"AK Parti Bu Meseleye İhlasla Bakmaktadır"

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı'nın düzenlediği Siyaset Akademesi programına katıldı. Programda gazetecilerin sorusu üzerine İmralı'daki görüşmeyle ilgili açıklamada bulunan Soylu, Ak Parti'nin insanları ötekileştirmeden sorunları çözebilen bir parti olduğunu söyledi. Ak Parti'nin meseleyi çözme konusunda samimi olduğunu belirten Süleyman Soylu, "Burada bir arada yaşamayı, bir arada olma kültürü o kardeşlik kültürünün iktidara geldiği ilk günden itibaren kendisinin ana felsefesi olarak belirlemiş bir siyasal parti içerisindeyiz. İnsanı sadece insan olma anlayışı üzerinden tanımlayan ve bu tanımında en erdemli tanım olduğunu ortaya koyan bir partinin içerisindeyiz. Onun için sadece sözü sokaklarda söylemiş bir parti değil. Bütün icraatlarında bunun altını oluşturmuş ve doldurmuş ve yeni Türkiye hayaliyle bütünleştirmiş bir siyasi parti içerisindeyiz. Dün konuşulmaya cesaret edilemenyeleri bugün birinci ağızdan Diyarbakır meydanında da Afyon meydanında da rahat bir şekilde konuşabilmiş bir siyasi parti içerisindeyiz. Çekinmeden Türkiye'nin her noktasında eşit vatandaşlığın bizim insanımız üzerindeki en olumlu ve en onurlu duruş olabileceğini iddia eden bir siyasi parti içerisindeyiz. Türkiye'deki meseleleri tamamlamaktan çekinmeyen bir siyasi parti içerisindeyiz. Bunu ne için yapmak istiyor. Diline, dinine, cinsine, cinsiyetine ve siyasal düşüncesine siyasal fikrine bakmadan insanları ayırmayan ve ötekileştirmeyen ve o insan olma erdemini yakalamaya çalışan bütün insanlarla birlikte bu zenginliği yakalayabileceğimize ve taşıyabileceğimize inan bir parti düşüncesini ortaya koymak ve yaymak için böyle bir değerlendirme içerisinde" dedi.

ÇOK HASSAS BİR DÖNEM

Türkiye'nin oldukça hassas bir dönem içinde olduğunu ifade eden Soylu, "Türkiye'deki birliğin, kardeşliğin, bu ülke insanına menfaati olduğu kadar menfaati olmayan kesimlerin olduğunu da bilmek zorundayız. Yani elbette ki başımızdan geçen bunca olaylardan sonra, bunca ülkemizin yaşadığı travmalardan sonra, bu meselede yoğurdu hep beraber yeme ve içmeyi tarif etmeliyiz, tekrar. Çünkü hepimiz bundan etkileniyoruz. İnsan olarak hepimiz etkileniyoruz. Ülkemizin yarınları olarak hepimiz etkileniyoruz. Uluslararası yatırımcılar ülkemize gelirken bundan etkileniyor. Turizm gelirlerimizle etkileniyoruz. Ekonomi de etkileniyoruz. Sevgimizde etkileniyoruz. Birbirimizle kurduğumuz diyaloglardan etkileniyoruz. Bunun en alt seviyeye düşürülmesi bunun Türkiye'de bir problem olarak ortadan kaldırılmasına yönelik kim çaba ortaya koyarsa gelecekte çok önemli olarak algılanacaktır. Ama kim bu konuda bunu baltalamaya yönelik girişimler ortaya koyarlarsa gelecekte çok önemli bir şekilde bu da lanetleyecektir. İşin dengesi budur. ve bu konuda Ak Parti samimidir. Gayet kararlıdır. Bu konuda partimiz milletine olan sevgisini politikalarıyla bütünleştirmiştir. Buna siyasal kazanç itibariyle bakmamaktadır. Bugüne kadar da bakmamıştır. Türkiye'deki bütün aydınların, iş adamlarımızın bu risk birimi, daha doğrusu ortadan kalktığı Türkiye'de bir şekilde daha normalleşmiş bir sürece geçildiğinde bundan ticaret yapanlarda istifade edecektir. Bundan bilim dünyası da istifade edecektir. Bundan sosyal hayat istifade edecektir. Kim yarın ki ortamı daha iyi olmasından istifade edecekse bugün sessiz kalmamalıdır. Bugün herkes mümkün olduğu ölçüler içerisinde bu birlikte yaşama kurullarının onların bizim ülkemizin hem dünyada hem de Türkiye de daha iyi rekabet edebilme koşullarının oluşturulmasına katkı sunmalıdır. Türkiye en önemli 10 yılını yaşamaktadır. Bunu baltalamaktan ziyade buna katkı koyan diğer siyasi partiler ve ana muhalefet partileri de bunun priminden istifade ederler" diye konuştu.

Soylu, Ak Parti'nin büyük bir devrimi gerçekleştirdiğini ve en önemli devrimlerinden birinin de Türkiye'nin zihniyet dönüşümünü sağlaması olduğu ifade ederek şöyle konuştu:

"Bu zihniyet dönüşümlerinde hepimiz ihtimal olarak etkileniyoruz. Bende insan olarak etkileniyorum. Ama buna alışmakta kolay bir şey değil. Alışmaya zorlananları da bir şekilde empati ile karşılamak gerekir. Hepimiz aynı eğitimlerden geçtik. Ailelerimizde hepimiz aynı korkularla büyütüldük. Aman bölünecek miyiz? Aman irtica gelecek mi? Aman Türkiye'ye istila gelecek mi? Bu tür paranoyalarla bizi şekillendirdiler. Bu tür paranoyalar üzerinden bizi bütünleştirdiler. Nasıl bakarsak bizi öyle görürürler. Ak Parti bugüne kadar iyi baktığı için her iki kişiden birisinin Türkiye'nin temsilini aldı. Bu millet bir arada yaşamayı özlemle bekliyor. Benim gördüğüm bu. Fırsatını bulduğu zaman beraber evlenmiş, beraber halay çekmiş, beraber ölüme gitmiş. Onun için inşallah bu son gelişmelere de sağduyuyla yaklaştığımız ve iyimserlikle yaklaştığımız ve Türkiye'de artık insanların sadece etnik kökenlerinden, anlayışlarından, siyasal zihniyetlerinden dolayı tabulaştırılmayacak, kutuplaştırılmayacak bir Türkiye'nin hepimize faydası olabileceğini düşündüğümüz ve bundan da yarın ülkemizin ve bölgemizin çok büyük kazanç elde edeceğini düşündüğümüz yaklaşımlar olduğunu görüyoruz. Bu meselenin çözülmesini isteyen ve bundan belki de hiç katkısı olmayacak ama bundan en fazla yarar sağlayabilecek kesimler de biraz daha sağduyulu biraz daha duyarlı biraz daha anlayışlı olsunlar. Bu mesele bütün Türkiye kamuoyunun gözü önünde cereyan etmektedir. Ama muhakkak ki bu meseleyi yürüten devletin organlarının da nasıl kendi adına birikmiş tecrübeleri bugüne kadar varsa, bugün de birikmiş tecrübeleri olabilmektedir. Ak Parti bu meseleye ihlasla bakmaktadır. İnşallah milletimiz için hayırlı bir süreç olur."

CA,SS(GG/AK) - Diyarbakır