Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu Açıklaması

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, tecavüz, cinsel istismar, şiddet konularına kendisinin ve bakanlığının sıfır toleransı olduğunu belirterek, "Bunları yapan, alet olan, bunlara vesile olan veya ihmali olan herkesin en ağır cezayı alması için arkasındayım ve takipçisiyiz" dedi.

Milli Türk Talebe Birliğinde (MTTB) "Cumartesi Sohbetleri" etkinliğine Bakan Ramazanoğlu, bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak toplum ve kültürler arasındaki etkileşimin de hızlı gerçekleştiğini anlattı.

Eskiden, insanların evde aile üyeleriyle vakit geçirdiğini, herkesin sofranın etrafında bir araya geldiğini, akşam yemeğinden sonra komşularla sohbetler edildiğini belirterek, "O sohbetlerde küçüklere nasihat, gençlere ders, büyükler için de istişare vardı.Mahallenin bir edebi, kültürü, kuralı ve o değerlere sahip çıkan amcalar, dedeler, teyzeler, ağabeyler vardı. Böyle bir otokontrol vardı. Böyle bir toplumdayken sokaklar bizim için, biz kız çocukları için güvenliydi" diye konuştu.

Eskiden mahallelerin daha güvenli olduğunu, evlerin kapısı açık kaldığında gece bekçilerinin kapıları kapattığını ancak sonraki yıllar içinde kentleşme denilen sosyolojik değişikle dikey kentleşme başladığını, aynı katta birey ve ailelerin yaşamlarını birbirlerini tanımadan geçirdiğini söyleyen Ramazanoğlu, şöyle devam etti:

"Hayatımız dijitalize oldu. Sofra başındayız ama herkesin elinde bir alet. Bedenen oradayız, zihnen ve ruhen başka yerlerdeyiz. Beraberiz ama birlikte değiliz. İnsan bu yalnızlığı eskiden aile muhabbetiyle dolduruyordu. Şimdi diyor ki, 'Bir sigara yakayım, yanına içkimi koyayım' ya da 'Gel arkadaşım sana bir şey vereceğim, öyle bir şey ki seni başka dünyalara götürüyor' diyor. Sonra da terör örgütünün yahut başka bir şeyin kulu haline getiriyor. Zihnimizi kendi değerlerimizle doldurmadığımız zaman bir şeylerle doldurmamız gerekiyor. Bu bir fiziksel kural, boşluk kabul etmiyor. Bunlar doldurulduğu zaman da artık geri dönüşü yok."

Bu sürecin başlamamasının yolunun aileden geçtiğini, bunun için de Aile Sosyal Destek Projesini başlattıklarını kaydeden Ramazanoğlu, terör mağduru il ve ilçelerde adı geçen projeyi uygulamaya aldıklarını, projenin, her ailenin bir sosyal danışmanı olması temelinde ilerlediğini bildirdi.

"Aynı aile hekimi gibi. Oradan modellenmiş bir çalışma biçimi. 1.000 aileye bir sosyal danışman. Ailelerimizi ziyaret ediyor sonra o ailenin içeriden bir danışmanı oluyor" diyen Bakan Ramazanoğlu, bu danışmanların ailede daha yeni başlamış, dışarıya yansımamış ekonomik, sağlık ve eğitim problemleri, ensest vakalar, aile içi şiddet, aile içi tecavüz olayları gibi konuları başından tespit edeceklerini kaydetti.

Bakan Ramazanoğlu, projeyle 2019 ve 2023 hedefleri kapsamında yaklaşık 20 bin sosyal aile danışmanıyla tüm Türkiye'ye hizmet vereceklerini, bağımlılıkla ilgili çalışmaları da bu proje kapsamında yürüteceklerini belirtti.

"Ben de anneyim"

Hedef kitlenin kadınlar, çocuklar ve gençler olduğunu vurgulayan Sema Ramazanoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Son bir kaç yıldır yaşadığımız bu tecavüzler, istismarlar bize yeni bir takım tedbirlerle bütün alanları kontrol altına almamız gerektiğini gösterdi. Dolmuşlara belki güvenlik kameraları koymamız lazım. Çocukların ortak yaşadığı mekanlarda güvenlik kameraları olması lazım. Oralardaki kişilerin hizmet içi eğitimlerle bir daha, bir daha elden geçirilmesi lazım. Bunlara sıfır toleransla yaklaşıyoruz.

Düne kadar da söylediğim gibi bugün de açık ve net bir şekilde söylüyorum. Ben öncelikle bir anneyim, bir oğlum, bir kızım var. Onlar da ergen yaşların biraz üzerinde. Öteki taraftan da bir doktorum. Yıllarca memleketin değişik yerlerinde çalıştım. Şu anda siyasetçi olarak sorumluyum. Yıllarca da sivil toplum örgütlerinde çalıştım. Tecavüz, şiddet, istismar, suistimal, cinsel istismar bu konularda sıfır toleransım var ve bakanlığımız da aynı şekilde. Bunları yapan, alet olan, bunlara vesile olan veya ihmalde bulunan herkesin en ağır cezayı alması için arkasındayım ve takipçisiyiz. Bizim bu konuda ve benim bu konuda ne bir en ufak korumamız böyle bir şey söz konusu olamaz, bugüne kadar olmadı. Hukuki olarak da bakanlığım bu davalara müdahil. Kendim de bizzat bu davaları takip ediyorum."