B20 Türkiye Toplantısı - Son Dakika
Ekonomi

B20 Türkiye Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Babacan: (1) "Bugün itibariyle dünya ekonomisinin önündeki en büyük problem bütçe açıkları değil kredibilite açığıdır" "Kredibilite açığı ne kadar çabuk kapatılırsa güven o kadar hızlı oluşur ve bu oluşan güven güçlü ve sürdürülebilir bir büyümeyi arkasından getirir" "Biz istiyoruz.

15.12.2014 14:40

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugün dünya ekonomisinin önündeki en büyük problemin bütçe açıkları değil kredibilite açığı olduğunu belirterek, kredibilite açığı ne kadar çabuk kapatılırsa güvenin o kadar hızlı oluşacağını ve bunun güçlü ve sürdürülebilir bir büyümeyi getireceğini söyledi.

Babacan, G20'nin iş dünyası ayağı olan B20'nin (The Business 20) Türkiye'deki ilk toplantısında yaptığı konuşmada, özel sektör eliyle büyümeden ve istihdam oluşturmaktan yana olduklarını ifade etti.

Küresel ekonomide dengeli, güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme arzu ediliyorsa bunun ancak özel sektörün daha çok yatırım ve ticaret yapması ve daha çok insanı işe almasıyla mümkün olacağını belirten Babacan, kapalı odalarda maliye ve para politikaları ya da yapısal reformlarla ilgili ne karar alınırsa alınsın, eğer iş alemi bu politikaları sahiplenmiyorsa, en önemlisi de güvenmiyorsa büyümenin de istihdamın da mümkün olmadığını söyledi.

Babacan, şu anda dünya ekonomisinin önündeki en önemli konunun güven olduğunu vurgulayarak, "Bir ülkede güven oluştuktan sonra yatırım oluyor, finans kuruluşları ve bankalar daha rahat kredilendirme yapıyor, insanlar daha rahat alışveriş yapıyor. Eğer güven yoksa yatırımcı duruyor, bankalar duruyor, tüketici duruyor ve ekonomi duruyor. Maliye politikalarıyla ne kadar ekonomiyi canlandırmaya çalışırsanız çalışın, merkez bankaları para politikalarında ne kadar genişlemeci çizgi izlerse izlesin, eğer güven yoksa bir ülkede büyüme de istihdam da mümkün değil" diye konuştu.

Babacan, bu nedenle Türkiye olarak G20 dönem başkanlığında kapsayıcılık, uygulama ve ve yatırım kavramlarına önem verdiklerini anlattı.

G20 yapısının dünya nüfusunun 3'te 2'sini, dünya ticaretinin yüzde 75'ini, dünya ekonomik büyüklüğünün de yüzde 85'ini oluşturduğuna işaret eden Babacan, "Yani temsil gücü çok yüksek. Bu nedenledir ki siyasi meşruiyeti çok güçlü. O masa etrafında bir mutabakat oluştuğu anda bilin ki o mutabakat, arkasında güçlü bir siyasi meşruiyet barındırmaktadır. Ama o masa etrafında eğer ülkeler taahhütler ve sözler veriyorsa, bu uygulanmalı. Planlar, programlar, reformlar açıklıyorsunuz, hedefler koyuyorsunuz, bankacılıkla ilgili düzenleme yapıyorsunuz, dünya ticaretiyle ilgili ortak görüş oluşturuyorsunuz, ama eğer bunlar uygulanmazsa o zaman kredibilite açığı meydana geliyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bugün itibariyle dünya ekonomisinin önündeki en büyük problemin bütçe açıkları değil kredibilite açığı olduğuna dikkati çeken Babacan, kredibilite açığı ne kadar çabuk kapatılırsa güvenin o kadar hızlı oluşacağını ve bu güvenin güçlü ve sürdürülebilir bir büyümeyi arkasından getireceğini ifade etti.

"G20'deki taahhütlerle ilgili bir izleme mekanizması kuracağız"

G20 ülkelerinin yapısal reformlarla alakalı geçen dönemde yaklaşık bin taahhütte bulunduğunu aktaran Babacan, şunları kaydetti:

"Güçlü büyüme çerçevesini gerçekleştirebilmek için her ülke önümüzdeki yıllarda neler yapacağını ortaya koydu. OECD ve Uluslararası Para Fonu da yaptığı analizlerde, 'Eğer, bu ülkeler verdikleri sözü tutarlarsa, 2018 sonunda dünya ekonomisi, hiçbir şey yapmadığımız senaryolarla mukayese ettiğimizde yüzde 2 daha fazla büyüyecek. Bu rakam 2 trilyon dolarlık ilave bir ekonomik büyüklük. Biz şu anda bununla alakalı bir izleme mekanizması oluşturuyoruz. Uluslararası kuruluşlarla da beraber çalışarak ülkelerin reformlarını şeffaf bir şekilde izleyebilmek ve 'Ya uygula ya izah et' yaklaşımıyla bu reformlarla ilgili ilave bir sorumluluk, bir hesap verebilirlik bakışını getirmek istiyoruz."

Başbakan Yardımcısı Babacan, G20 bakışlarındaki önemli bir konunun da kapsayıcılık olduğunu belirtti. Babacan, şöyle devam etti:

"Kapsayıcılık ülke içinde ya da dünya genelinde olabilir. Ülke içindeki kapsayıcılığa baktığımızda, büyüme gerçekten istihdam üreten bir büyüme mi? Büyüme o ülkenin gelir dağılımını daha düzgün hale mi getiriyor yoksa bozuyor mu? Büyümeyle beraber ülkedeki yoksulluk gerçekten azalıyor mu? Büyüme daha iyi eğitim ve sağlık hizmetleri olarak o ülkede yaşayanlara yansıyor mu? Politikalar orta ve küçük boyutlu işletmeleri yeterince dikkate alıyor mu? ya da dünya genelindeki büyümeden gerçekten dünya nüfusunun geniş bir kesimi mi yoksa daha küçük bir kesim mi yararlanıyor? Özellikle G20 dışında kalan ülkelerle, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerle ilgili problemleri, konuları başlıkları yeterince G20 masasına taşıyor muyuz? Bütün bunlar üzerinde yoğun çalışacağımız konular olacak."

Bir yandan KOBİ, bir yandan da düşük gelirli gelişmekte olan ülkeler temalarıyla daha kapsayıcı bir büyümeyi elde etmeye çalışacaklarına değinen Babacan, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerde KOBİ'leri dikkate alan politikalar uygulandığında bunun topyekun büyümeye tekrar yardımcı olacağını ifade etti.

KOBİ'lerin pek çok ülkede istihdamın önemli bir bölümünü oluşturduğuna dikkati çeken Babacan, "Yenilikçilik ve girişimcilikte de KOBİ'ler çok ön planda. Biz istiyoruz ki küçük ve orta boyutlu işletmeler, G20'nin her gündem maddesinin altında dikkate alınsın ve her bir gündem maddesinde 'KOBİ'ler için ne yapıyoruz' sorusunu kendimize soralım" dedi.

Uluslararası Ticaret Odası'yla (ICC) Küresel KOBİ Forumu oluşturulması konusunda görüştüklerini ve bu fikrin kabul edildiğini belirten Babacan, bunun sadece Türkiye'nin dönem başkanlığı açısından değil kalıcı bir platform olmasını istediklerini söyledi.

Babacan, bütün ülkelerden gelecek KOBİ temsilcilerinden oluşacak Küresel KOBİ Forumu'nun uluslararası pek çok platformda KOBİ'lerin problemlerini, ihtiyaçlarını ve görüşlerini seslendirerek KOBİ'lerin sesi olacağını ifade etti.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi B20 Türkiye Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement