Mın Zhu / Davos: Türkiye Tasarruf Oranlarını Artırmalı

Davos'ta "Yükselen piyasalar için temel riskler" konulu bir açıklama yapan IMF Başkan Yardımcısı Min Zhu, Türkiye'nin tasarruf oranlarını artırması gerektiğini bildirdi. Küresel büyümedeki "ılımlılığın" ülkeleri bir rahatlığa sevk etmemesi gerektiğini belirten Zhu, "Eski güzel günlere dönemeyiz. Doğruyu söylemek gerekirse, birkaç yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomi geçen Mayıs ayındaki çalkantı sonrasında iyi politika yürüttü. Bununla birlikte güçlü ve sürdürülebilir bir büyümeyi başarmak için gerekli olan uzun ve zorlu politikalar listesi karşısında, bunların yerine getirilmesi konusundaki herhangi bir ikircik, yükselen ekonomiler için hayatı gelecekte çetrefilli hale getirecek" dedi.

-TÜRKİYE ÖRNEĞİ-

Zhu, son rakamların "küresel büyümenin motorları" yükselen piyasa ve gelişmekte olan ülkelerin "yavaşladığına" işaret ettiğini bildirdi. Bu ülkelerin büyümesinde büyük bir hızlanma söz konusu olmadığını kaydeden Zhu, "Yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler şu anda istikrarlı, fakat büyüme oranlarının geçen onyılda gözlediğimiz yüksek düzeye hemen geri sıçrayacağını ummuyorlar. Gerçekte yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde bu yıl yüzde 5.1, 2015'te ise yüzde 5.4 ılımlı hızlanma tahmin ediyoruz" dedi. Min Zhu'nun açıklamasından satır başları şöyle:

"-Emtia fiyatlarında kaynak açısından zengin ülkelere yardımcı olan dalgalanmalar sona erdi.

-Tarihsel şekilde, geçmişin rahat finansman koşulları yerini, daha yüksek küresel faiz oranlarına bırakmaya başladı.

-Küresel ekonomideki yapısal değişiklikler yükselen ve gelişmekte olan ülkeleri etkiliyor.

-Finansal piyasalar büyük olasılıkla yakın gelecekte oynak olacak. Ana neden, geleneksel olmayan merkez bankası politikalarının bulunmadığı bir dünyaya kurallı geçişin çoklu zorluklarla karşılaşabilecek olması. (Kısa vadeli faiz oranı beklentisinin düzgün şekilde ayarlanması, Kısa-uzun vadeli bonolarda kazançlardaki farklılıkların normale tedrici şekilde dönmesi, Portföy ayarlamalarının düzgün yapılması, Aşırı kaldıraçların tedrici şekilde eski hale gelmesi, Devamlı likit piyasalar, Güç kazanan ekonomik büyüme.)

-Bu değişen küresel ortama ayak uydurmak için yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler, ekonomik yapı ve politikalarını devamlı olarak düzenlemeli.

-Güçlü bir ekonomi inşası yerine, sadece daha fazla parasal veya mali uyarıcının enjekte edilmesi önemini koruyor. Örneğin Brezilya, uzun süreli faiz dışı fazla hedefi konusunda taahhütte bulunmalı. Hindistan kamu borcunu ve açığı düşürme sürecini ve enflasyonu azaltıp güçlü büyüme sağlamak üzere arz yönündeki reformlarını yeniden başlatmalı. Endonezya para politikasının nominal çıpa oluşturmadaki anahtar rolünü yeniden sağlamalı. Türkiye, tasarruf oranlarını artırmalı."

-Daha iyi talep yönetimi zorunlu ancak güçlü ve sürdürülebilir büyüme için yeterli değil. Hükümetler aynı zamanda verimlilikte önemli artış sağlamak zorunda, yenilikçilik için bir ortamı teşvik etmek dâhil... Verimliliği artırmak için tek bir reçete olmasa da çalışmalarımız ülkelerin reformlarını gelişmişlik düzeylerine göre kalibre etme zorunda olduklarını ortaya koyuyor. Örneğin bu orta-yüksek gelirli ülkelerde işgücünün becerisini artırmak ve AR-Ge'ye yatırımı gerektirir. Alt-orta gelirli ülkelerde ise altyapı darboğazlarının hafifletilmesi ve doğrudan yabancı yatırım önündeki engellerin indirilmesi öncelik. Düşük gelirli ülkelerde odak, piyasa bazlı ekonomik faaliyet için gerekli olan ekonomik kurumların güçlendirilmesi, tarımdan daha fazla yararlanma ve temel eğitimle altyapının iyileştirilmesi olabilir.

-Bugünün hiperkonekte dünyasında politika koordinasyonu kritik. Küresel finansal kriz öncesindeki küresel mali teşvikler önemli bir örnek. Başarısız veya sorunlu bankaların sınır ötesi çözülmesi alanında koordinasyon ihtiyacı başka bir örnek. Biz bu tür koordinasyonu her fırsatta teşvik ediyoruz.

-Küresel büyümedeki ılımlılık bir rahatlığa sevk etmemeli. Eski güzel günlere dönemeyiz. Doğruyu söylemek gerekirse, birkaç yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomi geçen Mayıs ayındaki çalkantı sonrasında iyi politika yürüttü. Bununla birlikte güçlü ve sürdürülebilir bir büyümeyi başarmak için gerekli olan uzun ve zorlu politikalar listesi karşısında, bunların yerine getirilmesi konusundaki herhangi bir ikircik, yükselen ekonomiler için hayatı gelecekte çetrefilli hale getirecek."