Son yıllarda zeytincilikte markalaşma yolunda ilerleyen İzmir'in Foça ilçesinde 2013 yılının ilk zeytinyağı üretildi.
Türk ve Dünya mutfaklarının altın sıvısı olan zeytinyağı için Foça yöresinin Ilıpınar köyünde sezonun ilk üretimi başladı. Sezonun ilk mahsulünü toplayan Ilıpınarlı köylüler, üretime geçen Taş Köy zeytinyağı fabrikasına işlenmek üzere getirdikleri 4 bin kilo zeytinden 900 kilogram zeytinyağı elde etti. İlk üretim ve zeytincilik hakkında açıklamalarda bulunan tesisin sahibi Hakan Barçın, Zeytinin Foça yöresinde bu yıl geçen yıllara oranla kalitesinin yüksek, rekoltesinin ise düşük olduğunu söyledi.
"FOÇA ZEYTİNDE MARKA OLMALI"
Zeytinciliğin Foça'da temel geçim kaynaklarından biri olduğunu belirten Hakan Barçın, "Akdeniz toprağına sahip yöremiz diğer yörelere göre özellikle organik zeytincilikte lider konumundadır. Kalitesi yüksek ürün alıyoruz. Ancak markalaşma noktasında zayıf kaldığımızı düşünüyorum. Örneğin Zeytini ile Ayvalık gibi benzeri yöreler her yıl zeytin hasadını düzenledikleri geniş katılımlı şenliklerle taçlandırıyor. Biz ise Foçalı zeytin üreticileri olarak bugüne kadar böyle bir organizasyonu gerçekleştiremedik. Öz eleştiri yapmamız gerekirse bu yönde eksikliklerimizin olduğuna inanıyorum" dedi.
"ZEYTİNYAĞININ TANITIMA İHTİYACI VAR"
Türkiye'de zeytinyağının tanıtıma ihtiyacı olduğunu dile getiren Barçın, şöyle konuştu: "Özellikle Anadolu bölgemizde zeytinyağı bilinmiyor. Ankara'da herhangi bir mekana gittiğinizde size zeytinyağı diye çiçek yağı sunuyorlar. Bunu bilerek değil, bilmeyerek yapıyorlar. Bin bir türlü faydaları ve mucizeleri olan zeytinyağının tanıtılıp, tüketimi yaygınlaştırılmalıdır. Sofralarımızdan eksik olmaması gereken zeytinyağı kadar yeryüzünde doğal bir sıvı daha yoktur. Bunun içindir ki bu noktada Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bazı sorumluluklar düşmektedir. Bakanlık zeytinyağı tüketimini yaygınlaştırmak adına zeytinyağının faydalarını içeren kamu spotları ile ülkemizde tüketimin yaygınlaşmasını sağlayabilir."
"ZEYTİNCİLİK DESTEKLENMİYOR"
Tüketimin yaygın olmamasından ve devletin üretime destek vermemesinden ötürü zeytinyağının maliyet fiyatının altında satıldığını belirten Barçın, "Zeytinyağı üretiminde topraktan tabağa kadar olan süreç özveri, emek ve ciddi uğraş ister.Kaldı ki zeytincilik başka ürünlerde olduğu gibi makine gücüne dayalı bir üretim değildir. Bu anlamda zeytin üreticisi verdiği emeğin karşılığını maalesef alamıyor diyebiliriz. Devlet, zeytine ve zeytinyağı'na Avrupa düzeyinde pirim vermiş olsa ülkemizde zeytincilik çok daha iyi noktalara gelebilir. Çünkü bir çok köylü zeytinliği olmasına rağmen ürününü toplama gereği duymuyor. Neden toplasın ki? İşçi ücretleri pahalı, ilaç pahalı, mazot pahalı. Zeytincilik hem zor hem de gideri fazla bir iş." ifadelerini kullandı.
"TARIM TEHDİT ALTINDA"
Aliağa ve çevresinde yapılması planlanan termik santrallerin Foça ve Menemen yöresinde tarımı tehdit altında bırakacağını vurgulayan Barçın, " Bir profesörümüz 'Aliağa bölgesine artık demirci dükkanı dahi açılmaması gerekir' diyordu. Şimdi ise o profesörümüz söylemini değiştirdi ve 'bir çivi bile çakılmaz' ifadesini kullanır oldu. Yani Aliağa bu kadar kötü durumdadır. 4 tane termik santral ruhsatını almış, 3 tanesi de yolda. 7 tane termik santral planlanıyor. Bu santrallerin yöremizde başta zeytincilik olmak üzere tarımı yok edecektir" diye konuştu. - İZMİR
Son Dakika › Ekonomi › Foça'da İlk Zeytin Hasadı Yapıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?