Denizbank Genel Müdürü Ateş: (2) - Son Dakika
Ekonomi

Denizbank Genel Müdürü Ateş: (2)

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, "Türkiye'nin bu yılki büyümesinin her ne kadar seçim olsa da yüzde 3'leri yakalamasının iyi bir performans olacağını düşünüyorum.

01.04.2015 10:15

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, " Türkiye'nin bu yılki büyümesinin her ne kadar seçim olsa da yüzde 3'leri yakalamasının iyi bir performans olacağını düşünüyorum. Türkiye mucize bir ülke. Türkiye bir istikrar adasıdır" dedi.

Ateş, CEV DenizBank Voleybol Erkekler Şampiyonlar Ligi final maçının ardından basın mensuplarının bankacılık sektörü ve Türkiye ekonomisine ilişkin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin ihracat yaptığı AB, Rusya ve Orta Doğu'nun içinde bulunduğu üç bölgenin ekonomik ve jeopolitik riskleri nedeniyle çok iyi durumda olmadıklarını söyleyen Ateş, Türkiye'nin cari açığının 76 milyar dolarlara kadar yükseldiğinde ihracatının da 100 milyar dolardan 150 milyar dolara kadar çıktığını ifade etti.

Son yıllarda alınan makro ihtiyati tedbirlerle birlikte cari açığın 43 milyar dolara kadar düştüğünü belirten Ateş, ihracatın artmaması durumunda önemli bir düşüş gösteren bu cari açığın bile riskli olabileceğini dile getirdi.

Bu durumun Türk bankacılık sisteminin büyümesini etkileyebileceği öngörüsünü aktaran Ateş, "Türkiye'nin bu yılki büyümesinin her ne kadar seçim olsa da yüzde 3'leri yakalamasının iyi bir performans olacağını düşünüyorum. Türkiye mucize bir ülke. Türkiye bir istikrar adasıdır. Çünkü çevre ülkelerde büyüyen ekonomi yok. Böyle olunca biz nasıl büyüme kaydedeceğiz? Sadece iç tüketimle büyüme olmuyor. Bizim mal ve hizmetlerimizi sattığımız ülkelerde daralma var. Dolayısıyla kredilerimizde yüzde 35'leri bulan büyümeler varken, şimdi yüzde 12-14'lerde bir büyümeden bahsediyoruz. 2009 yılından bu yana alınan tedbirler nedeniyle banka karlılıkları ciddi oranda daraldı" dedi.

"Yılın ikinci yarısında makroekonomik göstergelerdeki pozitif durum kura ve faize yansıyacak"

Piyasaların küresel etki altında olduğunu ifade eden Ateş, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) eylül ayında faizleri artıracağının konuşulduğunu belirtti. Ateş, "Bence faiz artışı aralık ayını da geçer. ABD'nin parası değerlendi. Bir de üzerine faizi yükseltirse dolar uçup gidecek. O nedenle Fed Başkanı Janet Yellen'in dikkatli ve muhafazakar davranmasını bekleriz. Bu da bütün gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini etkiliyor" değerlendirmesini yaptı.

Ateş,  avro ve dolarda önemli dengesizlikler oluştuğuna da işaret etti. AB'nin ekonomik olarak toparlanamadığı için parasal genişlemeye devam ettiğini dile getiren Ateş, şunları kaydetti:

"Avrupa stres testlerini sağlıklı yapmadığı müddetçe ABD gibi bu işten toparlanıp çıkamayacak. Bütün bu etkiler altında avroyu ucuz tutmalı ki rekabetçi olsun. Kur ve faiz paradigması ülkemizi etkiliyor. Gelişmekte olan ülkeler arasına para politikası en iyi yönetilen ülkeyiz. Maliye politikası çok iyi yönetildi. Geriye bir tek yapısal tedbirler kalıyor ve orada da yeni adımlar atılıyor. TL'nin bugünkü seviyesine baktığımda bulunması gereken değerin altında olduğunu görüyorum. Bunun da birçok nedeni var. Şu anda on yıllık tahvil faizlerinde yüzde 7'leri görmüyorsak bu biraz bizden kaynaklanıyor. Türkiye'nin ekonomik gücü ve makroekonomik göstergeleri TL'nin nispeten daha değerli ve faizin daha düşük olmasını gerektirir. Yılın ikinci yarısında makroekonomik göstergelerdeki pozitif durum kura ve faize yansıyacak."

Türk ekonomisinin tasarruf üretmediğine ve bunun da kredi/mevduat oranını yüzde 117'ye yükselttiğine dikkati çeken Ateş, "Hiçbir banka ilanihaye sadece dışarıdan borçlanamaz" dedi.

Türkiye'nin yatırım yapılabilir notu sürdüğü müddetçe bankaların borçlanabilmesinde ve fiyatlamasında hiçbir sorun olmadığını vurgulayan Ateş, "Türkiye ve bankalar için kredi notunun düşmesi negatif yönde çok büyük gelişme olmadığı müddetçe söz konusu olamaz" ifadesini kullandı.

"Uluslararası alanda 100'den fazla ülkeye yayılmış bankalar networklerini karlı görmedikleri ülkelerde daraltmaya başladı"

Hakan Ateş, "Dünyanın en büyük bankalarının gelişmekte olan ülke piyasalarından gelişmiş ülkelere kaymasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da şu karşılığı verdi:

"Uluslararası alanda 100'den fazla ülkeye yayılmış bankalar networklerini karlı görmedikleri ülkelerde daraltmaya başladı. Bunun iki nedeni var. Birincisi, global kriz. Sizin 1 dolar sermayeniz olsa bunu en karlı nereye yatırırsınız? Onlar bu mantıkla en karlı gördükleri gelişmekte olan ülkeyi seçiyordu. Ancak şimdi kendi bünyelerinde sermaye kıtlaştı. Sermaye yeterlilik rasyoları düştü ve regülatörler ilave sermaye istiyor. Onun için gelişmekte olan ülkelerde risk almak yerine satıp o paraları kendi bünyelerinde tutmak istiyorlar. İkinci olarak da yönetsel olarak yerel yönetim seçmede başarılı olanlar o ülkede tutunuyor. O bankaları küresel organizasyon mantığı içinde yürütmeye çalışanlar o ülke spesifiklerine -Türkiye önemli bir örnektir- uyum sağlayamıyorlar."

"Küresel bankaların gelişmekte olan ülkelerden çekilmesi yeni satın almaları gündeme getirir mi?" şeklindeki soruya ise Ateş, "Türkiye örneğine bakarsak, piyasaya girmek isteyen ve geç kalanlar var. Körfez'den ilgi olduğunu biliyoruz. Avrupa'dan bazı isimleri duyuyoruz. Ama şu bir gerçek ki Türkiye'de ilk on banka sektörün aktif toplamının yüzde 90'ını oluşturuyor. Bankacılık sektöründe zaten birincil konsolidasyon oldu. Bunların arasında birleşme olmadıkça diğer satın almalar sektörün piyasa paylarını çok değiştirmez. Bir konsolidasyondan bahsetmek gerekirse 'İlk 10-12 bankada bir değişiklik olacak mı?'nın cevabını vermek lazım" diye cevap verdi.

(Son)

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Denizbank Genel Müdürü Ateş: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement