"Paralel Devlet Yapılanması"na yönelik soruşturmada tutuklanan kişilerin reddi hakim talebini, yetkisi olmadığı halde kabul eden ve tutukluların salıverilmesine karar veren asliye ceza mahkemesi hakimleri Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde yargılanmasına başlandı.
Yargıtay Genel Kurul salonunda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Özçelik ve Başer jandarma eşliğinde getirildi.
Sanıkların avukatları ve yakınlarının da katıldığı duruşmayı, Avrupa Yargıçlar Birliği'nden temsilciler de izledi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetinde, Başkan Eyüp Yeşil, üyeler Bülent Savtok, Nevzat Özsoy, Mehmet Öztunç ve Mustafa Kurtaran bulunuyor.
Duruşmanın başında sanıkların avukatları, duruşmayı izleyen Dünya Yargıçlar Birliği temsilcileri için simültane tercüme talebinde bulundu. Başkan Eyüp Yeşil, Yargıtay'da böyle bir imkan ve sistem bulunmadığını söyledi.
Aleni ve açık duruşmada sanıkların ve avukatlarının savunmalarının kayda alınacağını daha sonra savunmaların dökümünün yapılacağını ifade eden Yeşil, avukatların talebi üzerine heyette bulunan üyelerin isimlerini, "Böyle bir uygulamamız yok ama söyleyelim" diyerek saydı.
Duruşmada sanıkların kimlik tespitini yapan Başkan Eyüp Yeşil'in, "maaşınız dışında geliriniz var mı?" demesi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından açığa alınan İstanbul hakimi Mustafa Başer, "Başka bir gelirim yok, maaşım da ne kadar oldu haberim yok, herhalde üçte ikisi yatıyor" dedi.
HSYK tarafından açığa alınan İstanbul hakimi Metin Özçelik de kimlik tespitinde, Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde bulunduğunu, daha önce başka herhangi bir suç sabıkası olmadığını söyledi.
Duruşmada daha sonra avukatların usule ilişkin itirazları alındı.
Mustafa Başer'in avukatı Celal Sis, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen soruşturmanın açılmasına ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediğini söyledi. Sis, bu nedenle itiraz haklarını kullanamadıklarını, dosyanın Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geri gönderilmesini istedi.
Metin Özçelik'in Avukatı Önder Durdu, aynı itirazları tekrarlayarak, son soruşturma açılması konusunda Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin değil, nöbetçi mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürdü. Sanıkların diğer avukatları da aynı talepleri tekrarlayarak, sanıkların tutukluluk halinin kaldırılmasını istedi.
Taleplerle ilgili görüşü sorulan Savcı Kenan Zeybek, itirazların reddiyle yargılamanın devamına karar verilmesini talep etti.
Heyet Başkanı Eyüp Yeşil, verilen aranın ardından, sanık avukatlarının usule ilişkin itirazlarının tümünün reddine, duruşmanın başlayabilmesi ve delilerin değerlendirilmesine geçilebilmesi için iddianame yerine geçen son soruşturma kararının okunmasına karar verildiğini bildirdi. Buna itiraz eden sanık Özçelik'in avukatı Önder Durdu, son soruşturma kararının kendilerine önce tebliğ edilmesi, ardından okunması gerektiğini belirtti. Durdu, "Kendi verdiğiniz ara karardan vazgeçmeniz, ayrıca bu yargılamayı yapacak kadar deneyimli, bilgili ve tarafsız olmamanız nedeniyle Başkan ve üyeleri reddediyoruz" dedi.
Önder Durdu'nun bu sözlerini salonda bulunanların alkışlaması üzerine Yeşil, duruşma düzenini bozanlar hakkında yasal işlem yaptıracağını söyledi. Başkan Yeşil, "Tarafsızlık asıldır, iddia edenler ispat eder. Duruşma düzenini bozuyorsunuz" diyerek uyardı.
Duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.
Soruşturmanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 22 Temmuz 2014'ten beri sürdürülen "casusluk, yasa dışı dinleme, 25 Aralık kumpası, Selam Tevhid'de kumpas, Tahşiye grubuna yönelik kumpas ve emniyetteki paralel yapı" soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan, aralarında eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Yakup Saygılı, Ömer Köse, Ertan Erçıktı, Erol Demirhan, Serdar Bayraktutan ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da bulunduğu şüphelilerin avukatları ile Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında tutuklanan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in avukatı, İstanbul Adliyesi'nde görevli 10. Sulh Ceza Hakiminin reddi ile tutuklu tüm şüphelilerin tahliyesini içeren dilekçeleri, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunmuştu.
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Metin Özçelik, 21 Nisan'da soruşturmaları yürüten savcılardan soruşturma dosyalarını, sulh ceza hakimlerinden de ret taleplerine ilişkin savunma istemişti.
"Paralel Devlet Yapılanması"na ilişkin soruşturmaları yürüten savcılar ise İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu konuda yetkili olmadığını ifade ederek, soruşturma dosyalarını göndermemiş ve konuyla ilgili Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün yazısını hakim Özçelik'e göndermişti.
Reddi istenen Sulh Ceza Hakimleri de İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik'e cevaben, yetkisinin olmadığını, reddi hakim taleplerini içeren dilekçeleri kendilerine yollamasını istemiş, ancak Özçelik bu dilekçeleri göndermemişti.
Bunun üzerine hakim Özçelik, İstanbul Adliyesi'nde görevli tüm sulh ceza hakimlerinin reddine karar vermiş, tahliye konusunda dilekçeleri ise İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer de "Paralel Yapı" soruşturmalarında tutuklu tüm şüphelilerin tahliyesine karar vermişti.
Bu kararların ardından, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul 29. ve 32. Asliye Ceza Mahkemelerinin aldığı kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, verilen kararların "yok hükmünde" olduğunu kararlaştırmıştı. Hakimlik, ayrıca tutuklu şüphelilerin tahliye taleplerini reddetmiş ve tutukluluklarının devamına hükmetmişti.
HSYK, "Paralel Devlet Yapılanması"na yönelik soruşturmada, tutukluların reddi hakim talebini yetkisi olmadığı halde kabul eden hakim Metin Özçelik ile salıverilmelerine hükmeden hakim Mustafa Başer hakkında inceleme başlatmış, haklarındaki soruşturma sonuçlanana kadar açığa alınmalarına karar vermişti.
Yapılan incelemelerden sonra müfettişler, hakimlerle ilgili dosyaları Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 30 Nisan 2015'te hakim Metin Özçelik'in, 1 Mayıs 2015'te de hakim Mustafa Başer'in tutuklanmasına karar vermişti.
Mahkeme ayrıca, Özçelik ile Başer hakkında son soruşturmanın açılmasına hükmederek, dosyaları Yargıtay'a göndermişti.
Başer ve Özçelik hakkında hazırlanan iddianamede, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "görevi kötüye kullanmak" ve "gizliliğin ihlali" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 16 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Son Dakika › Güncel › Açığa Alınan Hakimler Özçelik ve Başer Yargılanıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?