Maliye Bakanı Naci Ağbal, et fiyatlarında Katma Değer Vergisi (KDV) indirimi yapılmasına yönelik taleplere ilişkin "Burada kimse devlete, hükümete akıl vermeye kalkmasın. Otursun. Burada haksız bir takım kazançlar varsa devlet bunların üzerine gidecek." dedi.
Ağbal, Ankara Ticaret Odası (ATO) Aylık Olağan Meclis toplantısında yaptığı konuşmanın ardından soruları yanıtladı.
Makarnada KDV indirimi yapılmasına yönelik çalışma yapıp yapmadıkları yönündeki bir soruya karşılık Ağbal, sürekli olarak KDV oranlarının yüksekliğinden şikayet edildiğini söyledi. Sosyal amaçlarla temel gıda ürünlerinde veya belirli sektörlerin teşviki için KDV indirimi yapıldığını anımsatan Ağbal, "Farklı sektörlerden sürekli olarak KDV indirimi talepleri var. Sürekli bir kayıtdışılık olgusuyla bu talep geliyor. Benim kanaatim, KDV oranlarını indirmekle bu kayıtdışılıkla baş edemiyoruz. Geçmişte farklı farklı ürünlerle vergi oranlarını indirdik, ardından bekledik kayıtlılık artsın diye. Ama kayıtdışılık azalmadı, aynen devam etti." diye konuştu.
KDV Kanununun hem yatırımcı hem satıcı hem de alıcı için yük olduğuna işaret eden Ağbal, "KDV Kanununa ilişkin kendimize 3 aylık bir çalışma süresi verdik. KDV indirimi talepleri dahil olmak üzere bütün bunların üzerinden geçeceğiz. Sistemi baştan sona gözden geçireceğiz. KDV Kanununda bir reform yapma amacımız var. Ülkemizin ihtiyaçlarına uygun bir KDV sistemini de oluşturmak gerekiyor çünkü en fazla şikayeti, açık söyleyeyim, KDV'den alıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Et fiyatlarındaki enflasyonu artırıcı durumun, KDV indirimiyle düşürülebileceği" yönündeki söylemleri hatırlatan Ağbal, bu işin ticaretini ve üretimini yapanların çok iyi para kazandıklarını ve memnun olduklarını söylediklerini aktardı. Ağbal, "Çiftçi ile tüketici arasında birileri var. O birileri bugün bize akıl vermeye kalkıyor. Kendilerine çeki düzen verip... Bu haksız karları sürdürülebilir değil. Genel olarak söylüyorum sürdürülebilir değil. 'Vergi oranlarını düşürürsen enflasyon aşağıya doğru gelecek.' Sen önce haksız kazancını düşür." şeklinde konuştu.
Piyasadaki ette üretici fiyatlarıyla market fiyatları arasında uçurum olduğunu vurgulayan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada kimse devlete, hükümete akıl vermeye kalkmasın. Otursun. Burada üretici, üretimden tüketim zincirine kadar, Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Gıda Komitesi olarak da süreci baştan sona analiz edeceğiz ve burada haksız bir takım kazançlar varsa devlet bunların üzerine gidecek. 'Vergi indirimi olsun, fiyatlar aşağı düşer' diyenlerin geçmişte biz vergiyi indirdikten sonra o indirdiğimiz vergiyi nasıl kazançlarını tekrar artırmak için kullandıklarını da gördük. Bunu makarna için söylemiyorum. Bugün et ile ilgili bir tartışma var. Bakıyorum, güzel güzel akıl verenler var. O akıl verenlere ben de akıl veriyorum, işinize gücünüze bakın. Devlet her zaman KDV oranlarını düşürür. Ama siz önce kendi işinizi gözden geçirin. Vatandaştan haksız kazanç da elde etmeyin."
Aynı otomobili farklı yerlerden alıp farklı yerlere satışlarında vergi oranlarında farklılık oluştuğunu, bunun KDV çalışmasında tek bir noktada birleştirileceğini de anlatan Ağbal, "motorlu araç satıcılarının 20 bin liraya aldığı otomobili 22 bin liraya sattığında kar ettiği tutarın değil, toplam tutarın vergisini ödediğinin" belirtilmesi üzerine de bu konudaki yanlışın düzeltileceğini belirtti.
Ağbal, Ankara Hali'nin taşınmasına yönelik destek taleplerine ilişkin "Halin taşınması bir zorunluluk haline geldi. Bu konuyu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek Beyle görüşüyoruz. Ankara'ya hizmetlerini biliyorum. Kendisiyle istişarelerde bulunalım. Uygun çözümü Ankara Büyükşehir Belediyesiyle birlikte geliştiririz, Başkanımızla, sizlerle beraber otururuz, bir neticeye bağlarız." ifadelerini kullandı.
"Vatandaşın etine dokundurtmam"
Maliye Bakanı Ağbal, kırmızı ve beyaz et toptancılığı yapan bir ATO üyesinin kırmızı et fiyatlarındaki yükselişin gerekçesine ilişkin açıklamalarına cevaben de şunları kaydetti:
"14 yıldır bu işin içindeyim, Tarım Bakanlığındaki Destekleme Kurulu'nun üyesiyim. Bütün tarımsal ürünlerin fiyat gelişmelerini izliyorum. Bugün Et ve Süt Kurumu, eğer bir müdahale kurumu haline geldiyse bu sektördeki düzensizlikler yüzünden geldi. Devlet, vatandaşın eti bir kuruş daha ucuza alması için elinden gelen herşeyi yaptı. Tarıma olağanüstü destekler verdik ama hayvancılığa onun üzerinde daha fazla destekler verdik. Çok ciddi anlamda hem üretime, hem üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesine, hem de özellikle bu işi yapan çiftçilere çok ciddi destekler verdik. Bütün bunlara rağmen büyük ölçekli hayvancılık işletmelerine yeni olağanüstü destekler verildi. Zaman zaman hayvan arzında meydana gelen daralmalara karşı da geçici suretle bir takım tedbirler alındı. Burada herkesin önünde teker teker ben de hesap yapmayayım. Kusura bakmayın sokağın hesabı sizin hesabınıza uymuyor. Sokaktayım, vatandaşa gidiyorum. Geçen gittim, '40 lira' diyor kıymanın fiyatı. Şu söylediğin hesapla uymuyor. Burada anladığım kadarıyla ne kasap ne çiftçi kazanıyor. Öbürleri zarar etsin istemem, serbest piyasa ekonomisine en fazla inanan hükümetiz ama et de önemli. Et temel gıda maddelerinden bir tanesi."
Sektör olarak bu işte herkesin taşın altına elini sokması gerektiğini ifade eden Ağbal, devletin bu iş için başını taşın altına soktuğunu, tarımsal destekleri hayata geçirdiğini söyledi. Ağbal, bu konuda bir sorun olduğunu dile getirerek, "İthalat hiçbir zaman kalıcı bir politika değildir. İthalat hiçbir zaman için bir çözüm değildir. Tam tersine biz ithalata karşıyız ama kusura bakmasın kimse, vatandaşın sofrasına gelen eti de vatandaşa en düşük maliyetle sağlamak en önce bizim görevimiz. Vatandaşın etine dokundurtmam. Vatandaşın eti, sütü oldu mu herkes biraz daha düşünecek." değerlendirmelerinde bulundu.
Maliye Bakanı Ağbal, Devlet Malzeme Ofisine (DMO) ilişkin bir soruya karşılık da "DMO konusunda her zaman hassasım. Hem satıcılar, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler DMO'da mutlaka yer bulsun istiyorum. Bu konuya bakacağım." yanıtını verdi.
"Cezaları tekleştireceğiz"
Ağbal, başka bir soru üzerine SGK bildirgesiyle muhtasar beyannamelerinin birleştirilmesinin büyük bir fırsat sunduğuna da işaret ederek, işletmelerin ödeyeceği ceza tutarlarının SGK mevzuatı ile vergi mevzuatında farklılık olduğunu söyledi. Ağbal, şöyle devam etti:
"SGK ile Gelir İdaresi Başkanlığı şu anda ortak bir çalışma yapıyor. Bütün mali mevzuatı gözden geçiriyoruz. Mükellefin lehine olacak şekilde cezalarda, faizlerde en düşüğü hangisi ise o olacak.... Amacımız şu, SGK mevzuatı ile vergi mevzuatını tekleştirmek. Bu çalışma devam ediyor. İnşallah bir başka tasarıda önerge vereceğiz, oradaki cezaları tekleştireceğiz. Bu bizim için büyük bir fırsat. Ben diyorum ki daha orta ve uzun vadede SGK'nın gelir tarafıyla Gelir İdaresi Başkanlığının birleşmesi lazım. Bir işletme iş yapıyor, Gelir İdaresine ayrı SGK'ya ayrı gidiyor. Sonuçta vergi topluyor bu iki kurum. Tek bir birim olsunlar, mevzuat tek olsun, sade olsun, anlaşılır olsun. Bu düzenlemeyi inşallah hayata geçireceğiz."
(Sürecek)
Son Dakika › Ekonomi › Maliye Bakanı Ağbal Soruları Yanıtladı: (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?