28 Şubat Davası (3/son) Atılan: Görev Çiller'e Verilseydi Yine de Mağdur Olur Muydu? - Son Dakika
Güncel

28 Şubat Davası (3/son) Atılan: Görev Çiller'e Verilseydi Yine de Mağdur Olur Muydu?

28 Şubat Davası (3/son) Atılan: Görev Çiller\'e Verilseydi Yine de Mağdur Olur Muydu?

28 Şubat Davasında dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanı Emekli Koramiral Altaç Atılan, 54.Hükümet 28 Şubat MGK kararlarından 3 ay 18 gün sonra istifa etmiştir ve hükümeti kurma görevi Tansu Çiller'e verilmesi istenmiştir.

01.11.2013 17:34

28 Şubat Davasında dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanı Emekli Koramiral Altaç Atılan, 54. Hükümet 28 Şubat MGK kararlarından 3 ay 18 gün sonra istifa etmiştir ve hükümeti kurma görevi Tansu Çiller'e verilmesi istenmiştir. Acaba hükümeti kurma görevi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Sayın Tansu Çiller'e verilseydi, Mustafa Bilgili tarafından söylendiği gibi baş mağdur Tansu Çiller olacak mıydı? 28 Şubat soruşturması yapılacak mıydı? Bu süreçte tek sorumlu olarak TSK'nın görünmesi ne derece doğru? Eğer sorumlu aranacaksa siyasiler, medya, üniversiteler STK'larn neden sorgulanmıyor? 46 yıldır görev yaptığım sürece hiçbir yasal olmayan faaliyette bulunmadım" değerlendirmesinde bulundu.

28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan davanın 28'inci duruşması tamamlandı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, sanık yakınları ve avukatlar katıldı. Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı duruşmada hazır bulunmuyor. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanı Emekli Koramiral Altaç Atılan iddianamede Çevik Bir başkanlığında İrticada Alınacak Tedbirler Konulu toplantıya katıldığının belirtildiğini söz konusu toplantının Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekterliğinde ise "general-amiral" toplantısı olarak yer aldığını belirtti. Atılan, "Toplantıya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan sadece benim katılmam için emir verilmesi gerekir. Emir verilmeden toplantıya katılmam mümkün değil. O tarihte Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeliydim. Emir belgesini istedik, Genelkurmay Başkanlığından böyle bir emre rastlanmadığına ilişkin yanıt verdi" dedi. 7 Nisan 1997 tarihinde yapılan toplantıya katılmadığını, iddia edilen konuşmaları yapmadığını savunan Atılan, BÇG'nun toplantılarına katılmadığını, DKK'da BÇG benzeri bir teşkilat kurulduğunu, bu birimin birliklerden gelen tüm bilgileri Genelkurmay Başkanlığına gönderdiğini anlattı.

-HÜKÜMETİ KURMA GÖREVİ VERİLSEYDİ ÇİLLER MAĞDUR OLACAK MIYDI?-

Savcılığın elinde bulunan toplantıya katılanlar listesinin sanal bir liste olduğunu savunan Atılan, BÇG Eylem Planı konulu belgenin de dağıtımın gereği olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildiğini anlattı. Atılan söz konusu belge hakkında hiçbir bilgisinin bulunmadığını, savcılıktaki ifadesi sırasında gördüğünü aktardı. Atılan, "Söz konusu belgeler şahsıma veya görev yaptığım Harekat Başkanlığı ile bir ilgisinin bulunup bulunmadığı, şahsıma bu belgelerin imzayla teslim edilip edilmediğini sordum. Talep edilen bilgi ve belgelere rastlanmadığı Genelkurmay Başkanlığının 16 Temmuz 2013 tarihli yazısıyla bildirilmiştir. 54. Hükümet 28 Şubat MGK kararlarından 3 ay 18 gün sonra istifa etmiştir ve hükümeti kurma görevi Tansu Çiller'e verilmesi istenmiştir. Acaba hükümeti kurma görevi sayın Cumhurbaşkanı tarafından Sayın Tansu Çillere verilseydi, Mustafa Bilgili tarafından söylendiği gibi baş mağdur Tansu Çiller olacak mıydı? 28 Şubat soruşturması yapılacak mıydı? Bu süreçte tek sorumlu olarak TSK'nın görünmesi ne derece doğru? Eğer sorumlu aranacaksa siyasiler, medya, üniversiteler STK'larn neden sorgulanmıyor? 46 yıldır görev yaptığım sürece hiçbir yasal olmayan faaliyette bulunmadım" değerlendirmesinde bulundu. Şahsına atfedilen suçları kesinlikle kabul etmediğini belirten Atılan tahliyesini ve beraatını talep etti.

-BELGELERİNE SAHTE OLARAK KONULMA İHTİMALİ VAR-

Atılan'ın savunmasının tamamlamasının ardından çapraz sorgusu gerçekleştirildi. Mahkeme Üyesi'nin "Gölcük Donanma Komutanlığında bir arama yapıldı aramada istihbarat dairesinin bazı odalarının zemininde gizlenmiş bir şekilde belge bulundu. Bu delillerden bir kısmı da bu davada delil olarak gösterildi, belgelerin bu şekilde saklanması normal midir" sorusuna Atılan "Normal olduğunu düşünmüyorum" yanıtını verdi. Üyenin belgelerin bu şekilde saklanma itimalinin bulunup bulunmadığı yönündeki sorusuna Atılan'ın "Vardır" yanıtı üzerine Çetin Doğan'ın Avukatı Hüseyin Eröz, sanığa "Donanma Komutanlığına en son ne zaman gittiğini sordu. Atılan'nın 2006'da yılında gittiğini belirtmesi üzerine Eröz, binanın fiziki durumunu bilip bilmediğine yönelik soru yöneltti. Atılan da "Bu bina yeni binadır benim çalıştığım bina 1999'da depremde çöktü, personeli tanımıyorum" dedi. Eröz'ün "Zemin altına belgelerin neden ve nasıl konulduğu konusuna bilginiz var mı?" sorusuna ise Atılan, "Bilmiyorum" yanıtını verdi. Avukat Coşkun Özbudak'ın "Böyle bir belgenin sahte olarak oraya konulma ihtimali var mı?" sorusuna ise Atılan, "Evet var" şeklinde karşılık verdi. Atılan, bir başka sanık Avukatının "Askeri hiyerarşide belge imzalamadan kaçınılabilinir mi?" sorusuna ise "TSK'da böyle bir şey olabilir mi" dedi. Duruşma 4 Kasım Pazartesi günü Sanık Atılan'ın Avukatı Çağrı Ayhan Şenel'in savunması ile devam edecek.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel 28 Şubat Davası (3/son) Atılan: Görev Çiller'e Verilseydi Yine de Mağdur Olur Muydu? - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement