ABD'nin az zenginleştirilmiş uranyum ve trityum konusunda dışa bağımlı hale geldiğine dikkat çeken uzmanlar, gerekli adımlar atılmadığı takdirde Washington yönetiminin askeri kapasitesinin zayıflayacağı, caydırıcılığının azalacağı ve nükleer müzakerelerde liderlik rolünü Fransa veya Moskova'ya kaptırabileceği uyarısı yaptı.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi, ABD'deki düşük düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetleri hakkında yayımladığı raporda, ABD'nin az zenginleştirilmiş uranyum ve trityum konusunda dışa bağımlı hale geldiğine dikkat çekerek, ABD yönetimini askeri üstünlüğü koruma konusunda gerekli adımları atmaya çağırdı.
ABD'nin nükleer silahsızlanma konusundaki küresel politikalarının da durumdan olumsuz etkileneceğine dikkat çeken uzmanlar, nükleer müzakerelerde öncülüğü Paris veya Moskova'ya kaptırabileceğine işaret etti.
Raporda, az zenginleştirilmiş uranyum ve trityumun askeri alandaki yaygın kullanım alanlarına yer verilirken, mevcut az zenginleştirilmiş uranyum ve trityum stoklarının sınırlı olduğu belirtildi. Raporda, uluslararası anlaşmalar gereği askeri amaçlar için kullanılacak uranyumun ithal edilemeyeceğinin, ABD sınırları içinde olsa bile yabancı teknoloji kullanılarak üretilemeyeceğinin altı çizildi.
Askeri caydırıcılığın devamı tehlikede
Raporda, soğuk savaş döneminde ulusal çıkarların korunması adına oldukça önemli olan uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin zamanla sadece enerji yönüne odaklanılarak ulusal güvenlik yönünün ihmal edildiğine işaret edildi.
Özelleştirilen yerli şirketlerin devlet destekli küresel rakipleriyle rekabette yetersiz kalması sonrasında ABD'nin az zenginleştirilmiş uranyum konusunda dışa bağımlı hale geldiği, geçen mayısta Paducah nükleer tesislerinin kapatılmasıyla ABD'de yerli teknolojiyle uranyum üretiminin sona erdiği belirtildi.
Mevcut durum itibarıyla az zenginleştirilmiş uranyumun yabancı şirketler tarafından kurulan çeşitli tesislerde üretimine devam edildiği bilgisine yer verilen raporda, uluslararası anlaşmalar gereği bu tesislerde üretilen uranyumun savunmayla ilgili konularda kullanılmasının mümkün olmadığına vurgu yapıldı.
Raporda, nükleer silahlarda kullanılan yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stoklarının uzun bir süre ihtiyacı karşılayabileceği kabul edilirken, askeri caydırıcılığın korunması için az zenginleştirilmiş uranyumun da hem yeni tesisler kurularak hem de mevcut anlaşmalar gözden geçirilerek garanti altına alınması gerektiği görüşü ifade edildi ancak mevut anlaşmaları yenilemenin çok zor olduğuna dikkat çekildi.
Yerli uranyum zenginleştirmeye destek çağrısı
ABD'li USEC şirketine ait ve 2012'de faaliyete geçmesi öngörülen "The American Centrifuge" projesinin öneminden de bahsedilen raporda, kullanılacak teknoloji ve malzemenin yerli olacağı bu bakımdan savunma konusundaki ihtiyaçlara cevap verebileceğine işaret edildi. Herhangi bir nedenle projenin hayata geçirilememesi durumunda ise temel ihtiyaçları karşılayacak kamu kaynakla bir uranyum zenginleştirme programının hayata geçirilmesinin faydalı olacağı dile getirildi.
Raporda, ABD yönetimi yerli uranyum zenginleştirme endüstrisine destek vermeye çağrılırken, ihraç edilecek zenginleştirilmiş uranyumun miktarına da kota uygulaması, yerli teknoloji kullanılarak üretilmiş uranyum kullanacak nükleer santrallere vergi indirimi ve kredi imkanı sağlanması gibi çeşitli tedbirleri almaya davet edildi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 'Abd Nükleer Güç Olmada Liderliği Kaybedebilir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?