Bakan Çağlayan Soruları Yanıtladı Açıklaması - Son Dakika
Ekonomi

Bakan Çağlayan Soruları Yanıtladı Açıklaması

Bakan Çağlayan Soruları Yanıtladı Açıklaması

Ekonomi Bakanı Çağlayan:   "(İran konusu) Bu işin kesin anlaşmaya dönme ihtimali oldukça yüksek"  "Mısır ile diplomatik anlamdaki gelişmelerin, ticaretimizi çok fazla olumsuz etkileyeceğ...

25.11.2013 14:49

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,  (İran konusu) Bu işin kesin anlaşmaya dönme ihtimali oldukça yüksek" dedi.

Çağlayan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından bu yıl 19.'su düzenlenen Dünya Ticaret Köprüsü'nün açılışından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Afrika ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilere yönelik bir soru üzerine Çağlayan, Türkiye ile Afrika arasındaki dış ticaret hacminin geçen 10 yılda 5 kattan fazla arttığını söyledi.

Türkiye'nin batının Afrika'ya baktığı gibi bakamayacağını vurgulayan Çağlayan, batının buraya bakış açısının madenlerden ibaret olduğunu kaydetti.

Çağlayan, Suriye konusunda da değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye'ye gelen Suriyeliler'in sayısının 200 binlere yaklaştığını dile getirdi.

Türkiye'nin bugüne kadar gelen Suriyeliler için 2 milyar dolardan fazla harcama yaptığı bilgisini veren Çağlayan, gelenler olduğu sürece de yardım yapacaklarını ifade etti.

Eğer Suriye'de kargaşa olmasaydı Türkiye'nin bu ülkeye en az 3 milyar dolarlık ihracat yapabileceğini vurgulayan Çağlayan, "Suriye, Körfez ülkelerine ulaşımda önemli bir transit geçiş güzergahıydı. Bundan dolayı da yaşanan kayıplarımız oldu" ifadelerini kullandı.

Bakan Çağlayan, yılbaşında ithalat değerlemesi yapacaklarını, 2023 yılında 600 milyar doların biraz üzerinde bir ithalat beklentileri olduğunu söyledi.

Çağlayan, tüm dünyaya yapılan ihracatta TİM'in kendilerinin ortağı olduğunu, TUSKON'un üyesi ihracat yapsa da bunun TİM'e yazıldığını belirterek, "TİM ve TUSKON'u da hep böyle görüyorsunuz. Allah bu üçlüyü bozmasın. Biz prim vermedikçe, taviz vermedikçe bunlar bozulmaz. Sadece Afrika'da değil, dünyanın her yerinde TUSKON'un başarılarını görüyoruz" şeklinde konuştu.

Başarının Türk özel sektörünün başarısı olduğunu anlatan Çağlayan, bakan olarak kendisinin "greyder" görevi gördüğünü, ihracatçıların önlerini açarak onlara otoban sağladığını kaydetti.

"(İran) Bu işin kesin anlaşmaya dönme ihtimali oldukça yüksek"

Bakan Çağlayan, toplantıda İran ile ilgili soruları da yanıtladı. İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında İran'ın nükleer programı konusunda varılan anlaşmanın 6 aylık geçici bir anlaşma olduğunu belirten Çağlayan, "Ama bunun arkasından bu işin kesin anlaşmaya dönme ihtimali oldukça yüksek, ki İran'ın yeni yönetimi bu konuda gerçekten dünyaya olumlu, ciddi mesajlar vermişlerdir" dedi.

Geçmişinde en fazla İran'a karşı dış ticaret fazlası veren Türkiye'nin bu durumdan en karlı şekilde çıkacağını vurgulayan Çağlayan, bugün İran'ın yaptığı ithalatta aslan payını ABD ile Avrupalı şirketlerin kaptığını söyledi.

Ambargoyu uygulayanın ABD ile Avrupa olmasına rağmen Türkiye'nin payı düşürüldüğü zaman 50 milyar dolardan fazla ithalat yapan İran'ın ithalatını, Türkiye dışında şapka değiştirmiş, kılık değiştirmiş dev Amerikan ve Avrupalı şirketlerin karşıladığının görülebileceğini anlatan Çağlayan, ambargonun kalkmasının takiyeyi de kaldıracağını kaydetti.

İran'a yılın 9 ayında yapılan ihracatın yüzde 30 oranında düştüğünü dile getiren Çağlayan, bunda en fazla etkinin yüzde 76'lık düşüşle demir çelik sektöründe gerçekleştiğini bildirdi.

Çağlayan, son ambargo kararıyla alüminyum dahil olmak üzere, metaller, demir çelik ve makina sektörünün de bu kapsam içerisine girdiğini belirterek, "2013 yılının ilk 9 ayında önceki yılın aynı dönemine göre makine sektöründe yüzde 21'lik ihracat düşüşü var" dedi.

- "Mısır ile ticaretimiz etkilenmeyecektir"

"Mısır'ın Türkiye ile diplomatik ilişkilerinin derecesini düşürme kararının, bu ülkeyle olan ticareti nasıl etkileyeceği"ne yönelik bir soruya ise Çağlayan, şu yanıtı verdi:

"Mısır ile diplomatik anlamdaki gelişmelerin, ticaretimizi çok fazla olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Bundan kısa bir süre önce Mısır Ticaret ve Sanayi Bakanı'nın önemli bir açıklaması vardı. 'Türkiye ile Mısır arasında diplomatik ilişkilerde yaşanan bu durumda bile ekonomik ilişkilerimizi devam ettirmeliyiz' şeklinde ifade etmişti. Türkiye ile Mısır arasındaki ekonomik ilişkilerin devam etme konusundaki görüşlerimi kuvvetlendiren olgu, Türkler'in Mısır'da olan 2 milyar doların üzerindeki yatırımları ve 50 binden fazla Mısırlıya istihdam sağlanmasıdır. Ancak bu noktada 2013 yılında, ticaret hacmimiz aynı seviyede korunmuş olmakla beraber  Mısır ile ihracatımızda çok cüzi bir yavaşlama söz konusu. 2012'nin ilk 9 ayında Mısır'a ihracatımız 2 milyar 763 milyon dolardı, bu yılın ilk 9 ayında ise Mısır'a ihracatımız 2 milyar 475 milyon dolara düştü. Yaklaşık yüzde 10'luk azalışa tekabül ediyor."

Çağlayan, ticarette birbirini tamamlayan sektörlerin bulunduğunu ifade ederek, diplomatik ilişkilerin bu hale gelmesinin elbette ekonomiye yansıması olacağını söyledi.

Mısır halkının layık olduğu demokratik sistemin tanzim edilmesini ve buna göre yeni sistemle Türkiye'nin, Mısır ile ilişkilerinin her anlamda gelişeceğini umduğunu dile getiren Çağlayan, ticarette çok fazla duygusallığa yer olmadığını belirtti.

-"Dünya sadece Avrupa'dan ibaret değil"

Zafer Çağlayan, yaşanan krizle Avrupa Birliği ülkelerine ticaretin düşmesi ve yapılan pazar çeşitlemeleriyle bu ticaretin diğer ülkelere kayması durumunun ne kadar süreceğine yönelik soru üzerine "Her şerde bir hayır vardır" dedi.

Her krizden yeni tecrübeler edindiklerine dikkati çeken Çağlayan, "Eğer 2008 küresel krizi yaşanmamış olsaydı, biz belki ihracat pazarlarımızı kolay geliştiremeyecektik. Çünkü ihracatçımız haklı olarak en kolay ticareti yaptığı, en kolay ulaşabildiği bölgelerde iş yapmayı kendisine hedef edinecekti. Bu bir davranış biçimidir" diye konuştu.

Çağlayan, bundan 10 yıl önce Avrupa'ya ihracattaki payın yüzde 58, 4 yıl önce yüzde 50'nin üzerinde bulunduğunu, ancak geçen yıl yüzde 38'lere kadar düştükten sonra bu yıl tekrar yüzde 40'a yükseldiğini belirterek, "Öyle gözüküyor ki Avrupa ekonomisi uzun süre böyle devam edecek. Avro Bölgesi'nin 17 ülkesinde birkaç ülkenin, 2008 öncesi döneme dönmesi 5-10 yıl alacaktır. Avrupa'nın ekonomisinin düzelmesi için, ekonomik performansının gelişmesi gerekiyor ancak şu anda maalesef bu emareleri çok alamıyoruz. Dünya sadece Avrupa'dan ibaret değil. Biz dünyanın her yerinde ticareti geliştirerek bu başarıyı elde ettik" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin en büyük özelliğinin "girdiği pazarları bırakmaması" olduğuna işaret eden Çağlayan, Avrupa ülkelerinin bunun en büyük kanıtı olduğunu söyledi.

Çağlayan, bakanlık olarak verdikleri ihracat desteklerinde, hedef ve öncelikli ülkeleri daha yüksek puanlarla desteklediklerini dile getirerek, ihracatçıların bu bölgelere gitmelerini daha fazla önerdiklerini anlattı.

Avrupa'da işler düzeldiği zaman, Türkiye'nin yine Avrupa ihracatında yüzde 50'ler mertebesine ulaşacağını belirten Çağlayan, ancak bunun zaman alacağını ve bunun sebebinin ise Türkiye değil, dünyada yaşanan krizin Avrupa'ya getirdiği ekonomik sıkıntılar olduğunu söyledi.

"Çin ile dünyanın çeşitli yerlerinde işbirliği yapacağız"

Zafer Çağlayan, Çin ile ihracatın ne yönde ilerleyeceğiyle ilgili soruya ise Çin'in çok önem verdikleri bir konu olduğu ve buranın ciddi şekilde ticaret açığı verilen bir ülke olduğu yanıtını verdi.

Çin'e yapılan seyahatlerle iki ülkenin birbirine daha da yakınlaştığını aktaran Çağlayan, "Çin ile ilişkileri, ticareti daha da geliştirmek durumundayız. Hedefimiz bu… Dünyanın çeşitli yerlerinde Çin ile işbirliği yapacağız" dedi.

Bakan Çağlayan, Çin'e yaptığı bir ziyarette, önceki Çin Başbakanı'nın, Irak başta olmak üzere Ortadoğu pazarlarına girmek konusunda Türkiye ile işbirliği yapmak istediğini hatırlattı.

Asya Pasifik bölgesinin özellikle önem verdikleri bölge olduğunu belirten Çağlayan, en fazla dış ticaret açığının bu bölgeden verildiğinin altını çizdi.

Merkez Bankası ile ilgili sorulan bir soruya ise Çağlayan, "İhracatçının istediği şey bende. Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesinin ihracata etkisi var. Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesi sanayicimizi rekabette zora sokuyor. Serbest dalgalı kur politikası hükümet tarafından kondu. Bu anlamda müdahale yapılmalı, ancak müdahale yaptığınız zaman ses gelmeli. Bunun yanlışından Merkez Bankası zaten döndü" cevabını verdi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de her zaman rekabet edebilecekleri bir kur istediklerini dile getirerek, "Kesinlikle döviz hızlı artsın biz de malımızı hızlı satalım kolaycılığına girmedik. Kur belli seviyeye geldiğinde bile bu seviye bizim için yeterli demeyi de bildik" dedi.

Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral ise Dünya Ticaret Köprüsü'nün bu yıl 19.'sunun düzenlendiğine dikkati çekerek, şunları ifade etti:

"Burada çok önemli başarılar ve bağlantılar yapılıyor. Geçen toplantıda özellikle Latin Amerika'ya mobilya siparişleri verilmesi o toplantıya damgasını vurmuştu. Katılımcı sayısı 1.500'e dayandı. Bunu sınırlamakta çok zorlanıyoruz. Katılımcılar bir sonraki yıl yine gelmek istiyorlar. Türkiye'nin açılımını artırmak adına, önceki yıl gelenleri getirmemeye çalışıyoruz. Yeni katılımcıları ve yeni alıcıları hatta daha büyük çaplıları getirmeye gayret ediyoruz" diye konuştu. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Bakan Çağlayan Soruları Yanıtladı Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement