AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin yapısını demokrasi dışı yollarda dizayn etmek isteyenlere karşı fırsat yok. Gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında milleti ve millet iradesini tahkir eden bir dille konuşuyorlar. Benim meselem, milletimin hak meselesidir, benim meselem milletimin hukuk meselesidir. Biz, hukuku çiğnemek isteyenlere karşı dik duruyoruz. Biz, yargı darbesi yapmak isteyenlere karşı dik duruyoruz. Milletin malının çalınmasına karşı 12 yıl dik durduk, milli iradenin de çalınmasına karşı dimdik duruyoruz" dedi.
Erdoğan, partisinin Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen İstanbul mitingindeki konuşmasında, imam hatiplerin, meslek liselerinin orta kısımlarını kapatanların, üniversiteye başörtülü kızların girişini engelleyenlerin, katsayı engelini koyanların belli olduğunu belirtti. Alandakilere, "Ne oldu kalktı mı? Artık rahatlıkla yavrularımız 4+4+4 ile imam hatiplerin derslerine giriyor mu? Engel var mı? Katsayısı da kalktı mı? İstediği üniversiteye gidiyor mu? Bitmedi. Devlet dairelerinde de çalışabiliyor mu?" sorularını yöneltti. Erdoğan, alandakilerden "Evet" yanıtını aldı.
Başbakan Erdoğan, "Ey Pensilvanya daha ne istiyordun? Üniversite dedin, sana üniversite verdik. 17 tane üniversiteye sana müsaade verdik. Ne istiyordun ya? Dünyanın değişik yerlerindeki okullarını ziyaret etmemizi istediğinizde, oralara gidip ziyaret ediyor, oralardaki devlet, hükümet başkanlarına biz refere oluyorduk ya. Ne istiyordun sen bizden? Unutmayın, kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır. Pensilvanya sen Bahçeli'yle, sen Kılıçdaroğlu'yla haşrolunacaksın. Ama biz de işte biz de bu meydandakilerle haşrolunacağız. Biz vatan, millet, bayrak yolundayız, samimiyetle bunu devam ettiriyoruz" diye konuştu.
İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olduğu 4,5 yıl, hep aynen bugün söylenenlerin, söylendiğini dile getiren Erdoğan, "En sonunda ne oldu? Siirt'te Ziya Gökalp'e ait şiiri okudum, bu şiirden dolayı tuttular, 'Haydi Pınarhisar' dediler. Tabii ne gelir ki elden? 'Kader bu emir' dedik; Çünkü 'kaderin üstünde bir kader var' dedik. Bizim elimiz silahlı değil ki. Biz hizmetkardık, İstanbul'a bunca hizmetler yaptık. Nereden çıktı bu iş? Dediler ki 'Sen, böyle böyle böyle dedin, devletin nizamını bozmaya yönelik konuşma yaptın.' 'Nedir?' dedim. Önüme bu şiiri çıkardılar" diyerek, alandakilerle "Minareler süngü, kubbeler miğfer/ camiler kışlamız, müminler asker" dizelerini okudu.
Erdoğan, "Toplarıyla, tanklarıyla gelseler dahi imanın bu geçilmez kalesi aşılamaz" dediklerini aktararak, "Bundan rahatsız oldular. Ne oldu? Girdik. O zaman şu andaki yandaş medya var ya, ne yazdı biliyor musunuz? 'Muhtar bile olamaz' dediler. Muhtar bile olamaz dedikleri kişi 11 yıldır aralıksız Türkiye'de başbakan oldu. Çünkü bu milletin iradesini çalamazsınız. Biz önce halkın sonra hakkın iradesine boyun eğdik" dedi.
"Milli iradenin de çalınmasına karşı dimdik duruyoruz"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, faşizan, baskıcı 27 Mayısçı blok ile mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin yapısını demokrasi dışı yollarda dizayn etmek isteyenlere karşı fırsat yok. Meydanlarda kin, nefret, öfke ayrımcılık diliyle... Ama bizim kitabımızda o dil yok, kin yok, nefret yok. Gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında milleti ve millet iradesini tahkir eden bir dille konuşuyorlar. Benim meselem, milletimin hak meselesidir, benim meselem milletimin hukuk meselesidir. Biz, hukuku çiğnemek isteyenlere karşı dik duruyoruz. Biz, yargı darbesi yapmak isteyenlere karşı dik duruyoruz. Milletin malının çalınmasına karşı 12 yıl dik durduk, milli iradenin de çalınmasına karşı dimdik duruyoruz."
"Aramızdaki fark bu"
Göreve geldiklerinde milli gelirin 230 milyar dolar olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Yolsuzlukların olduğu bir iktidarda 230 milyar dolardan 820 milyar dolara çıkabilir misiniz? Şu anda milli gelirimiz 820 milyar dolar. 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptılar. Biz 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Aramızdaki fark bu. Bitmedi. Bunlar, CHP'nin yavrusu DSP, yanında MHP... Bahçeli de konuşuyor hey Allahım Yarabbim. 16-17 yıldır bu partinin başında. Hiçbir şey olmaz. Fakat benim MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Ah benim güzel kardeşlerim... Siyaset birinci parti olmak için yapılır. Ey CHP'ye gönül veren kardeşlerim... ya siyaset birinci parti olmak için yapılır. Hep böyle arkadan mı geleceksiniz? Hep birinci parti olamayarak da böyle arkadan nal mı toplayacaksınız? Yahu hale bak... Çıkıyor Bursa'da bir televizyonda konuşuyor Kılıçdaroğlu. 'Eğer yüzde 40'ın altında oy alırsam, ben de istifa edeceğim, arkadaşlarım da istifa edecek' diyor. Yüzde 26 oy aldı. Ne oldu? Yine bırakamadı, bırakamadı. Bahçeli, zaten oraya hiç yanaşmıyor. O şimdi kendine göre bir hesap uydurmuş, 'Yüzde 51 alamazsan çekil' diyor. ya biz yerel seçim yapıyoruz. Kaldı ki yüzde 51, iktidar olmanın şartı değil, birinci parti iktidar olmanın şartıdır. Sen önce bunu öğren ya. Daha siyaseti öğrenemedin ya. Bunu öğrenmen lazım. Ama Allah'a hamdediyorum Kılıçdaroğlu gibi, Bahçeli gibi, diğerleri gibi muhalefet oldukça AK Parti bu ülkede daha çok iktidar olur."
Son Dakika › Güncel › AK Parti'nin İstanbul Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?