Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının tamamını, aynı zamanda ülkenin fahri turizm elçileri olarak gördüklerini belirterek, "Bunun için yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı sıla-i rahim ziyaretine ilave olarak ülkemizde tatil yapmaya davet ediyorum. Baba ocağına gelen, akrabalarını ziyaret eden vatandaşlarımız, izinlerinden en azından bir haftasını da 'Türkiye evimiz, vatanımızı tanıyalım' anlayışıyla turizme ayırmalıdır. Tabii vatandaşlarımızdan sadece kendileri gelmekle kalmayıp, yaşadıkları ülkelerdeki komşularını, dostlarını, arkadaşlarını da ülkemize davet etmelerini istiyorum. İşte bu sebeple yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik olarak 'Komşunu Al Gel Kampanyası'nı başlatıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de de turizm kültürünün giderek yaygınlaştığının görüldüğünü, ara tatillerde de vatandaşların turizm noktasında nasıl bir hareketlilik içinde bulunduğunun ortaya çıktığını belirtti.
"TURİST SAYISINI 8 MİLYON ARTTIRACAĞIZ"
Bu durumun kendilerini ayrıca sevindirdiğini anlatan Erdoğan, "Tüm bunlar sektörün geleceği için umutlu olmamızı sağlayan hususlardır. Elbette bu imkanları değerlendirmenin yolu, yeni stratejiler geliştirmekten, yollar, yöntemler, araçlar bulmaktan, kampanyalar düzenlemekten geçiyor. İlk etapta turist sayısını 8 milyon artırarak, işe başlamak niyetindeyiz. Bunda kararlıyız. Bu adımı hep birlikte atmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için de Kültür ve Turizm Bakanlığının bizzat kendisinin himayesinde sektörle iş birliği içinde bir kampanya başlattığını açıkladı.
"TÜRKİYE TARİHİ, COĞRAFYASI VE İNSANIYLA ÖZELDİR"
Turizmciler ile ister yerli veya yabancı olsun tüm turistlere seslenmek istediğini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye en güzel denizlerin, dağların, ırmakların, toprakların, ağaçların, güneşin, yemeklerin, meyvelerin, en sıcak en içten gülümsemelerin, velhasıl yer yüzünde yaşanacak en güzel zamanların ülkesidir. Türkiye tarihi, coğrafyası ve insanıyla özel bir ülkedir. Bizim insanımızın, topraklarımızın, genlerimizin böyle bir özelliği var, bunu böyle başka yerlerde kolay kolay göremezsiniz. Ülkemiz, Efes'ten Kapadokya'ya, Sümela'dan Ani'ye, Ayasofya'dan, Nemrut'tan Mevlana'ya, Selimiye'den İshak Paşa'ya dünyanın en büyük açık hava müzesidir. Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Antalya'ya, Diyarbakır'dan İzmir'e Türkiye'nin her bir şehri ayrı güzelliklere sahiptir. Hangi milletten, hangi inançtan, hangi dilden olursa olsun herkese hitap edecek, herkese cazip gelecek olağanüstü zenginliklerin ülkesidir, ülkem. Böyle bir ülkeye sahibiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi, otantikle moderni, geçmişle geleceği, denizle dağı, mozaikle çiniyi, neyle kemençeyi, kaplıcayla kayağı ve daha nicelerinin sadece Türkiye'de bir arada bulunabileceğine işaret ederek, "Sizleri, tüm bu güzellikleri ülkemizde yaşamaya davet ediyoruz." dedi.
"BAŞLATILAN BU SEFERBERLİK EL BİRLİĞİYLE DALGA DALGA BÜYÜTÜLMELİ"
Halen yurt dışında yaşayan 5 milyon Türk vatandaşının bulunduğunu aktaran Erdoğan, bir süre yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönerek, hayatını Türkiye'de sürdüren ancak yurt dışıyla bağlantıları halen devam eden 3,5 milyon vatandaşın da olduğunu kaydetti.
Her yıl ülkelerine sıla-i rahim için gelen vatandaşların bu güzel geleneğinin fevkalade değerli olduğunu ve mutlaka devam etmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Memleket İsterim" isimli şiirinin "Memleket isterim, gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun, kuşların, çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim, ne başta dert, ne gönülde hasret olsun, memleket isterim yaşamak sevmek gibi gönülden olsun." dizelerini hatırlattı.
" 'KOMŞUNU AL GEL' KAMPANYASI BAŞLATIYORUZ"
Erdoğan, dünyanın neresine giderse gitsin hiçbir vatandaşın, Türkiye ile bağını bu yüzden kopartmadığını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz, yurt dışındaki vatandaşlarımızın tamamını aynı zamanda ülkemizin fahri turizm elçileri olarak da görüyoruz. Bunun için yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı sıla-i rahim ziyaretine ilave olarak aileleriyle birlikte ülkemizde tatil yapmaya davet ediyorum. Baba ocağına gelen, akrabalarını ziyaret eden vatandaşlarımız, izinlerinden en azından bir haftasını da 'Türkiye evimiz, vatanımızı tanıyalım' anlayışıyla turizme ayırmalıdır. Tabii vatandaşlarımızdan sadece kendileri gelmekle kalmayıp, yaşadıkları ülkelerdeki komşularını, dostlarını, arkadaşlarını da ülkemize davet etmelerini istiyorum. İşte bu sebeple yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik olarak 'Komşunu Al Gel Kampanyası'nı başlatıyoruz.
"TÜRKİYE DÜNYANIN EN MİSAFİRPERVER ÜLKESİDİR"
Türkiye, yurt dışındaki vatandaşlarımızın çevrelerindeki herkese 'Türkiye, dünyanın en misafirperver ülkesidir, tatil için siz de gelin' demelerini sağlayacak güzelliklere ziyadesiyle sahiptir. Vatandaşlarımızın hepsi de, ülkemize getirdiği komşusuna, dostuna, arkadaşına mahcup olmayacağına ben inanıyorum, bundan kimsenin şüphesi olmasın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başlatılan bu seferberliğin turizmcilerle, medyayla, esnafla, vatandaşla el birliği içinde, dalga dalga büyütülmesini ve hedefine ulaştırılması gerektiğini vurguladı.
"DÜĞÜNLERİNİZİ MEMLEKETİNİZ TÜRKİYEDE YAPIN"
Türkiye'yi keşfetmek için yola çıkan, yanında komşusunu, eşini, dostunu da getiren vatandaşlardan bir ricasının daha bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan, düğün veya düğün dernek, 'vatanda olur' anlayışıyla düğün, nişan, sünnet gibi özel törenlerini yani cemiyetlerini ülkemizde yapmalarını bekliyorum. Elbette doğduğun yer kadar, doyduğun yer de değerlidir, önemlidir. Ama bizim memleketimiz ayrı bir güzeldir." dedi.
Şair Turgut Uyar'ın "Türkiyem" isimli şiirinin, "Seni boydan boya sevmişim, Ta Kars'a kadar Edirne'den. Sen vatanımsın, ekmeğimsin. Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca." dizelerini anımsatan Erdoğan, şair Cahit Külebi'nin de "Yurdum" isimli şiirinin "Ağladığım senin içindir, güldüğüm senin için, öpüp başıma koyduğum ekmek gibisin." dizelerini okudu.
"YURT DIŞINDA 50 BİNDEN FAZLA TÜRK DÜĞÜN YAPIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yurt dışında Türk vatandaşlarca yılda 50 binden fazla düğün yapıldığını belirterek, bu rakamın çok ciddi olduğunu ifade etti.
Bu yıldan başlayarak birkaç yıl boyunca bu düğünlerin mümkün olduğu kadar Türkiye'de yapılması gerektiğine vurgu yaparak, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya, İngiltere'deki vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Bu hassasiyeti gösterin. Gelin bütün düğün, dernek neyse burada yapalım. Böyle vesilelerle ülkemize gelecek yabancı misafirlerimizin, Türkiye'nin güzelliklerini bizzat görme, tanıma, yaşama imkanı bulduklarında ziyaretlerini her yıl tekrarlayacaklarına inanıyorum." diye konuştu.
"TATİLLERİNİN EN AZINDAN BİR HAFTASINI ÜLKEMİZDE GEÇİRMEYE DAVET EDİYORUZ"
Türkiye'de çalışan yabancılara da çağrıda bulunan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Onlara da 'İşin de burada, tatilin de burada.' diyorum. Kimi felaket tellallarının aksine, ülkemizde iş yapan ve ikamet eden yabancılar gerçek Türkiye'yi görme, tanıma, yaşama imkanına sahiptir. Bakanlığımız, sektörle iş birliği yaparak, ülkemizdeki 50 bin yabancı sermayeli şirkette çalışanlar için yeni ve çok cazip imkanlar sunuyor. Yabancı sermayeli şirketlerde çalışanların sadece kendileri değil, yurt dışındaki merkezlerinde çalışanları da bu imkandan faydalanarak tatillerinin en azından bir haftasını ülkemizde geçirmeye davet ediyoruz. Böylece yurt dışındaki vatandaşlarımıza, onların komşularına, dostlarına ve ülkemizdeki yabancı misafirlerimize yönelik kampanyalarla turizmde yeni bir atılım dönemi başlatmayı hedefliyoruz. Bakanlığımızın ve sektörümüzün el birliğiyle yürütülecek bu kampanyanın hayırlı neticelere vesile olmasını diliyorum. Türkiye'nin içinden geçtiği bu kritik dönemde her alanda olduğu gibi turizmde de yanımızda yer alan ve yer alacak herkese olan şükranlarımı, şahsım milletim adına özellikle ifade ediyorum."
Son Dakika › Ekonomi › Erdoğan Gurbetçilere Çağrı Yaptı, Yeni Kampanyayı Açıkladı: Komşunu da Al Gel - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?