Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA), işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen "II. Uluslararası Afrika- Türkiye İlişkileri Sempozyumu"nda Türkiye ile Afrika arasındaki sosyo-ekonomik ve eğitim üçgeni masaya yatırılıyor. Sempozyumda; "Afrika'ya karşı ilgisiz kalmak gelişmekte olan bir ülke için düşünülemez" mesajı verildi.
Sempozyumun açılış konuşmalarını Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, TİKA Uzmanı Dr. Mehmet Yazgan, Osman Bugaje ve İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik, Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Dönem Başkanı Mustafa Sakızlı gerçekleştirdi. Sempozyumun birincisinin Sudan'da düzenlendiğini ve bu yıl organizasyon merkezinin Türkiye olduğunu belirten FSM Vakıf Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Musa Duman, "Aksayan geçmişte yok olan ilişkilerimizi geliştirmeyi planlıyoruz. Bu maksatla 3 yıl önce Sudan merkezli olarak üniversitemiz, üniversitelerle işbirliği anlaşmaları yapmıştı. Bunun Türkiye ayağını bugün burada uluslararası bir sempozyumla başlatmış olacağız"dedi.
"Afrika'ya ilgisiz kalmak düşünülemez"
Avrupa merkezli olan ekonomi ve siyasetin artık Afrika ayağının da bulunduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Musa Duman; "Dünya siyaseti, ekonomisi maalesef hep Avrupa merkezli yürüyordu. Bu merkezin yavaş yavaş başka noktalara da kaydığını görmekteyiz. Bu önemli noktalardan biriside Afrika'dır. Afrika'ya karşı ilgisiz kalmak gelişmekte olan bir ülke için düşünülemez. Türkiye'de son yıllarda Cumhurbaşkanımızın da öncülüğünde politikalarını geliştirmek, ticari ilişkilerini geliştirmek, eğitim ilişkilerini geliştirmek ve geçmişte yakın ilişkileri olan bu dünya ile yeniden bu başlıklar altında ilişki kurmak düşüncesiyle açılımlar yapıldı"diye konuştu. Prof. Dr. Musa Duman sempozyumda şunları söyledi: "Bunların bir eğitim bir kültürel ayağını oluşturmak üzere yükseköğretim kurumlarının da bu coğrafya ile iletişim kurması gerekiyordu. Geçmişteki zayıf ilişkilerin bir tarafa bırakılarak ticaret, siyasi, kültürel alanlarında, eğitim alanında ilişkilerin geliştirilmesi ve yeniden bu coğrafya ile bir araya gelmek ve imkanları beraberce paylaşmak noktasında önemli bir adım olacaktır. Bu ülkelerden eğitim almak isteyen insanlar Avrupa'ya, Amerika'ya gidiyorlar. Bunun yerine Türkiye'de bu eğitimi alabilecek çok sayıda eğitim kurumu oluştu. 6500 civarında öğrencimiz var. Bunların 65 tanesi yabancı ülkeden. Bunların içinde Afrika ülkeleri ağırlıkla bulunuyor."
"Sempozyumda tematik ilişkiler ön planda olacak"
Sempozyumda 30 tematik bildirinin gündeme getirileceğini belirten Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, "Sempozyumun bu yıl tematik olması istendi. Sayın Cumhurbaşkanımızın yönlendirmesi ile 2005'den itibaren başlayan bugüne kadar gelişerek artan ilişkiler çerçevesinde bir faaliyettir. Burada bugün 30 tematik bildiri tartışılacak. Diplomatik ve ekonomik ilişkiler ele alınacak. Bu toplantının asıl amacı var olanı değerlendirmek değil geleceğe yön verecek, daha üretime dönüştürebilir bir takım projelerin sunulması amaçlanmaktadır. Diplomatik ilişkiler daha fazla nasıl geliştirilebilir. Ekonomik alanda nasıl inisiyatifler geliştirilebilir. Özellikle eğitim alanında iki tarafın potansiyelleri nasıl harekete geçirilebilir. Eğitim gören Afrikalı öğrenciler gelecekte Türkiye - Afrika ilişkilerine nasıl katkı sağlayabilir gibi soruların cevapları aranacaktır" dedi.
"Türkiye'nin amacı iki tarafın da kazanmasıdır"
Çin ve Avrupa ülkelerinin Afrika üzerinde izlediği sömürüye yönelik politikaya karşın Türkiye'nin iki tarafın kazanmasına yönelik politikası Afrika'ya daha cazip gelmektedir. Prof. Dr. Zekeriya Kurşun bu noktada; "Türkiye'nin potansiyeli, Afrika için üretebilecek yeterlilikte olması Afrikalılar için cazip bir merkez olmasını sağlamaktadır. Türkiye'nin orada Afrika ilişkilerini kurma aşamasında karşısında Çin, Hindistan gibi ciddi rakipleri bulunmaktadır. Onların bölgedeki varlıkları ve çalışma üslupları ile Türkiye'nin üslubu Türkiye'ye farklılık kazandırmaktadır. Türkiye her iki tarafa da kazan kazan politikasını ön plana çıkaran ve orada bir ham madde avcısı görüntüsünde olmayan bir ülke. Asırlardır sömürülen bu toplumlar her yabancıya karşı bu da bir sömürgeci mi diye bakmaya alışmıştır. Şu an Çin'in faaliyet potansiyeli çok yüksek. Kaynakları kendi ülkelerine aktarma üzerine siyasetleri açık ve net. Bölge Avrupa ülkelerinden bıkmış durumda. Dolayısıyla Türkiye'nin iki tarafın kazanmasına yönelik yaklaşımı bölgeye cazip ve kabul edilebilir gelmektedir "ifadelerini kullandı.
Sempozyum Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Topkapı Yerleşkesinde 21-22 Aralık tarihlerinde gerçekleşiyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen sempozyumda "Türkiye-Afrika Ülkeleri Siyasi İlişkileri ve Geleceği", "Türkiye-Afrika Ülkeleri Ekonomik İlişkileri ve Geleceği", "Türkiye-Afrika Ülkeleri Eğitim İlişkileri ve Geleceği" çerçevesinde bildiriler sunuluyor. - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › 2. Uluslararası Afrika-Türkiye İlişkileri Sempozyumunun Açılışı Yapıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?