Türkiye genelinde en fazla boşanma nedeni yüzde 32,2 ile "sorumsuz ve ilgisiz davranma" olurken, eşler en fazla "harcamalar" konusunda sorun yaşadı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılına ilişkin "Aile Yapısı Araştırması" sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, evli bireylerin bazı belirlenmiş konularda eşleri ile sorun yaşayıp yaşamadıkları incelendiğinde, eşler arasında en fazla sorun yaşanan konu yüzde 5,6 harcamalar oldu. En fazla sorun yaşanan diğer konular sırasıyla yüzde 5,5 ile ailece birlikte vakit geçirmeme, yüzde 4,9 ile gelirinin yeterli olmaması, yüzde 3,7 ile ev ile ilgili sorumluluklar ve yüzde 3,6 ile sigara alışkanlığı olarak sıralandı.
En az bir kez boşanmış bireylerin boşanma nedenleri bakıldığında, Türkiye genelinde en fazla boşanma nedeni yüzde 32,2 ile "sorumsuz ve ilgisiz davranma" olarak belirlendi. Bunu yüzde 14,1 ile aldatma, yüzde 9,8 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama ve yüzde 8,1 ile dayak/kötü muamele takip etti.
Cinsiyete göre incelendiğinde ise en önemli boşanma nedenin her iki cinsiyette de eşlerinin sorumsuz ve ilgisiz davranması olduğu görüldü. Bu oran, erkekler için yüzde 41,2, kadınlar için 24,2 olarak tespit edildi.
Erkeklere göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri yüzde 11 ile aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması ve yüzde 9,7 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama oldu. Kadınlara göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri ise yüzde 19,3 ile aldatma ve yüzde 14,6 ile dayak/kötü muamele diğer nedenler olarak sıralandı.
Eğitime devam etmek istemesine rağmen (üniversite dahil) eğitimini yarıda bırakan bireylerin oranı yüzde 11,6 oldu. Erkeklerde bu oranın yüzde 12,7, kadınlarda ise yüzde 10,6 olduğu görüldü.
Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimi yarıda bırakma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin yüzde 61,8'i ve kadınların yüzde 36,4'ü ekonomik nedenlerle eğitimini yarıda bıraktı.
Erkeklerin yüzde 20,3'ü eğitimde başarısızlık, kadınların ise yüzde 28,8'i ailenin izin vermemesi nedeni ile eğitimini yarıda bıraktı.
Kadınların çalışması ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 82,6 iken kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 35,8 oldu.
Çocuk ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, bireylerin yüzde 83,1'i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü. Çocuğun anne ve babanın itibarını artırdığını düşünen bireylerin oranı yüzde 80,4, çocuğun bir işi olduğunda anne ve babasına maddi katkı sağlaması gerektiğini düşünen bireylerin oranı yüzde 66,9 ve neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile sağlandığını düşünen bireylerin oranı ise yüzde 28,8 olarak belirlendi.
Bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 30,7'si evde bakım hizmeti almayı, yüzde 27,5'i çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 15'i ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.
Yaşlı bireylerin (65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin) kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 46'sı çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 31,6'sı evde bakım hizmeti almayı, yüzde 10,3'ü ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini bildirdi.
Çocukları ile aynı evde yaşamayan 60 ve daha yukarı yaştaki bireylerin çocukları tarafından ziyaret edilme sıklığı incelendiğinde, haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı yüzde 56,7 iken hiçbir zaman ziyaret edilmeme oranı yüzde 1,4 oldu.
(Bitti)
Son Dakika › Ekonomi › Türkiye Aile Yapısı Araştırması (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?