Abd, Çin'de Gözaltına Alınan Kanadalıların Serbest Bırakılmasını İstedi

ABD yönetimi, ay başında Çin'de gözaltına alınan iki Kanada vatandaşının derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Palladino, açıklamasında, "Hukukun üstünlüğüne göre yönetilen Kanada, Huawei Mali İşler Direktörü (CFO) Mıng Vancou ile ilgili adil, tarafsız ve şeffaf bir yasal süreç yürütmektedir." değerlendirmesini yaptı.

Kanada'nın ABD ile iade anlaşmasına uyarak uluslararası yükümlülüklerine bağlı kaldığını ifade eden Sözcü Yardımcısı, "Çin Hükümetinin bu ay başında iki Kanada vatandaşını gözaltına almasından dolayı derin endişe duyuyoruz ve bu kişilerin derhal serbest bırakılması çağrısını yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Çin ile Kanada arasında "Huawei" krizi

Çinli teknoloji devi Huawei'in Mali İşler Direktörü (CFO) Mıng Vancou'un Kanada'da 1 Aralık'ta uçakla aktarma yaparken gözaltına alınması ve olayın basına yansıması sonrası Çin Dışişleri Bakanlığı konuya tepki göstermiş, Kanada'nın Pekin Büyükelçisi John McCallum'u Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.

Mıng'ın gözaltına alınması sonrası Çin'in istihbarat birimlerinin bağlı olduğu Çin Devlet Güvenlik Bakanlığının ilgili bürolarınca Kanada vatandaşları Michael Spavor ve Michael Kovrig, 10 Aralık'ta "Çin'in ulusal güvenliğini tehlikeye atan faaliyetlerde bulunmak" şüphesiyle gözaltına alınmıştı.

Spavor ve Kovrig hakkında ayrı ayrı soruşturma başlatılmıştı.

Mıng, 12 Aralık'ta kefaletle serbest bırakılmış ancak iki ülke arasındaki kriz devam etmişti.

İki Kanadalının gözaltına alınmasına tepki olarak, Kanada Turizm Bakanı Melanie Joly 15 Aralık'ta Çin ziyaretini iptal ettiğini açıklarken, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, "Bu, dünyadaki en büyük iki ekonominin, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin birbirleriyle kavga etmeye başladıkları zaman yaşanan durumlardan biri. İki ülkenin aralarında yükselen ticaret savaşı, Kanada'da ve potansiyel olarak tüm küresel ekonomide her türlü istenmeyen sonuca sahip olacak. Bu konuda çok endişeliyiz." ifadeleriyle tepki göstermişti.