Türk İş Dünyasının Mısır Tepkisi

GÖKHAN KURTARAN/ ZEYNEP DUYAR - Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliama, Türk iş dünyasından da tepki geldi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) üyelerini darbeye karşı bir araya getirip, ortak bir deklarasyon hazırlamayı planlarken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ise şimdiye kadar çok büyük sıkıntı yaşamadıkları Mısır'da, bundan sonraki süreçten endişe duyuyor.

AA muhabirin Mısır'da yaşananlara ilişkin sorularını yanıtlayan DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Rona Yırcalı, "89 ülkenin üye olduğu ICC'nin başındayız. Darbeye karşı tüm oda başkanlarını bir araya getirmeyi düşünüyoruz. Ortak bir deklarasyon yayınlamak için hazırlık yapıyoruz. Dünyadaki tüm iş çevreleri bu konuya sessiz kalmamaları çağrısında bulunuyorum. Demokrasiye karşı yapılan her darbeye direnmek gerekir. Mısır'daki katliam kabul edilemez" dedi.

Darbeye karşı durmanın herkesin görevi olduğunu ifade eden Yırcalı, şunları kaydetti:

"Mısır'daki katliamın dünya gündeminde yer alması için çalışıyoruz. Paris'te böyle bir şey hazırlanıyor. Orada çok önemli bir hadise, bir facia yaşandı. Bir sıkıyönetim ilan edildiğini öğreniyoruz. Birçok şehirde ulaşım imkanlarının bile olmadığını görüyoruz. Bundan dolayı, bu şartlar altında ülke ekonomisinin de zarar görmesi kaçınılmaz. Arzumuz, bir an önce hayatın normale dönülmesi."

"Mısırlı kardeşlerimiz için çok üzgünüz"-

Bölgedeki Türk şirketlerin faaliyetlerini yakından izleyen Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield ise şu görüşleri paylaştı:

"Mısırlı kardeşlerimiz için, ölenler için çok üzgünüz. Ölenlerin yakınları için çok üzgünüz. Ticari açıdan hiçbir sıkıntımız yok ancak takdir edersiniz ki ülkenin bu kadar çalkalandığı bir yerde ağız tadıyla bir şey yapmak mümkün değildir. Bize gelen herhangi bir söz zeval bir şey yok. Türkiye'ye olumsuz bir etkisi yok. Biz aynen devam diyoruz. Ancak bizler ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim, Mısır'daki perakende pazarını düşünerek yapalım. Takdir edersiniz ki 1,5-2 yıldır Mısır'da devrim sırasında ve sonrasında sıkıntılar yaşanıyor. Ürün bulma sıkıntıları baş gösterdi."

Türkiye'nin darbe sonrasında da Mısır'ın yaralarının sarılmasında yardımının büyük önem taşıdığını vurgulayan Mansfield, "Ben ancak işin ticari boyutunu söyleyebilirim. Orada öncelik günlük tüketim ihtiyaçlarını üreten arkadaşlarımız varsa onlar ellerindeki ürünlerin özelliklerini, fiyatını, ne zaman ve ne miktarda ulaştırabileceklerini bize iletirlerse, anında buradan yükleme yapabiliriz" dedi.

-"Türk şirketleri Mısır için önemi büyük"-

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de Mısır'da yaşananlardan büyük üzüntü duyduklarını belirterek, Mısır ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkinin sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Türkiye'nin Mısır'a olan ihracatının ilk altı ayda 1,9 milyar dolardan 1,7 milyar dolara gerilediğini belirten Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Temmuzda ise ihracatta yüzde 12 artış var. Dünkü müdahaleden sonra sıkıntılar artabilir. Şimdiye kadar çok büyük sıkıntı yoktu ama bundan sonrasından endişe ediyoruz. Türk yatırımcıların orada yaptığı yatırımların Mısır ekonomisi adına önemi büyük. Bu firmaların tamamı ihracata çalışıyor, bu durumda ülkeye döviz getiriyor bu da Mısır'a ikinci fayda. O sebeple Türk yatırımcıların Mısır hükümetleri tarafından el üstünde tutulması gerektiğini düşünüyoruz."

-"Mısır'la ticari ilişkilerimizin bu durumdan menfi etkilenmemesi mümkün değildir"-

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak da, darbe karşıtı Mısır halkının özgürlük ve demokrasi adına sergilediği direnişin önemi ve büyüklüğü yanında bir takım ticari rakamların büyüklüğünü ve önemini kaybettiğini dile getirerek, "Masum sivillerin kendi ülkelerinin askerleri tarafından kurşunlandığı, diri diri yakıldığı bir ortamda ticaretten söz etmeyi doğru bulmuyoruz. Mısır'la ticari ilişkilerimiz kardeş halkların uzun yıllara dayanan dostluğunun da bir yansımasıdır" dedi.

Her geçen gün artan bir ticari hacmin söz konusu olduğuna işaret eden Olpak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Olağanüstü zor şartlar altındaki Mısır'la ticari ilişkilerimizin bu durumdan menfi etkilenmemesi de elbette mümkün değildir. Ancak paradan çok daha değerli şeyler olduğuna inanıyoruz. Bizim için insan hayatı ve onuru da bunlardan en önde gelenleri. İnşallah Mısır en kısa zamanda normalleşme sürecine girer. Mısır'da huzur ve istikrarın bir an evvel sağlanmasını diliyoruz. Türkiye-Mısır ticari ilişkileri de eskisinden çok daha verimli ve güçlü bir şekilde devam edecektir. Önemli olan insan hayatıdır. İnsan hayatının bu kadar zalimce ve ucuz harcandığı bir ortamda ekonomik kazanç çok geri planda kalıyor. Mısır'da insan kaybediliyor, para kaybedilmesinin ne önemi olabilir ki?"

Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen ise, "Olaylar kimsenin kabul edemeyeceği boyutta. Kınamayanların bile kabul edemeyeceği boyutta. Bu olanları, herkesin ortak bir dille tek vücut kınaması gerekir.  Hem gelişmiş ülkeler, hem Arap ülkeleri, hem bölge ülkeleri, hem de bütün Müslüman ülkelerin topyekün birleşip hareket etmesi bu olayın durdurulması için ellerinden gelen çabayı sarf etmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi Bessam Yıldırım da, dünyanın Mısır'daki katliama sessiz kalmasının, bu katliamı desteklediğinin göstergesi olduğunu ifade ederek, "Dünya, Taksim'de 4-5 ağaç için kıyamet koparmıştı. Almanya rest çekti, bütün toplantılar iptal edildi. ABD ve AB halen Mısır'ı sükunete davet ediyor. Sivil halktan 2 binden fazla ölü varken kimi sükunete davet ediyorlar?" diye konuştu.

Yıldırım, Mısır'da Türk iş adamlarının milyar dolarlık yatırımlarının bulunduğunu ifade ederek, Türk hükümetinin, yatırım yapan bu şirketlere destek vermesi gerektiğini söyledi. - İstanbul