazla dikkate alınması gerektiğini ifade etti.

İki gün sürecek kongreye yerli ve yabancı birçok yatırımcının katılması bekleniyor.