Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında 2012'deki "Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı" sorularının sızdırıldığı iddiasına ilişkin 58'i tutuklu 82 sanık hakkında açılan davanın ikinci haftasında 35 sanık savunma yaptı.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen davanın duruşmasına 58 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşmada Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Hazine Müsteşarlığının avukatları da "müşteki" olarak yer aldı.
Davanın dokuzuncu celsesinde ikisi tutuksuz 7 sanık savunma yaptı.
Tutuklu sanıklardan Ahmet Kılınç, üzerine atılı suçlamaları reddederek, Antalya'da hakim olarak görev yaparken bir davanın keşfine gittiği sırada gözaltına alındığını söyledi.
Davanın diğer sanıklarının hiçbiriyle bağlantısı olmadığını savunan Kılınç, "Benimle birlikte yargılanan herkesi burada gördüm, daha önceden tanımam. Kaçmayı hiç düşünmedim, ben yörüğüm ve devletin asli unsuruyum. Gidecek başka yerim yok. MASAK raporunda belirtilen para hareketi, hakim arkadaşımdan aldığım borçtur ve kendisine de sorabilirsiniz. FETÖ ile herhangi bir bağım yok, olamaz da." ifadelerini kullandı.
FETÖ'nün darbe girişimi gecesi darbeci general Semih Terzi'yi vurduktan sonra şehit edilen Ömer Halisdemir'in ailesine ziyarette bulunarak taziyelerini ilettiğini belirten Kılınç, suçsuz olduğunu savunarak tahliyesini istedi.
"ByLock yüklü, Allah'ın bildiğini kuldan saklayamam"
Tutuksuz sanıklardan Behzat Murat Sümbüllü de hakkındaki suçlamaları reddederek, "Evimde yapılan aramada bulunan bir ABD doları, yanında başka ülkelere ait paraların da olduğu çoçuğumun kolleksiyonu. Hem bir dolar niye suç olsun ki? Bank Asya'da hesabım vardı, resmi denetlemelere tabi bir bankada hesabımın olması da normal." diye konuştu.
FETÖ üyelerinin şifreli haberleşme ağı ByLock uygulamasını kullandığı için tutuklu bulunduğunu savunan sanık Eyüp Çukadar da Nisan 2015'te hakimlikten istifa ederek avukatlık yapmaya başladığını söyledi.
Telefonundaki uygulamayı eski Torul Hakimi Rasim Büyük'ün yüklediğini öne süren Çukadar, "ByLock ile ilgili tespitler nasıl yapılmış bilmiyorum ama Allah'ın bildiğini kuldan saklayamam. Evet, telefonumda yüklüydü, aynı bölgede çalıştığım Hakim Rasim Büyük yükledi. Hiç kullanmadım, raporda da ortaya çıkacaktır. Allah şahit, vatanıma kastedecek ne mesaj yazdım ne de aldım. Varsa bir şey çıkarılsın, en büyük cezayı alayım. FETÖ ile bir bağlantım da çıkarsa üzerime atılı suçlamalarla cezalandırılmaya razıyım." şeklinde savunma yaptı.
Sanıklardan Kemal Angın da iddianamede üzerine atılı suçlamalara ilişkin belgeleri inceledikten sonra savunma yapmak istediğini belirterek mahkemeden süre talep etti.
Mahkeme heyeti, Angın'ın talebini kabul ederek, gelecek hafta uygun bir günde savunma yapmasına karar verdi.
Kaçma şüphesi gerekçesiyle tutuklandığını öne süren sanıklardan eski Yargıtay Tetkik Hakimi Selcan Kafalı da hakkında gözaltı kararı olduğunu öğrendikten sonra İstanbul'dan Ankara'ya gelerek teslim olduğunu ileri sürdü.
Sanık Kafalı, "Kaçma şüphem olsa kendim gelip teslim olmazdım. FETÖ ile bir bağlantım yok, beraatimi talep ediyorum." dedi.
Duruşmada sanıklardan Ahmet Erdemir ve Zeynep Ekici de savunma yaptı.
Davada geçen haftaki duruşmalarla 62 sanığın savunması alındı.
Duruşma, 3 Nisan Pazartesi günü sanık savunmalarıyla sürecek.
İddianame
Davanın iddianamesinde, sınav sorularının ÖSYM Başkanlığının bilgisayar sistemlerinden FETÖ mensupları tarafından sızdırılarak şüphelilere ulaştırıldığı ifade ediliyor.
Şüpheliler "terör örgütü üyesi olmak", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "terör örgütü faaliyeti kapsamında resmi belgede sahtecilik" suçlarından 45 yıl 7 ay 15'er güne kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın sınavda usulsüzlük yapıldığı ve sorularının servis edildiğine yönelik suç duyurusu üzerine soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık, soruşturma sonucunda takipsizlik kararı vermiş ancak daha sonra dosyayı resen ele alarak soruşturmayı yeniden açmıştı.
FETÖ elebaşının "sızma" emri
İddianamede, FETÖ'nün kuruluşu, ideolojisi ve yapılanmasına ilişkin bilgi verilerek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına "devletin kılcal damarlarına kadar sızma" emri verdiği anımsatıldı.
Talimat sonrasında örgütün, kitleler halinde, belli plan ve stratejiye göre, kamu kurum ve kuruluşlarında toplu kadrolaşma faaliyeti başlattığı kaydedilen iddianamede, örgütün bunun için her türlü sınav sorusunu önceden ele geçirmeye başladığı belirtildi.
Toplu kadrolaşmayla ilgili FETÖ çatı davası iddianamesindeki şu bölüm nakledildi:
"Devletin kamu kurum ve kuruluşlarında yapılacak bütün sınavlarda sorulacak sorular, birkaç gün önceden Paralel Yapı imamlarına sızdırılmıştır. Örgütün üst imamları, her dershanede sınav sorularını öğrencilere ulaştırmakla gizli görevlendirilmiş sorumlulara bunları vermiştir. Örgütün her dershanesinde çalınan sınav sorularını ideolojiyi benimseyen öğrencilere ulaştıran özel sorumluları bulunmaktadır. Sınav soruları bu yapı üyelerine önce Kur'an üzerine yemin ettirilip sonra çözdürülerek sınavı kazanmaları sağlanıp kamu kurum ve kuruluşlarında topluca kadrolaşmaya gidilmiştir."
Son Dakika › Güncel › 82 Hakim ve Savcının 'Fetö Üyeliği'nden Yargılandığı Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?