Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye'de istihdamın gelişmiş ülkelere oranla daha olumlu seyrettiğini vurgulayarak, "Gelişmekte olan ülkelerde de Türkiye şu anda neredeyse dünya rekoruna yakın bir istihdam üretme potansiyeline sahip. İstihdamdaki artış eylemi 2014 yılında da devam etmektedir. Türkiye'de bir iş gücü kıtlığı yok. Bu kadar çok işgücüne katılım olduğu için işsizlik oranında çok keskin bir düşüş göremiyoruz. Eğer bu kadar çok işgücüne katılım olmasaydı, işsizlik düşerdi diyebiliriz" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Başçı, Konya Ticaret Odası'nda "Para Politikaları" sunumunda konuştu. Yüzde 4'lük büyümenin çok büyük bir başarı olduğunu ifade eden Merkez Bankası Başkanı Başçı, "Talebin kompozisyonuna baktığımızda 2014 yılında yurtiçi talebin pozitif katkısı devam ederken net ihracatta olumlu katkı yapmaya başladı, birinci çeyrekte böyle oldu. İkinci çeyrekte de yine yıllık bazda baktığımızda net ihracat büyümeye olumlu katkılar yapabilecek. Bu nedenler Türkiye yüzde 4'e yakın büyüyebilecek" şeklinde konuştu.
-"RUSYA'DA YATIRIM ORANLARI TÜRKİYE'DEKİNİN BİRAZ DAHA ÜZERİNDE"-
Asya ülkelerinin çok fazla yatırım yaptığını belirten Başçı, Çin'in 100 TL'lik gelirlerine karşılık nerdeyse 45-50 TL'lik bir yatırım yaptığını söyledi. Başçı açıklamasında, Hindistan'da yüzde 30'un üzerinde yatım oranları olduğunu dile getirerek şöyle dedi:
"Rusya'da yatırım oranları Türkiye'dekinin biraz daha üzerinde. Biz de daha çok yatırım yapsak büyüme açısından iyi olmaz mıydı? Kesinlikle daha iyi olurdu. Bu yatırımlar kim tarafından finanse edilecek bunun sorusu bu. Türkiye'de içerideki hane halkımızın tasarruflarıyla mı finanse edilecek? Doğrudan yatırımlarla mı finanse edilecek, yoksa merkez Bankası para basarak bunu finanse mi edecek? Bu sorunun cevabını vermeden biz bu analizi tamamlayamayız. Değirmenin suyu nereden gelecek diye sürekli kendimize sormalıyız. Ondan sonra para politikası nasıl şekillenmeli bunu tartışabiliriz."
-"AŞIRI TÜKETİM YAPARSANIZ, KAYNAĞINIZ KALMIYOR"-
Erdem Başçı, Yunanistan ve Mısır gibi ülkelerin aşırı tüketim yapan ülkeler arasında yer aldığını belirtirken, Çin, Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerin düşük tüketim yapan ülkelerin arasında olduğunu kaydetti. Değirmenin suyunun nereden geldiğine yönelik bir sorunun her zaman sorulması gerektiğini vurgulayan Başçı, "Aşırı tüketim yaparsanız, kaynağınız kalmıyor. Aşırı tüketim yapan ülkelerde büyüme oranlarının daha düşük olduğunu gözlüyoruz. Çin gibi olalım demiyorum. Çünkü Çin'de çok farklı bir sistem var. Emeklilik sistemi yok, sağlık sigortası yok. Böyle bir ortamda insanlar tabi ki geleceği düşünerek tasarruflarını yüksek tutuyorlar" dedi.
-"EN ÇOK TÜKETEN ÜLKELERDEN BİR TANESİ DE DEMEK Kİ TÜRKİYE'YMİŞ"-
Mısır'ın Türkiye'den daha fazla tüketim yaptığının altını çizen Erdem Başçı, şunları kaydetti:
"En çok tüketen ülkelerden bir tanesi de demek ki Türkiye'ymiş. Mümkünse tüketerek büyümeyelim, üreterek büyüyelim. Aşırı tüketim aşırı hızlı borç artışından kaynaklanıyor. Bizim Türk bankacılık sektörü son derece başarılı bir risk yönetim kültürün sahip. Riskleri iyi yönetiyorlar. Fakat bankacılık sektörünün açtığı Türk Lirası kredilerinin yurtiçinden topladığı mevduata baktığında toplanan 100 TL'lik mevduata oranla 2003 yılında 50 TL'sini bunu kredi olarak veriyorsa, gerisini de devlete borç veriyordu. Ne zamanki kamu da mali disiplin sağlandı, kamunun borçlanma ihtiyacı giderek azaldı, birçok kaynak özel sektöre sağlanabilir oldu."
-"İŞSİZLİK ORANINDA ÇOK KESKİN BİR DÜŞÜŞ GÖREMİYORUZ"-
Başçı, reel olarak bakıldığında Türkiye'de istihdamın çok iyi arttığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de istihdam gelişmiş ülkelere oranla baktığımızda daha olumlu seyrediyor. Kamuda mali disiplin burada önemli bir şekilde ortaya çıkıyor. Çünkü mali disiplini güçlü olmayan ülkelerde hazinenin borçlanma faizleri daha yüksek. Gelişmekte olan ülkelerde de Türkiye şuan da neredeyse dünya rekoruna yakın bir istihdam üretme potansiyeline sahip. Gelişmekte ülkelerden dahi iyi bir istihdam performansımız söz konusu. İstihdamdaki artış eylemi 2014 yılında da devam etmektedir. Son aylarda oldukça da güçlü olduğu gözleniyor. Bu kadar talep var. Firmalarımız taleplerini artıyorlar. Buna karşın arz var mı diye baktığımızda genellikle yakınmalar kalifiye eleman bulamıyoruz şeklinde olmuştur. Bir iş gücü kıtlığı Türkiye'de yok. Bu kadar çok işgücüne katılım olduğu için işsizlik oranında çok keskin bir düşüş göremiyoruz. Eğer bu kadar çok işgücüne katılım olmasaydı, işsizlik düşerdi diyebiliriz. Ama işgücüne katılım sayesinde işsizlik oranının da 9'lar seviyesinde kaldığını görüyoruz."
-"TÜRKİYE PAZAR PAYINI KÜRESEL KRİZ SONRASINDA ÇOK FAZLA ARTIRDI"-
"2012 yılına bakarsak Türkiye'nin yüzde 2 civarında büyüdüğü 2012 yılında Euro bölgesinde talep zayıftı" diye konuşan Başçı, şu ifadeleri kullandı:
"O yüzden bizim ihracatımızda bundan etkileniyordu, zayıftı. Euro bölgesinde büyümeye artıya geçtiği için İngiltere gibi ülkelerde son derece güçlü bir talep var ve bizim ihracatımız buralara artıyor. O yüzden bu sene büyüme yüzde 4'e yakın seyredecek diye tahmin ediyoruz. İhracatın büyümeyi desteklediğini görüyoruz. Bunu yıllık ihracat artış hızında da görüyoruz. Avrupa Birliği ülkelerindeki toparlanma ihracat artışına katkıda bulunuyor. Yeni ihracat talebinin İngiltere, İspanya, Almanya'dan geldiğini görüyoruz. Daha zayıf olanlar İtalya ve Irak. Irak önemli çünkü Almanya'dan sonraki ikinci ihracat pazarımız. Dolayısıyla orayla ilgili gelişmeleri yakından izliyoruz. Demek ki jeopolitik gelişmelerin ihracatımız üzerinde etkisi olduğu aynı zamanda Rusya'daki ekonomik büyümenin de çok zayıf olmasının burada etkisinin olduğunu çok rahat gözlüyoruz. "
Merkez Bankası Başkanı Başçı, Pazar payı olarak bakıldığında Türkiye'nin çok büyük bir başarıya imza attığını vurgulayarak, "Türkiye pazar payını küresel kriz sonrasında çok fazla artırdı. Gelişmiş ülkelerden ve Avrupa Birliği ülkelerinden gelen talepteki düşüşü biz Ortadoğu'ya yaptığımız ihracatla büyük oranda telafi ettik. Bu Pazar payı artışı kalıcı oldu. İş adamlarımızı gerçekten çok takdir ediyorum. Son derece esnekler" dedi.
-"DÖVİZ KURLARINI İSTİKRARA KAVUŞTURMAYI BİZ ÖNCELİKLİ OLARAK GÖRÜYORUZ"-
"Faizler artarsa enflasyon artar mı?" diye soran Başçı, "Biz buna parasal aktarım mekanizması diyoruz. Faiz oranlarında kısa vadeli bir artış olduğu zaman bu enflasyonu nasıl etkiliyor? Bu sorunun cevabında da maliyet kanalı diye bir kanal vardır. Bu maliyet kanalı bir iki ay tesir yapar ve oldukça küçük bir kanal vardır. Döviz kurlarının maliyet kanalı faiz oranlarının maliyet kanalından çok daha baskın. O yüzden biz döviz kurlarını istikrara kavuşturmayı genellikle öncelikli olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.
-"BU SENE CARİ AÇIK YÜZDE 5.2'YE DOĞRU İLERLEYECEK"-
Başçı konuşmasında, Türkiye'de tasarruf oranlarının düşük olmasını dış açık vermesine neden olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla Türkiye'de dış dengeyi bozan faktör bizim yurtiçi tasarruflarımızın düşük olması. Burada da yüzde 8'e yakın bir cari açık geçen sene verdiğimizi görüyoruz. Bu sene ne olacak? Bu cari açık yüzde 5.2e doğru ilerleyecek. Burada da bir iyileşmenin devam ettiğini göreceğiz. Bu da alınan makro ihtiyati tedbirler sonucunda olacak. Bunu tek başına Merkez Bankası almıyor. Bunu hükümetle birlikte BDDK, SPK, Hazine Müsteşarlığı ve Tasarruf Mevduatlar Fonu hep birlikte tartışıyoruz. İlgili kurum bunu son olarak değerlendiriyor. Koordineli bir şekilde burada bu tedbirler alınıyor. Dış finansman ihtiyacı azalıyor."
Son Dakika › Ekonomi › Merkez Bankası Başkanı Başçı: Türkiye'de İş Gücü Kıtlığı Yok - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?