3. Uluslararası Balkanlar ve Göç Kongresi

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, dünyaya insani değerleri öğretmeye çalıştıklarını belirterek, "Nerede bir mazlum varsa yurttaşımız, dindaşımız olsun olmasın yardıma koşuyoruz. Hepimiz kendimizle iftihar edelim. Türkiye'nin böyle bir şerefi ve haysiyeti var" dedi.

Güllüce, Rumeli Balkan Federasyonu ile İstanbul Üniversitesi'nce (İÜ) üniversitenin Fen Fakültesi Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda düzenlenen 3. Uluslararası Balkanlar ve Göç Kongresi'ne katıldı.

Balkanlarda özellikle Balkan Savaşları zamanında büyük acılar yaşandığını, anne tarafının da muhacir olduğununu ifade eden Güllüce, bu nedenle muhacirliğin ne demek olduğunu iyi bildiğini ve küçükken büyüklerinden hep bunları dinlediğini anlattı.

Güllüce, bunların çocuklara yeteri kadar aktarılamadığını dile getirerek, "Kesinlikle kin, intikam için demiyorum ama tarihi bilmemiz lazım. Milleti millet yapan çok önemli unsurlardan biri; tarih bilincidir. Balkanlarda her bir ailenin başına gelenlerden 20 film, 10 roman çıkar. Her aileni hayatını dinleyin, her biri bir dram romanıdır. Her birinden kaç tane film çıkar" diye konuştu.

Dünyada uygar olduğunu söyleyen, insan haklarından bahseden ülkeler bulunduğunu belirten Güllüce, şunları aktardı:

"Bazen bize de posta koyuyor, bir şey söylemeye çalışıyorlar. Daha uzağa gitmeyelim. Bulgar katliamında Amerika konsolosu çıkmış, sigarasını, piposunu yakmış. Yani açıklama bile yapmamışlar. 'Ne yapıyorsunuz?" dememişler. Daha dün Balkanlarda, Bosna'da kaç yüz bin kişinin öldüğünden hala emin değilken, insanlar hayvan öldürür gibi öldürülürken, Hollanda, Almanya ve diğerlerinden adam gibi ses çıktı? Bu nasıl insanlık, uygarlıktır, nasıl bir şeydir?"

"Türkiye'nin yiğitçe bir duruşu var"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, dünyada, Türkiye'den başka bu mazlum insanlarla ilgilenen bir başka milletin olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Çok şükür insani değerleri dünyaya öğretmeye çalışıyoruz. Nerede bir mazlum varsa yurttaşımız, dindaşımız olsun olmasın yardıma koşuyoruz. Hepimiz kendimizle iftihar edelim. Türkiye'nin böyle bir şerefi ve haysiyeti var. Ama o gün niye kimsenin sesi çıkmadı? Yani ne oldu? O kadar insan katledilirken neredeydi dünya, silahlı güçler, dünyaya insanlık dersi vermeye kalkan ülkeler? Daha dün, bir saat önce, bir dönüm Müslümanların kıblegahı olan Mescid-i Aksa'ya, çizmeleriyle giriyor, mihrabı yıkılıyor. Nerede bu dünya? Müslüman olmak mı gerekiyor bunlara 'hayır' demek için? Niye dünyadan ses çıkmaz? Binlerce yıldır insanlığın oluşturduğu bir değer yok mu? Nedir o? Çocuğa, kadına, mabede el uzatılmaz."

Bunun, insanlığın binlerce yılda oluşturduğu bir değer olduğunu anlatan Güllüce, "Peki bugün insanlığın en kutsal yerine saldırı oluyor. Müslüman olan da olmayan dünyadan, 'Dur kardeşim ne yapıyorsun?' diye bir ses çıkması gerekmiyor mu? Böyle bir şey olabilir mi? Ama bu hep böyle. Bir Türkiye'de buna karşı Cumhurbaşkanı, Başbakan, hükümet, siyasi partiler, vatandaş nezdinde yiğitçe bir duruş var. 'Türkiye sana ne, Balkanlara, Kafkaslara karışıyorsun. Orta Doğu'da 300 bin insan katledilsin, sen karışamazsın, karışma. Konuşursan ben de sana bir şeyler yaparım' gibi tezgahlarla muhatabız. Bunları, tarihi bilirsek, işte bunların niye bizim başımıza tezgah edildiğini irdeleyebiliriz" diye konuştu.

Balkan Savaşları'nın, tarihin en acı mağlubiyeti olduğunu aktaran Güllüce, bunun sonucunda 500 küsur yıllık bir medeniyetin, cami, medrese, han, hamam demeden neredeyse bütün eserlerin yok edildiğini kaydetti.

"Yaşananları roman, film haline getirmeliyiz"

Bu savaşlarda yaşananların roman, kitap, film haline getirilmesi gerektiğini belirten Güllüce, yaşananlardan bir şeyler elde edilmesi gerektiğini kaydetti. Genç neslin tarihe vakıf olması için çalışılmasının önemine işaret eden Güllüce, "Çocuklarımız, annesi, babası, dedesi ile arasında olan kopukluk nedeniyle belki de bir gün bunları unutacaklar" dedi.

Güllüce, "Ne yapmalı" başlıklı bir platform oluşturmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Şöyle ekipler bir araya gelip, 'ne yapmalı' diye kendilerine sorabilirler. Oturup, böyle düşünürseniz, belki de 50 şey daha bulursunuz. Hemşehrileriniz yetmiyor. Öyle hemşehrilerle ayda bir bir araya gelip, çay içmekle olmuyor. Ne yapmalı diye bir toplantı yapın. Yaparsanız, bir çok kişinin söyleyeceği çok şeyler vardır. Bunu 'Ne yapmalı?' toplantılarıyla proje haline getireceğiz. Siz de böyle toplantı yaparsanız, güzel şeyler olur" ifadelerini kullandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, konuşmasının sonunda kongreye katılanlara plaket verdi. - İstanbul