Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, şu anda önemli bir proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, Türkiye'nin 2023 İnovasyon Stratejisi'ni hazırladıklarını söyledi.
Forum İstanbul 2015'in "Staratejik Partnerler Oturumu"nda konuşan Büyükekşi, 2023 hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kendilerinin, 500 milyar dolarlık ihracat hedefini koyarken sadece rakama odaklanmadıklarını vurgulan Büyükekşi, dünya dış ticaretinden aldıkları payı büyütmeyi hedeflediklerini söyledi.
Büyükekşi, Avrupa Birliği'nin (AB) ocak-şubat döneminde ithalatında yaklaşık yüzde 5'lik bir düşüş olduğunu belirterek, "Aynı dönemde bizim AB'ye ihracatımızda dolar bazında yüzde 8 düşüş var ama avro bazında yüzde 6,5 artış var. Demek ki biz ilk iki ayda AB'de 100 olan pazar payımızı, 106,5'e çıkarmışız. Dolayısıyla biz dünya ticaretinden aldığımız payı önemsiyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için katma değeri artırması ve yüksek teknolojiye odaklanması gerektiğine dikkati çeken Büyükekşi, bunun için kendilerinin inovasyon, tasarım, Ar-Ge ve marka alanında çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Büyükekşi, şu anda önemli bir proje üzerinde çalıştıklarını aktararak, "Yaklaşık 2 ay önce Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Başkanlığı'nda, 5 bakanımıza sunum yaptık. Türkiye'nin 2023 İnovasyon Stratejisi'ni hazırlıyoruz. Başbakan Yardımcımız da 5 bakanlığa bu konuyla ilgili çalışma konusunda talimat verdi ve bu bakanlıkların tamamı geçen hafta projeyle ilgili görüşlerini bildirdi. Şimdi müsteşarlarımızla tekrar toplantı yapacağız" ifadelerini kullandı.
Bir malın katma değerini en az yüzde 10-20 artırarak ihraç edebilmenin yolunun markadan geçtiğine dikkati çeken Büyükekşi, bunların hepsini yaparken üzerinde durulması gereken en önemli konunun eğitim olduğunu ve bunun önceliklendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
"Türkiye'nin 2023 hedeflerine inanıyoruz"
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil de Türkiye'nin 2023 hedeflerine inandıklarını belirterek, "Türkiye, büyük bir ülke. Genç ve girişimci bir nüfusa sahip. Gemişe baktığımızda da iyi bir karnemiz var. Özellikle son 10-12 yılda ekonomi çok iyi geliştiğini görüyoruz. Bir iki tane alanımız var ki dünyada çok az ülke bunu başarabiliyor. Bunlardan biri ülkedeki bütçe disiplini, diğeri de bankacılık sektörü" şeklinde konuştu.
Dünyanın zor bir dönemden geçtiğini ve volatilitenin (oynaklık) gelişen ülkeleri etkilediğini kaydeden Binbaşgil, bu nedenle reformlara devam edilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Binbaşgil, Türkiye'nin 2023 vizyonuna ulaşabilmesi için enerji, eğitim, ulaşım ve sağlık gibi birçok alanda yatırıma ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, bunun da kuvvetli bir bankacılık sektörünün olmasıyla sağlanabileceğini dile getirdi.
Gelecek günlerde bankaların karlılığını sürdürebilmesi ve özkaynak verimliliğinin önemini sürdüreceğini vurgulayan Binbaşgil, "Bizlerin yaptığı hesaplamalara göre; yüzde 14-15 civarında bir özkaynak verimliliğini tutturmaya devam edelim ki; Türkiye'nin hayallerini gerçekleştirebilecek kuvvetli bir bankacılık sektörü de hedefleri destekleyebilsin" dedi.
"Parasal ve finansal politikalarda uluslararası iş birliğine ihtiyaç var"
Forum İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi ise 2008 küresel finansal krizin ardından hem gelişmiş hem de gelişen ülkelerde toparlanmanın yavaş, kırılgan ve dengesiz olduğunu söyledi.
Canevi, 2008 küresel krizin dünyaya 4 miras bıraktığını belirterek, bunları düşük büyüme ya da büyüyememe, kredibilite ve güven erozyonu, ekonomik ve finansal gerginliğin yol açtığı radikal eğilimler ve aşırı boçluluk şeklinde sıraladı.
Bugün karşılıklı bağımlılık ve etkileşimin yoğunlaştığı dünyada, parasal ve finansal politikalarda daha etkin ve kapsayıcı bir uluslararası iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu aktaran Canevi, " 'Her koyun kendi bacağından asılır' kavramı, böylesine entegrasyona uğramış bir küresel düzeyde rasyonel bir davranış olamaz" ifadesini kullandı.
Canevi, G20 Başkanlığı'nın "Türkiye'nin önüne gümüş tepsiyle sunulmuş bir fırsat penceresi" şeklinde nitelendirerek, G20 Açılış Toplantısı'nda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ortaya koyduğu yatırım, kapsayıcılık ve uygulama kavramlarının uluslararası camiada benimsendiğini dile getirdi.
Türkiye'nin potansiyelinin günü kurtarmayı düşünmenin aksine, yarına odaklanmayı sağlayacak kadar büyük olduğunu ifade eden Canevi, "Önce buna inanalım, sonra da hepimizin paylaştığı ve inandığı 2023 vizyonu için çalışalım" diye konuştu.
"Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması olası"
Doğuş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Hüsnü Akhan da Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmanın olası olduğunu belirterek, şunları ifade etti:
"Türkiye'nin bir takım avantajları var. Bunların en başında; mali disipline riayet eden bir yönetim anlayışı ile sağlıklı ve güçlü bir finansal yapıya sahip olunması bulunuyor. Ayrıca, seçim sonrası 4 yıllık bir seçimsiz dönemin yaşanması Türkiye için büyük bir avantaj. Çünkü bu dönemde küresel rekabet gücünü artırmak için elzem olan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin önü açılacak. Bu sayede de 2023 hedeflerine çok daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde ulaşacaktır."
Türkiye'nin kalkınması ve 2023 hedeflerine ulaşması açısından kadın olgusunun da dikkate alınması gerektiğini dile getiren Akhan, eğitime de ayrıca önem verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Son Dakika › Ekonomi › Forum İstanbul 2015 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?