"Zenginliğin ulusal ölçekteki sahipleri genellikle birkaç kişi"

Merkezi ABD'de bulunan eski Chartered Financial Analyst (CFA) Institute Başkanı Paul Smith, "Dünyada sermaye piyasalarında artan düzeyde bir eşitsizlik var. Varlıkların, zenginliğin ulusal ölçekteki sahipleri genellikle birkaç kişi oluyor." dedi.

"Sürdürülebilir Büyümenin Sermaye Piyasaları Yoluyla Finansmanı" konferansı Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ana desteği, Borsa İstanbul ve CFA Institute ana sponsorluğunda gerçekleştirildi.

Konferansta konuşan Smith, dünyada sermaye piyasalarında artan düzeyde bir eşitsizlik olduğunu belirterek, "Varlıkların, zenginliğin ulusal ölçekteki sahipleri genellikle birkaç kişi oluyor. Bunu nasıl bir sisteme oturtacağız ki dünyadaki varlıklar az sayıdaki kişinin elinden çıkıp genele yayılabilsin. Bu noktada ön plana çıkmalı ve çeşitli yolları bu problemleri çözmek için aramalıyız." diye konuştu.

Konferansın önümüzdeki nesil için de önemli olduğunu söyleyen Smith, şunları kaydetti:

"Dünyamızda çözülmesi gereken çok zor sorunlar ve meseleler ile karşı karşıyayız. Birçok kişi sürdürülebilirlikten bahsettiği zaman belki çok dar çerçevede düşünüyor. Kaynak kısıtlı bir dünyada sürdürülebilir gelişmeyi, büyümeyi önümüzdeki nesillere nasıl aktarabiliriz? Eğer finansal gelişimin gelişmekte olan piyasaların ilerlemesi amacıyla kullanılmasını sağlayamazsak, bu durumda göç problemleri, demografik problemler ve nüfus gibi birçok problem ile karşılaşılacağız.

İnsanların kendi yerlerinde kalması için onlara bir sebep ve gerekçe vermezseniz bu durumda göç dalgalarının gelecekte devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu içinde yaşadığımız toplumlar için ne ifade ediyor? Emeklilik yatırımı çok önemli bir sürdürülebilirlik konusu. Günümüzün çocuklarının 100 yaşın üzerinde yaşayacakları ifade ediliyor. Biz de önümüzdeki dönemlerde faiz oranlarının düşük olduğu bir toplumda yaşayacağız. Peki emeklilik fonu yatırımları bu bağlamda ne ifade edecek? Sektördeki yöneticilerin varlıklarının yüzde 25'ine tekamül eden bu önemli konu ile nasıl ilgileneceğiz."

"Sermaye piyasalarını geliştirmemiz gerekiyor"

İstanbul Finans Merkezi Daire Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi'nden Serkan Yüksel de sermaye piyasalarının geliştirilmesi ve alternatif finans yöntemlerinin tartışılmasının gerekliliğine işaret ederek, İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesinin önemine değindi.

Yüksel, İFM'nin sermaye piyasalarının geliştirilmesiyle başat bir yapıya sahip olduğunu aktararak, "Çünkü Türkiye'de bankacılık belli bir doygunluğa ulaşmış durumda. Bankacılığın bütün finans piyasalarındaki oranı 2019 Haziran itibarıyla yüzde 90'ın üzerinde. Ama sermaye piyasaları sadece yüzde 3,2. Bunu geliştirmemiz gerekiyor. Bu konuda yapacağımız çalışmaların İFM projesinin başarısı açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Bu açıdan bir çalıştay gerçekleştirdiklerini dile getiren Yüksel, "Bir eylem planı hazırlandı. Bu eylem planının bir maddesi de nitelikli insan kaynakları ve expatlar. İFM projesi sadece bir inşaat projesi değil. Tüm finans piyasalarını derinleştirmek, finansal ürünler geliştirmek, gerekli hukuki altyapıyı sağlamak, gerekli teşvik ve destek mekanizmalarıyla desteklendiği bir ekosistemin inşa edilmesi. Bu konferansın, bizim İFM eylem planlarına katkı sağlayacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye'de 300'e yakın CFA ünvanlı profesyonel var"

CFA Society İstanbul Başkanı Albert Krespin de CFA Institute'un genel olarak hedefini topluma daha fazla fayda sağlayan bir finans endüstrisi oluşturmak şeklinde ifade etti.

Global olarak 150'den fazla ülkede 200 bin CFA unvanlı insanın, profesyonel ve akademisyen olarak, bu amaçla çalıştığını belirten Krespin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CFA'nın öncelikli değerleri arasında, tabii ki etik değerler içerisinde kalarak, yatırımcıyı güncelleyen, piyasaların etkin çalıştığı ve ekonomik büyümeye destek olan bir finans endüstrisi oluşturmak. Global ölçekte 200 bin kişi bu amaçla yemin etmişcesine çalışmalarını sürdürüyor. Biz, Türkiye'de finans mesleğinin profesyonelleşmesini arzuluyoruz. Tıpkı bir avukatlık, doktorluk gibi bir karşılığı olmalı. Gerçekten güvene dayalı bir iş olduğu için bu şekilde olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye, henüz olmasını istediğimiz yerde değil ama geleceğe dair çok umutluyuz.

Türkiye'de 300'e yakın CFA unvanlı profesyonel var. Fakat sınava her yıl bin 200 kişi geliyor. 2 yıl içerisinde 500, 5 yıl içerisinde bin CFA çalışan hedefimiz var. Türkiye'de CFA Society İstanbul olarak bir şekilde bütün paydaşlar bir araya gelmek için çeşitli çalışmalarımız var. Üniversite öğrencilerinin katıldığı Investor Research Challenge var. Finansa gönül vermiş öğrenciler için bir raporlama yarışması bu. Bu yarışma ile öğrenciler uluslararası düzeyde kendilerini test etme imkanı buluyor."

Konusunda dünyaca tanınan uluslararası uzmanları buluşturan konferansta, uzun süren yüksek hızlı bir büyüme dönemi için gereken finansal mimari tasarım ile bu konuda küresel en iyi uygulamalardan gelişmekte olan ülkeler için çıkarılacak dersler ele alındı.