HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, "Evet Türkiye zorlu bir dönemden geçiyor. Ama uzun vadeli potansiyel olarak baktığımız zaman Türkiye gerçekten çok büyük bir ülke ve bence yabancı yatırımcılar tarafından da anlaşılıyor." dedi.
Kervancı, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici'nin yönettiği "Bankacılık: Gelecek Nasıl Olacak?" başlıklı oturumda konuştu.
2016'nın çok enteresan bir yıl olduğunu, Türkiye'nin başına gelmeyenin kalmadığını ifade eden Kervancı, 2017'nin de hem dünyada hem de Türkiye'de birtakım belirsizliklerle devam ettiğini belirtti.
Türkiye'yi yurt dışı platformlarda anlatmaları gerektiğini vurgulayan Kervancı, şöyle konuştu:
"Ama pozitif olmamız gerekiyor, moralimizi bozmamamız gerekiyor ve Türkiye'yi sürekli yurt dışı platformlarda anlatmamız gerekiyor. Ben 20 yıldır HSBC'de çalışıyorum. 2003 ile 2013 yılları arasında yatırım bankacılığının başındaydım. O zaman her gün bize bir HSBC grup ofisinden telefon açarlardı ve 'Müşterimiz Türkiye'yi stratejik ülke olarak belirledi, lütfen gelip bize Türkiye'yi anlatır mısınız, şu sektörü anlatır mısınız, şu şirket hakkında bilgi verir misiniz?' derlerdi. Maalesef son zamanlarda o telefonlar pek fazla çalmıyor. Türkiye'yi her türlü platformda anlatmaya devam ediyoruz. Kendimize de böyle bir misyon çizdik. Aslında HSBC olarak da Türkiye'deki yeni stratejimizi ağırlıklı olarak bunun çevresinde belirledik. Biz HSBC olarak dedik ki Türkiye'de faaliyetlerimize iyi olduğumuz alanlarda devam edeceğiz. Bunları da kurumsal ve yatırım bankacılığı ve bireysel bankacılıkta da üst gelir grubuna hitap olarak belirledik."
"Türkiye'ye olan ilgi devam ediyor"
Ekonomide çarkların döndüğünü ve Türkiye'de işlerin bir şekilde devam ettiğini anlattıklarını kaydeden Kervancı, şöyle devam etti:
"Ve görüyoruz ki aslında, son zamanlarda yapılan birtakım işlemlerde Türkiye'de hala sektöründe başarılı olan, başarılı yönetilen, büyüme potansiyeli olan şirketlere bütün bu belirsizliklere rağmen hala ilgi var. Belki eskisi kadar değil ama yine Türkiye'ye olan ilgi devam ediyor. Biz, ileriye dönük olarak da şöyle bir trend görüyoruz; bu güne kadar baktığımızda Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin yaklaşık yüzde 70'i Avrupa'dan, Batı'dan gelmişti. Bunda özellikle de tabii ki bankalara gelen ortaklıklar büyük bir unsur olmuştu. Fakat ileriye yönelik olarak baktığımızda daha fazla doğudan borçlanma ve sermaye geleceği yönünde. Biz burada da iki koridoru çok önemli görüyoruz. Bunlardan bir tanesi Ortadoğu. Ortadoğu'dan ciddi anlamda Türkiye'ye hala ilgi var. En önem verdiğimiz koridorlardan biri de Çin koridoru. Biz o taraflarda Türkiye'nin çok iyi anlatılması gerektiğini düşünüyoruz."
"Moralimizi bozmamız gerekiyor"
Kervancı, Türkiye'yi anlatmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Maalesef özellikle son zamanlarda Türkiye'yi yurt dışı basından okuyunca daha farklı bir algıya sahip olabiliyorsunuz. Özellikle bizim gibi uzun zamandır Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı bankalara Türkiye'yi uluslararası platformda anlatmak konusunda çok büyük bir misyon ve görev düşüyor. Biz de HSBC olarak bunun bilincindeyiz ve bunu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Evet Türkiye zorlu bir dönemden geçiyor. Ama uzun vadeli potansiyel olarak baktığımız zaman Türkiye gerçekten çok büyük bir ülke ve bence yabancı yatırımcılar tarafından da anlaşılıyor. Bunu en son bizim de yapmış olduğumuz birkaç işlemde gördük. Türk bankaları sağlam yapılarıyla yine uluslararası piyasalardan borçlanmaya devam ediyor. Bence kısa vadedeki zorluklara rağmen moralimizi bozmamız gerekiyor, kendimize güvenmemiz gerekiyor ve her şey çok güzel olacak diye inanıyorum."
"Çok önemsediğimiz bir segment"
Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze de büyümeye 1 ya da 2 yıllık periyotlarda değil, 5'er 10'ar yıllık ortalamalarla baktıklarını belirterek, her bankanın farklı stratejileri ve yol haritası olduğunu söyledi.
Sektörde geçmiş yıllara bakıldığında da çalışmaların ve gayretlerin takdire şayan olduğunu vurgulayan Taze, ayrıca ekonomi otoritelerinin bu alanda attığı teşvik edici adımları da çok değerli bulduklarını anlattı.
Taze, "Toplam kredi portföyü içerisinde bankamızın KOBİ'ye, işletmeye, esnafa ve tarıma verdiği kredi bizim toplam kredi portföyümüzün neredeyse yüzde 50'si. Yıl sonu hedefimizi de bunu yüzde 60'lara getirmek. Dolayısıyla bu bizim kuruluşumuzdan gelen misyonumuzda da çok önemsediğimiz bir segment." ifadelerini kullandı.
Şekerbank'ın 63 yıldır kırsalın genişlemesi ve çiftçinin desteklenmesi misyonunu sürdürdüğünü hatırlatan Taze, "Bunu stratejimizde de çok önemli bir yere koyuyoruz. Bundan sonraki süreçte de bunu devam ettirmeyi düşünüyoruz. Aile Çiftçiliği Bankacılığı Projemiz önemliydi. Bu proje ile 2014 yılından bu yana toplamda 3,9 milyar lira finansman desteği sağladık." dedi.
Son Dakika › Ekonomi › Uludağ Ekonomi Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?