The Euromoney Eurasia Forum

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin son dönemde enflasyonu tek haneye indirmesinin büyük bir başarı olduğunu ve güçlü bir şekilde dezenflasyon sürecinin devam ettirilmesi gerektiğini belirterek, "Enflasyonu yukarı çıkartacak şu aşamada fazla bir faktör yok, muhtemelen enflasyon düşüşe geçecek. Yani enflasyon kontrolden çıkmıyor" dedi.

Şimşek, "The Euromoney Eurasia Forum"da yaptığı konuşmada, her şeyin temelinde siyasi istikrar olduğunu, siyasi istikrar olmadan reformların olmadığını, reformlar olmadan da kalıcı refah artışının mümkün olmadığını belirterek, son 11-12 yıllık süreçte Türkiye'nin başarısında siyasi istikrarın önemine işaret etti.

İstikrarın tek başına yeterli gelmediğini, statükoyu koruyacak bir istikrarın anlamlı olmadığını ifade eden Bakan Şimşek, şunları söyledi:

"İstikrar reformla birlikte olursa o zaman istikrar işe yarıyor. Türkiye'de de son 10 yılda böyle bir süreç yaşadık. Türkiye'de ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşandı. Son seçimler siyasi istikrarın devamına ilişkin güçlü bir sinyaldir. Aslında sandıktan 3 basit mesaj çıktı. Siyasi istikrar tehlikede değil, son dönemde gündeme gelen yolsuzluk iddiaları siyasi motiflerle, gündemle ortaya atılmıştır. Muhtemelen Cumhurbaşkanlığı seçimleri rahat bir şekilde, Türkiye bir sorun yaşamadan bu süreci geçecek, tabii ki AK Parti'nin göstereceği adayın kazanma ihtimali son derece yüksek. Önümüzde iki seçim var. Tabii ki siyasi istikrarın devamı, Türkiye'nin bundan sonraki 4-5 yılının şekillenmesi ve 2023 yılı hedeflerine ulaşma açısından çok önemli."

Şimşek, küresel krizden Türkiye'nin çok hızlı çıktığını anlatarak, "Gerçekten 2010-2011 yılında ortalama yüzde 9 gibi reel büyüme güçlü bir çıkışı ifade ediyor. Daha sonrasında daha mütevazi, ılımlı bir büyüme dönemine girdik. Bu da normaldir. Küresel ekonomide de ciddi bir yavaşlama var, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı AB, yakın bir döneme kadar daralma dönemindeydi. Tabii diğer faktörler de var ama Türkiye'nin kısa vadede bu ılımlı büyümesini devam ettireceğine, yapacağımız yapısal reformlarla yüksek büyüme patikasına oturacağına inanıyorum" diye konuştu.

"Türkiye Batı ile arayı en güçlü kapatan bir ülke"

Bakan Şimşek, Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle arayı kapattığını aktararak, Türkiye'nin aslında bu bölgede Batı ile arayı en güçlü şekilde kapatan bir ülke olduğunu söyledi.

Gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'nin performansının iyi olduğuna dikkati çeken Şimşek, şunları dile getirdi:

"Asya'ya göre biz bir miktar gerideyiz ama Latin Amerika ve gelişmekte olan Avrupa ile Türkiye'yi karşılaştırdığınızda Türkiye'nin son 10-11 yıllık performansı oldukça güçlü. Kısa vadeli bakıldığında büyümeyi destekleyen güçlü bir talep söz konusu, büyümeyi sınırlayan parasal sıkılaştırma ve jeopolitik bir takım gerginlikler söz konusu. Ben risklerin dengeli bir şekilde dağıldığı kanısındayım. Bu nedenle Türkiye'nin yüzde 4'lük büyümeyi yakalayacağını düşünüyoruz. Henüz bu tahmini tartışmak için çok erken, ilk çeyrek aslında fena değildi, dış talebin güçlenmesi bu şekilde devam ederse Türkiye muhtemelen büyümesini daha sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde dengeleyecek hem de büyüme hedeflerini yakalayabilecek bir yapıda gidiyor. İç talep biraz daha yumuşak seyrediyor, dış talep ve imalat sanayinin güçlü. Bazı öncü göstergelerde bir zayıflama söz konusu ama ben bunun geçici olabileceğini düşünüyorum. Parasal sıkılaştırmanın bir takım etkileri var fakat enflasyonun zirveyi bulması ve bununla birlikte para politikasında bir miktar gevşetici yaklaşım muhtemelen iç talebi de daha ılımlı bir şekilde destekleyici olur."

"Enflasyon kontrolden çıkmıyor"

Şimşek, enflasyonun muhtemelen bugün açıklanan rakamlarla zirveyi bulduğunu belirterek, "Yüzde 9,7 yüksek bir enflasyon oranıdır. Türkiye'nin hızlı bir şekilde enflasyonu yüzde 5'lere çekmesi gerekiyor. Orta ve uzun vadede de yüzde 5'in altına çekmemizde büyük fayda var. Düşük enflasyon Türkiye'nin büyüme potansiyelini yükseltecek çok önemli bir faktör" diye konuştu.

"Türkiye'nin son dönemde enflasyonu tek haneye indirmesi büyük bir başarıdır ve güçlü bir şekilde dezenflasyon sürecinin devam ettirilmesi gerekiyor" diyen Bakan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:

"Enflasyona uzun vadeli bakıldığında Türkiye'de başarı söz konusu. Son dönemde enflasyonun yükselmesinin en önemli sebeplerinden birinin liradaki değer kaybıdır ki bu durdu. Gıda fiyatlarındaki artış öngörülebilir değil ama önümüzdeki döneme bakıldığında iç talebin yumuşak seyrediyor olması, çıktı açığının olması gibi faktörler enflasyonun hazirandan itibaren bir düşüş sürecine girmesi ihtimalini yüksek olarak gösteriyor. Yakın dönem enflasyon öngörülerimize bakarsanız tabii ki lirada değer kaybı risk olur, gıda fiyatları bilinmeyendir. Parasal sıkılaştırma, çıktı açığının yüksek olması, ekim ayından bu yana makro ihtiyati tedbir aldık kredi genişlemesini sınırladık bütün bu faktörler sayesinde enflasyonun aşağı yönlü trende girme ihtimali yüksektir. Kredi hacmindeki genişleme nominal olarak yüzde 15'ler seviyesine inmiş durumdadır. Bu da makul bir düzeydir. Merkez Bankası'nın görmek istediği bir noktadır. Enflasyonu yukarı çıkartacak şu aşamada fazla bir faktör yok, muhtemelen enflasyon düşüşe geçecek. Yani enflasyon kontrolden çıkmıyor, enflasyon tekrar bir düşüş trendine girecek."

Şimşek, cari açığın Türkiye'nin en önemli yapısal sorunlarından biri olduğunu belirterek, tasarrufları artırmak için gerekli her türlü adımı attıklarını, ama son birkaç yıl içerisinde Avro Bölgesi'ndeki kriz, yüksek enerji fiyatları ve Arap Baharı etkileriyle cari açığın aslında olması gereken düzeyin üstünde seyrettiğini, bu faktörlerin düzelmeye başladığını söyledi.

Suriye haricinde o bölgede genel anlamda göreceli bir istikrarın bulunduğunu ifade eden Şimşek, enerji fiyatlarının son 10 yıldaki gibi artmayacağını, gelecek 10 yılda düşüş göstereceğini kaydetti.

Şimşek, cari açığın jeopolitik gelişmeler nedeniyle yüksek olan kısmının gelecek yıllarda sistemden, rakamlardan çıkacağını aktararak, "Böyle olunca zaten cari açık yüzde 5'ler civarına inmiş olacak. Son 4 aylık cari açığın momentumuna bakıldığında milli gelire oran olarak yüzde 5'ler civarına gerilemiş durumdadır. Bu da idare edilebilir, yönetilebilir" dedi.

- İstanbul