ABD'nin Mısır politikasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor.
Uluslararası boyuta uzanarak gittikçe derinleşen izleme skandalı başta olmak üzere birçok iç sorunda ciddi bir muhalefetle karşılaşan ABD Başkanı Barack Obama'nın, Suriye politikasında da görülen, dış politikada çizdiği sert ve yıkıcı 'zig-zag'lardan biri, Ortadoğu'daki Mısır politikası olarak gösteriliyor.
Duke Üniversitesi'nden Prof. Dr. İbrahim Musa, Anadolu Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, devrik lider Hüsnü Mübarek'in serbest bırakılmasını, Arap Baharı'ndaki demokrasi hareketinin tersine dönmesi olarak yorumladı. Prof. Dr. Musa bunu, Mısır'ın askeri yönetime geri dönmesine karar verildiğinin delili olarak ifade etti.
İsrail- Filistin çatışması ve Holokost konusundaki çalışmalarıyla öne çıkan, Amerikan siyaset bilimcisi aktivist, profesör ve yazar Norman Gary Finkelstein de şunları kaydetti;
"ABD'nin Mursi ile çalışması mükemmeldi. Başbakan Erdoğan'la çalıştığı gibi. Bazen bağımsız ama çoğunlukla uyumluydu. Her nasılsa, eski bir rejime geri dönüş isteği geri tepti. ABD için Mübarek'le çalışmak, Mursi ile çalışmaktan daha kolay. Çünkü Mübarek'in uyum sağlaması gereken iç seçmene ihtiyacı yoktu."
Amerika açısından bakıldığında, oldukça etkili bir yöntemle Mübarek'in tüm muhaliflerini işkence vb yönetmlerle kilitlediğini belirten Prof. Finkelstein, Washington'un darbeyi desteklediğini ifade etti.
Prof. Finkelstein, "Obama'nın artık şimdi istese bile bir şey yapamayacağı fikri gülünçtür. Uluslararası tüm askeri malvarlıklarına tedbir konabilir ve ABD'ye girmesi engellenebilir. IMF borcuna moratoryum konabilir. BM Güvenlik Konseyi'nde gündeme gelebilir" dedi.
-"Sözde solcular, askeri diktatörlüğü seçti"-
Karşı devrimin en önemli sonucu, "tamamen Mısır'da laik-liberal seçeneğin gözden düşmüş olmasıdır" diyen Prof. Finkelstein; "Şayet Müslümanların çoğunlukta olduğu bir demokrasi ile askeri diktatörlük arasında bir seçim yapmak zorundaysanız, seküler liberaller yani sözde solcular, askeri diktatörlüğü tercih etti" ifadesini kullandı. Finkelstein; "Laikler demokrasi ve insan hakları hakkında çok konuşuyorlar fakat demokrasiyi sadece toplumun geri kalanına yetkileri süresince sorumluluklarını kabul etmesi için destekliyorlar" dedi.
Laiklerin kendilerini toplumun en aydın ve kültürlü üyeleri olarak düşündüklerini ve Mübarek'in devrilmesinden sonra iktidarın dizginlerini teslim almayı umduklarını belirten Finkelstein, şunları kaydetti;
"El Baradey, halk arasında sokakta görünmekten bile çekiniyordu. Laikler silahsız protestocularının asker tarafından toplu katliamına sessiz kaldı. Müslüman Kardeşler protestolarında hiç olmadığı kadar çağdaşça Gandhi'nin şiddet içermeyen direnişini gösterdiler."
-Yargısız infazlar-
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (HRW) Joe Stork'un verdiği bilgiye göre, kendilerine konuşan bir kadının ifadesinde, olaylar sırasında, polisin elleri havada bir erkeği infaz ettiği kaydedildi. Yine HRW'a göre, Mısır güvenlik güçlerinin, sokağa çıkma yasağının olduğu olağanüstü hal ilan edilen durumlarda, geçmişte görüldüğü gibi bunu pervasızca kullandığı ifade edildi. Stork, infazla ilgili olarak, "Polisin sadece, bir tehdit olduğunda ateş edebileceğini" hatırlattı.
Uluslararası Af Örgütü'nden yapılan açıklamada ise son kanlı olayların, Mısır'a silah transferlerini durdurmanın acil ihtiyaç olduğunu gösterdiği belirtildi.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, Mısır'a sorumsuzca verilen silah ve ekipmanların her türlü cinayette kullanılmakta olduğunu ifade etti.
Shetty, "Mısır güvenlik güçlerinin aşırı ve yersiz güç kullanması nedeniyle kaç kişinin daha ölmesi gerekmektedir. Yeter artık!" dedi. - New York
Son Dakika › Güncel › ABD'nin Mısır Politikası Tartışılıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?