AK Parti Mkyk Üyesi Gedikli Açıklaması

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Bülent Gedikli, "Ekonomi çevrelerindeki faiz ve ithal taraftarı, üretim değil de montaj severler, takke düşüp kel göründüğü için yeni bir söyleme başladı, 'kazara enflasyon düşüşü...' Enflasyon zaten matematik, fizik kuralları gereği düşecek gibi enteresan açıklamalar yapıyorlar. Peki madem fizik, kimya, matematikten dolayı düşüyor ise bu enflasyon, o zaman ne diye bas bas bağırıyorsunuz, 'faiz düşmesin, daha enflasyon riski bitmedi' diye?" ifadesini kullandı.

Gedikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 3 yıldır daha yoğun ancak 12 yıldan bu yana faizin maliyetinin, gelecek nesle teslim edilecek Türkiye ekonomisinin yarınına ihanet olacağını anlattığını vurguladı.

Muhafazakar demokrat bir parti olan AK Parti'nin kurucularından olduğunu hatırlatan Gedikli, bunun için faiz ve ithalat odaklı ekonomi yapılarına karşı olması ve üretime, sanayiye dayalı ekonomiyi savunma çabasının, ideolojik diye etiketlenip etkisizleştirmeye çalışıldığını söyledi.

Bunu yapanın da "faiz ve ithalat tetikçileri" olduğunu vurgulayan Gedikli, şunları kaydetti:

"Onlarla savaşımız devam ediyor. Merkez Bankasının 'mış gibi' yaptığı 0,50 faiz indirim kararından önce de sonra da gerek Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gerekse de ben 'mış gibi yapma, faizi, beklenti enflasyonu olan yüzde 5'e uygun olarak düşür, Türkiye'ye fırsatları kaçırtma. Çünkü Türkiye dezenflasyon sürecine giriyor. Hala enflasyon korkusu ile piyasalara yanlış mesaj veriyorsunuz' dedik.

Ekonomi çevrelerindeki bu faiz ve ithal taraftarı, üretim değil de montaj severler, takke düşüp kel göründüğü için yeni bir söyleme başladı, 'kazara enflasyon düşüşü...' Enflasyon zaten matematik, fizik kuralları gereği düşecek gibi enteresan açıklamalar yapıyorlar. Peki madem fizik, kimya, matematikten dolayı düşüyor ise bu enflasyon, o zaman ne diye bas bas bağırıyorsunuz, 'faiz düşmesin, daha enflasyon riski bitmedi' diye?"

"Dolar kuru ile korkutmaya çalışmasınlar"

Türkiye'de ekonomiden anlama ya da anlamamanın ötesinde bir problemin olduğunu dile getiren Gedikli, yorumların kişisel çıkarlar için mi yoksa ülke çıkarı için mi yapıldığına bakmak gerektiğini ifade etti.

Bülent Gedikli, bazılarının da ülkeyi dolar kuru ile korkutmaya çalıştığını belirterek, sadece dolara değil, sepet kura bakmak gerektiğini söyledi.

"Geçmişin hayaletleriyle zihinleri bulandıramayacaklar"

Başkanlık sistemine ilişkin de açıklamalarda bulunan Gedikli, "sözde aydın" kesimin, "başkanlık sultanlıktır" diyerek, demokratik yönetim şekillerinden birinin tartışılmasına dahi tahammül edemediğini ve zihinleri kodlamaya çalıştıklarını kaydetti. Gedikli, şöyle devam etti:

"Siyasal yönetim tartışmaları, ekonomi de işin içine katılmadan doğru değerlendirilemez. Mesela başkanlık sistemlerinde seçim sonrasında sıkı bir maliye politikası uygulandığını, kamu harcamalarının azaldığını, kamu kesiminin daha küçük olduğunu ve tam güçler ayrılığı ilkesini kamuoyuna anlattığımızda, geçmişin hayaletleriyle zihinleri bulandıramayacaklar ve sağlıklı bir toplumsal mutabakat süreci başlayacak. Kamu kesiminin küçüklüğü ile paralel olarak, iyi işleyen demokrasilerde uygulanan başkanlık sistemlerinin, parlamenter sistemlere nispeten çok daha düşük yolsuzluk ve yozlaşma oranlarına sahip olduğunu biliyorlar mı acaba?"

"Büyüme konusunu gündemimize tekrar kalın harflerle yazmaya başlamalıyız"

Amerikan Merkez Bankasının (Fed), faiz artışı konusunda sabırlı olacağı mesajını yenilediğini anımsatan Gedikli, Fed'in, açıklamasında küresel çaptaki ekonomik gelişmelere değinmemesinin dikkati çektiğini ifade etti. "Çünkü, bahsederse durumu daha da zorlaşacak" diyen Gedikli, gerek Avrupa Birliğinde gerekse de dünyanın geri kalan kısmında yapısal sorunlardan kaynaklanan işsizlik, büyüyememe ve talep yaratamama sorunlarının devam ettiğini kaydetti.

Almanya'da enflasyonun, 5 yıldan uzun süredir ilk kez negatife döndüğünü belirten Gedikli, avro bölgesinin ise tüketici fiyatlarında daha kötü bir düşüşe işaret ettiğine dikkati çekti.

Fed'in faiz kararlarının sıcak para akışını etkilediğini, ancak yabancı doğrudan yatırımcının en önemsediği şeyin büyüme rakamları, tüketim iştahı ve siyasi istikrar olduğunu aktaran Gedikli, "Cari açık finansmanının kaliteli hale geleceği, enerji ithalat faturasının azaldığı ve Avrupa Merkez Bankasının parasal genişleme sürecinin başladığını düşünürsek, büyüme konusunu gündemimize tekrar kalın harflerle yazmaya başlamalıyız" diye konuştu. - Ankara