Rekor başvuru alan yarışmada yoğun istek üzerine proje kabul tarihi 16 Temmuz'a kadar uzatılmıştı. Başvuran 500'ün üzerindeki proje , "Kentlerde Çevresel Sürdürülebilirlik ve Su Kaynaklarının Korunması" ana başlığı altında yarışacak. Seçilecek bir proje 100 bin liralık ödülün sahibi olacak.
DenizTemiz Derneği/ TURMEPA işbirliği ile yürütülen proje, çevrenin korunmasına yönelik bireysel ve toplumsal örnekleri çoğaltmayı amaçlıyor.
Geçtiğimiz yıl evsel atıkları kaynağında ayrıştırıp geri dönüşümünü sağlayan "Kaynayştır – Kaynağında Ayrıştır" projesinin birinci olduğu ödül platformuna, ilk yıl olmasına rağmen200'ün üzerinde başvuru yapılmıştı. Bu yıl kentlerdeki çevresel sürdürülebilirlik ve su kaynaklarının korunmasına yönelik projelerin sayısı 500'ü aştı.
Başvurular, 31 Mart – 16 Temmuz tarihleri arasında www.turmepa.sabriulker.com.tr adresi üzerinden yapıldı ve seçici kurulun projeleri değerlendirme süreci başladı. 18 Eylül'de seçici kurulun değerlendirmiş olduğu ilk 3 proje belirlenecek. 26 Eylül'de ise Jüri üyeleri seçilen ilk üç projenin sunumlarını izleyerek finalisti belirleyecek. Jüri, projeleri değerlendirirken, geniş kitleleri etkileyecek, toplumda farkındalık yaratacak ve örnek projeleri çoğaltacak bir projeyi seçmek için özen gösterecek.
24 Ekim'de düzenlenmesi planlanan ödül töreninde kazanan projeye 100 bin TL değerinde hediye çeki verilecek.
Bu yılın ödül konusunun "Kentlerde Çevresel Sürdürülebilirlik ve Su Kaynaklarının Korunması" olarak belirlenmesinin birkaç önemli nedeni var.
· Türkiye, Uluslararası Su Yönetimi Enstitüsü araştırmasına göre 2025 yılında ekonomik su kıtlığı yaşayacak ülkeler arasında yer alıyor. Ayrıca Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, günümüzde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir temiz su miktarı 1.500 metreküp iken, nüfus artışı ile birlikte 2030 yılı için öngörülen kişi başı kullanılabilen temiz su 1.000 metreküp civarında. Türkiye'nin mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi ile su kaynakları üzerine oluşacak baskıları kestirmek oldukça güç. Bu sebeple Türkiye'nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekiyor.
· Türkiye nüfusunun yaklaşık %80'i kentlerde yaşıyor. Dolayısıyla asıl çevre sorunları kentsel yaşamdan kaynaklanıyor. Kentlerdeki kirlilik büyük oranda özellikle sahil yerleşim yerlerinde doğrudan, iç kesimlerdeyse akarsular vasıtasıyla denizlere karışıyor. İhtiyacımız olan oksijenin %75'ini sağlayan denizlerimizin ve sularımızın korunması için bu kirliliği, kaynağında önlemek gerekiyor. Bu nedenle kentlerde oluşan kirliliğe öncelik verilmesi gerekiyor.
· Kentlerde insan nüfusunun artması ve gelir seviyelerinin de yükselmesi, üretiminde yoğun su kullanılan et, şeker ve pamuk gibi ürünlerin daha çok talep edilmesine sebep oluyor. Bu yoğun talebin sonucunda da kentlerde kullanılabilir suların kirlilik seviyeleri artıyor, tatlı su canlılarının yaşamları tehlikeye giriyor, nehirler kuruyor ve yeraltı sularının seviyeleri düşüyor. Bunun için de kentsel planlama, suyun verimli kullanılmasına ve atık yönetimine yönelik çalışmaların önemi gün geçtikçe artıyor.
· Sürdürülebilirlik, kaynakların verimli ve çevreye zarar vermeden kullanımını da içeriyor. Buna rağmen hızlı kentsel göçün beraberinde getirdiği çarpık kentleşme ve doğal kaynakların hoyratça kullanılması yüzünden verilen zarar, geri dönülemez boyutlara ulaşıyor. Kullanılabilir suların korunması ve yönetimi sadece biyoçeşitlilik için önemli olmakla kalmıyor; etkileri aynı zamanda insanların ve şirketlerinde de hayat döngülerinde önemli yer tutuyor.
Son Dakika › Güncel › 2. Turmepa Sabri Ülker Çevre Ödülü'ne Rekor Başvuru - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?