KGF Yönetim Kurulu Başkanı Özegen, EKO İKLİM Zirvesi'nde konuştu Açıklaması

Kredi Garanti Fonu (KGF) Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen, Avrupa Birliği'nin (AB) ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat'a uyulmaması durumunda, Türkiye'nin 2050 yılına kadar yaklaşık 60 milyar avro karbon vergisi yükü ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Anadolu Ajansının (AA) "global iletişim ortağı" olduğu, iklim değişikliğiyle mücadele ve iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacıyla düzenlenen "EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı", ATO Congresium'da devam ediyor.

Zirve kapsamında gerçekleştirilen "Yeşil Uyum Finansmanı" oturumunda konuşan Özegen, gelişmiş ülkeler tarafından yok edilen tabiatı tekrar kazanmak için büyük mücadeleler verildiğini ifade etti.

Yeşil dönüşümün sadece endüstriyel dönüşümü değil, hayatın sürdürülebilirliğini de içine aldığını ifade eden Özegen, söz konusu dönüşümün gelecek için önemini vurguladı.

Özegen, yeşil dönüşümün her kesimi yakından ilgilendirdiğine işaret ederek, "Yeşil dönüşüme katkı vermemiz gerekiyor. 2021'de TBMM tarafından onaylanan, yaklaşık 192 ülkenin imzaladığı Paris İklim Anlaşması küresel ısınma artışını 1,5 ila 2 derece arasında sınırlamayı hedeflemektedir. Bu hedef için yapılan tüm çalışmalar hayatımızın her alanını etkilemektedir." diye konuştu.

Söz konusu hedefe ulaşmak için ekonomi alanında da çeşitli çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Özegen, AB'nin 2019'da bu konuya yönelik kendi yol haritasını belirlediğini anlattı.

Özegen, AB'nin bu kapsamda oluşturduğu "Yeşil Mutabakat" çalışmasının ilgili ülkelerle yapılacak ticari ilişkileri de etkileyeceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"AB, 2021'de kalkınma planı niteliğinde olan 55/E uyum paketini açıkladı. Buradaki hedef 2030'a kadar Avrupa'nın karbon salınımını 1990 yılının düzeyine göre yüzde 55 düşürmek. Bu dünyanın üretim şekillerini yeniden dizayn etmek demektir. Bu hedefe ulaşamayan ülkeler AB ve konuya taraf ülkeler açısından 'karbon vergisi' gibi birtakım yaptırımlarla karşılaşacaklardır. Söz konusu vergi yaptırımı yeni gümrük tarifelerini de içermektedir. AB ve konuya taraf ülkelere ihraç edilen her üretimin, karbon emisyon miktarı oranında vergilendirilmesi aslında yeni ticari kuralların belirleniyor olduğunu bize göstermektedir."

"Avrupa'nın yeşil dönüşüme yönelik ayırdığı fonlardan faydalanabiliriz"

Gerekli koşullar yerine getirilmezse söz konusu karbon vergisinin Türkiye'nin önündeki en büyük engellerden biri olacağını ifade eden Özegen, ülke genelindeki bazı akademisyenlerin bu konuya ilişkin çalışmalarından da örnekler verdi.

Özegen, özellikle demir çelik ve çimento sektörleri için karbon vergi oranlarının yüzde 20'lere kadar çıkacağının öngörüldüğüne işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemiz 2050 yılına kadar yaklaşık 60 milyar avro karbon vergisi yükü ile karşı karşıya kalabilir. Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkeler açısından çok önemli bir maliyeti önümüze getirmektedir. Zamanında bu tedbirleri almazsak G7 ülkeleri ve AB ülkelerine yaptığımız ihracatta yüzde 10, üretimimizde de yaklaşık yüzde 7'lik bir azalma ön görülmekte. Ancak yapılan çalışmalarla görülüyor ki Türkiye, yeşil dönüşümü bütün kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve paydaşlarıyla, 2030'a kadar karbon seviyesini AB'nin koyduğu seviyeye indirecektir."