İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar Açıklaması

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, kurun şu anki seviyelerinde seyretmesinin hem ihracatçı, hem de ithalatçılar için çok doğru olduğunu düşündüğünü söyledi.

Sohbet toplantısında sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çağlar, büyümede iyimser olduklarını, çünkü ürettikleri malı çok rahat bir şekilde yurtdışına satabileceklerine inandıklarını kaydetti.

Ürettikleri her malda dünyanın en iyisini ürettiklerini vurgulayan Çağlar, bu konuda iddialı olduklarını, bu nedenle 2014 yılında yüzde 4'lük büyümenin rahatlıkla yakalanabileceğini söyledi.

Tahkim konusunda bazı yasal düzenlemeler gerektiğini, bu nedenle Adalet Bakanı ile görüştükleri bilgisini veren Çağlar, bunun en kısa zamanda Meclise taşınacağını dile getirdi.

Kurun şu anki seviyelerinde seyretmesinin hem ihracatçı, hem de ithalatçılar için çok doğru olduğunu düşündüğünü kaydeden Çağlar, taksit sınırlamasına ilişkin bir soru üzerine ise, "İç piyasada çok fazla bir daralma yok. İhracata baktığımızda da bugüne kadarki en iyi seviyeye geldik. Bu, hükümetin taksitlendirme konusunda alması gereken bir karardı, biz bunu normal karşılıyoruz açıkçası. Çok fazla soğuma olduğunu düşünmüyorum" dedi.

Çağlar, AK Parti'nin son seçimlerde yüksek oy almasının Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde tansiyonu düşüreceğine inandığını ifade etti.

Gezi olaylarında yaşanan can kayıplarının herkesin acısı olduğunu aktaran Çağlar, ancak burada çok büyük provakatif hareketler olduğunu, bunların inkar edilemeyeceğinin altını çizdi.

Çağlar, 17 Aralık sürecine ilişkin bir soru üzerine ise, "Tabii orada ortaya atılan iddialar hepimizin karşısında olduğu iddialar, bunları kesinlikle kabul edemeyiz. Fakat Meclis'te bir komisyon kuruldu. Seçim sonrasında komisyon toplanacaktır. Bunların hepsi değerlendirilecektir. Burada, oradan çıkacak kararı bekleyeceğiz. Hukuka intikal eden olaylarda bizim İTO olarak bir beyanatta bulunmamız hiç doğru değil. Bunu her türlü hukuki dava ile ilgili söylüyorum" yanıtını verdi.

İTO Başkanı Çağlar, TOBB başkanlığı ile ilgili bir soru üzerine, "Rifat Bey'i ben bu konuda kutluyor ve tebrik ediyorum. Ben orada başkan yardımcısıyım, biz kendisine ayak uyduramıyoruz. Müthiş bir motivasyonu, müthiş bir çalışması var. Bu işi de layıkıyla yapıyor. Seçimlere daha 2,5 sene var. Bugünden yarına konuşmak hiç doğru değil" dedi.

Genel seçimlerde Rifat Hisarcıklıoğlu'nun milletvekili olup olmayacağına dair bir şey bilmediğini aktaran Çağlar, "Ama olursa, başkan yardımcıları var. Bir tanesi görevi alır" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Transatlantik Anlaşması'nın içerisinde yer alması gerektiğini vurgulayan Çağlar, malların dolaşımının serbest olduğunu ama malı taşıyacak kişinin gidemediğini söyledi.

Geçen hafta yapılan bir toplantıda Avrupa ülkeleri arasında ekonomisi güçlü 3 ülke olduğunun belirtildiğini aktaran Çağlar, bunların Almanya, Fransa ve Türkiye olduğunu, bunların içerisinde yatırım yapılabilirlik noktasında en güvenli ülkenin de Türkiye çıktığını dile getirdi.

Şu anda Türkiye'deki yabancı yatırımcıların da rahat olduğunu belirten Çağlar, bazı holdinglere yapılan baskınların kendilerinde kaygı oluşturup oluşturmadığı yönündeki bir soru üzerine şunları söyledi:

"Holding konusu çok konuşuldu ama sahipleri de bunu yalanladı. Bize de böyle bir şikayet gelmedi. Çünkü 350 bin üyeniz var, böyle bir şey olsa bu konuda şikayet önce size gelir. Gelmese bile duyum alırsınız. Şimdiye kadar herhangi bir duyum almadık, zaten o holding patronu da bunu yalanladı. Ama biz iş dünyası olarak baktığınız zaman zaten denetim altındayız. Maliye belli bir sistem içerisinde firmaları denetliyor, firmaları inceliyor. Zaten bu incelemeler devamlı yapılıyor ama olumsuz bir şeyin, konjonktürel bir şeyin şikayetini şimdiye kadar almadık."

"TUSKON üyeleriyle aramızda bir sıkıntı yok"

Çağlar, TUSKON üyeleriyle aralarında bir sıkıntı olmadığını belirterek, "İTO meclisinde TUSKON üyesi bir çok arkadaşımız var ve bunlarla aramızda hiç bir sorun yok, niçin sorun olsun?" dedi.

Çağlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı firmaları boykot çağrısına ilişkin bir soru üzerine ise, "Biz iş dünyası olarak işin ekonomi tarafında olmalıyız. Siyasilerin alanına çok fazla kişisel duygularla, kişisel itirazlarla müdahale edersek, onlar da gelir bizim alanımıza aynı duygularla müdahale eder. Onun için herkes kendi işini yapacak, herkes kendi mecrasında çalışacak" şeklinde konuştu.

Çağlar, "Bu zeminden dolayı bu söz söylendi. Orada iş tamamen bireyselleşti, kişiselleşti ve bundan dolayı da tepki aldı. Onun dışında Türkiye'de bir çok mağaza, bir çok marka, bir çok dükkan var, hepsine gitmedi bu laflar" ifadelerini kullandı.

CNR ile ilgili davada ilk baştan beri uzlaşmacı olmaları gerektiğini söylediklerini anımsatan Çağlar, neticede CNR'ın kendilerinin hem üyesi, hem de kiracıları olduğunu dile getirdi.

Çağlar, CNR kiracıları olarak devam etmek isterse, oturup şartları kanunun kendilerine verdiği yetki çerçevesinde konuşabileceklerinin altını çizdi.

Paralel yapıya inanıp inanmadığı yönündeki bir soru üzerine ise Çağlar, şunları kaydetti:

"Eğer kurumlar kendilerine biçtikleri misyon çerçevesinde hareket edip, birbirlerinin sahasına müdahale etmezler, herkes üzerine vazife olan işi yaparsa; ülkede herhangi bir yapıdan ya da yapılanma söz edilmez. Bu kurumlar birbirlerinin alanlarına girerse, cemaat içinde paralel yapı, oda içerisinde paralel yapı, hükümet içerisinde paralel yapı, orada paralel yapı, burada paralel yapı telaffuz edilebilir."

İş dünyasının birbirine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Çağlar, beyanatlar verilirken bu ülkenin vatandaşı olunduğunun düşünülerek verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Darbeye darbe ile karşılık vermenin çok doğru olduğunu düşünmediğini bildiren Çağlar, iş dünyasının daha dikkatli, daha ılımlı olması gerektiğini düşündüğünü, iş dünyasının moralinin bozulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

- İstanbul