9. Balkan Öğrencileri Kış Kampı"

Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Balkan Müslümanları ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BESADER) Genel Başkanı Yunus Torpil, "Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadelenin tüm hızıyla sürdüğü bir dönemde Balkan gençliğinin bu terör grubunun pençesine düşmekten korunması, Türkiye ile bölge ilişkilerinin de geleceğini etkileyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Dernek tarafından yazılı açıklamaya göre, BESADER'in düzenlediği "9. Balkan Öğrencileri Kış Kampı" etkinlikleri kapsamında, bin 200'e yakın öğrenci ile Balkan ülkelerinden 80'i aşkın sivil toplum temsilcisi kış kampında bir araya geldi.

Torpil, buradaki konuşmasında, Avrupa'da İslamofobi ve Türkiye düşmanlığının arttığı hassas bir dönemde toplantı düzenlendiklerini ifade etti.

Toplantının Balkanlar ile Türkiye ilişkilerinin geleceğinde taşıdığı öneme işaret eden Torpil, "Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadelenin tüm hızıyla sürdüğü bir dönemde Balkan gençliğinin bu terör grubunun pençesine düşmekten korunması Türkiye ile bölge ilişkilerinin de geleceğini etkileyecektir." açıklamasında bulundu.

Torpil, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen kış kampında bölgede yaşanan olumsuzluklara rağmen Balkan insanının Türkiye ile ilişkilere verdiği önemin bir kez daha anlaşıldığına dikkati çekti.

"Türkiye'nin imajı olumsuz gösteriliyor"

Açıklamaya göre, 9.Balkan Öğrencileri Kış Kampı'nın ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde, halkın genel düşüncesini yansıtmaktan uzak kimi Balkan medyasının Türkiye'nin imajını olumsuz göstermeye çabaladığının altı çizildi. Bildirgede, Türkiye'nin, bu konuda ciddi bir medya algı çalışmasını gündemine almasının yararlı olacağına işaret edildi.

Türkiye'nin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün etkin olduğu ülkelerdeki siyasi bağlantıları göz önüne alındığında, sivil toplum, medya ve kanaat önderleri ile ilişkilerini eş zamanlı güçlendirmesinin önemine değinilen bildirgede, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye, kardeşlik bağları ile birlikte etkisini genişletmek isterken Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin de bölgede nüfuz kurmaya çalıştığını unutmamalıdır. Bu nedenle bölgeye yönelik politikalarında Batı'nın boş durmayacağı bilinmelidir. Avrupa'da yükselen Türkiye ve İslam düşmanlığının Balkanlardaki yansımaları ile mücadele için Türkiye yerel dillerde yayınları görsel, işitsel, yazılı ve elektronik tüm mecralarda yaygınlaştırmalıdır."