Ak Partili Çelik (2/son): Taşeronluk Belli Alanlarda Sınırlanacak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Türkiye'de, ciddi bir taşeron işçi gerçeği olduğunu belirterek, taşeronluğun belli alanlarla sınırlanacağını ve yasal düzenleme ile sosyal haklarının güvence altına alınacağını söyledi. Acıdan gerekli dersleri çıkarıp yasal düzenlemeler yapacaklarını ifade eden Çelik, bu musibetten saadet çıkarmaya çalışanların "Bu ölü soyucu" zihniyete olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı ve açıklamalarda bulundu.

Çelik'in açıklamaları şu şekilde:

"Eğer bir kalabalık kitle kontrolden çıkmışsa, galeyan geldi mi mantık savuşur. Eğer çok daha vahim olaylar yaşanabilecekse, elbette polis gerekli tedbirleri alır, toplumsal olaylara müdahale eder. Orantısız güç kullanımı varsa hepimiz bunu eleştirir, bunu yapanlar la ilgili gerekeni yaparız. Soma'ya gitmiş Başbakan ve ekibine saldırmak araçları pert etmek, bazı milletvekillerinin araçları pert edildi. Acısı olan insanlar böyle bir vandallık içine girmez. Onların yanardağ gibi acılarını yüreğimizde hissediyoruz. Bu meseleyi bir vandalizm haline getirmek hangi kitapta, hangi hukuk sisteminde yazar. Oraya gidenlere saldıracaksınız ondan sonra; 'Başbakan şunu tokatladı' diyeceksiniz. Yazıktır günahtır."

-" BU ÖLÜ SOYUCU ZİHNİYETİDİR"-

"Her hadiseyi hükümete karşı bir antipeti bahanesi haline getirmek siyasetle bağdaşmaz. Bunu ideolojide de yapanlar kendi ideolojileri ile de bağdaşmaz. Türkiye'nin bugün dayanışmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin kendi şehitlerine ağlamaya hakkı vardır. Onların hüznünün kederini yüreğinde hissetme hakkı vardır. Ama bizim aklımıza vandalizm ve acılara yol açacak olaylar asla gelmemelidir. Spor kulüpleri bankalar bile devreye girdi. Devlet üzerine düşeni yapacak. Geri kalanlarına sahip çıkmak, devletin milletin namus borcudur. Devlet üzerine düşeni yapacak. Sosyal Güvenlik Kurumu çalışıyor. Gidenleri, canları getiremeyiz. Onların hatırası bizim için çok büyüktür. Bu acıdan bir ders çıkarıp eksiklerimiz varsa bunu giderelim. Bu musibetten bir ders çıkaracağız. Birileri bu musibetten saadet çıkarmasınlar. Çıkaranlar insan olamaz ahlak ve vicdandan nasip almamıştır. Bu ölü soyucu zihniyetidir. Bir insan bir yerde demokratik bir tepki ortaya koyabilir. Ama daha ötesi kabul edilemez"

-"YAPILMAYAN VARSA FATURA ÖDETİLİR"-

"İş sağlığı ve güvenliği yasasının özellikle işverene getirdiği mükellefiyetler var. Detaylarıyla kanunlarda yönetmeliklerde yönergelerde vardır. Mevzuat açısından bir sıkıntımız yok. Defaatle sordum bunu. Bunun tartışması içine girecek değilim. Yapılan incelemelerde işveren açısından yapılması gerekip de yapılmayan bir şey varsa bu fatura ödetilir. Onun ötesi, iki iki buçuk saat basın toplantısı yapıldı. Bir soru 20 kere soruldu. Curcuna oluşturuldu. Onlar da aslında çok şey bilmiyorlar. Herkes trafo patlaması diyordu. Ortaya çıktı ki trafo patlamasından kaynaklanan bir yangın değildi. Esas yangın nerede oldu? İki galeriye ulaşılamadı. 18 kardeşimiz o galerilerde. Nihai rakamlar o zaman ortaya çıkacak"

-BAŞBAKANLIK MÜŞAVİRİ HAKKINDAKİ İDDİALAR-

"Taner Kurucan veya başka biri iddiada bulunuyor. Bu olayla ilgili görüntü yok. Böyle bir görüntü yok. Sizin görüntü dediklerinizi bende izledim. Şimdi siz onun beyanlarını söylüyorsunuz. Ama başbakanın, bakanın, orada bulunan yüzlerce insanın iddialarına veya ifadelerine itibar etmiyorsunuz. Ona itibar ediyorsunuz. Yusuf Yerkel'in yaptığı bir açıklama var. Bir tek fotoğraf karesinden yola çıkarak bütün gerçeği tespit etmek mümkün değil. Hüküm tesis edilmez. İki tarafı birden dinleyeceksiniz. Yusuf Yerkel o yerde tekmelediği kişinin kendisine şiddet uyguladığını, kendisine saldırdığını, kendisini yaraladığını, doktora gittiğini ve 7 günlük rapor aldığını söyledi. Bütün buna rağmen söylediği şey, 'sükûnetimi muhafaza etmediğim için, bu olayda yer aldığım için üzgünüm' dedi. Ben de Hüseyin Çelik olarak diyorum ki keşke Yusuf Yerkel böyle bir şeyin içinde olmasaydı. Böyle durumlarda Polise diyelim gösterici saldırır polisi döver yaralar, polis buna karşılık verdiği zaman polisi tefe koyarız. Yarın aynı şey sizin başınıza geldiği zaman kameraman arkadaşa tepki gösteriyorlar, kameraman kendini müdafaa ediyor. İşin şekli bu arkadaşlar."

Basın toplantısında, Türkiye'de, ciddi bir taşeron işçi gerçeği olduğunu ifade eden Hüseyin Çelik, "Taşeronluğu belli alanlarla sınırlayacağız. Sosyal haklarını güvence altına alacağız. Bir kanun çalışması bitirildi Bakanlar Kurulu'nda sunumu yapıldı rötuş yapılacak. TBMM tatile girmeden çıkar diye ümit ediyorum" dedi.

Çelik konuşmasının sonunda Bu acıları kimse amellerinin aracı haline getirmemesini söyledi.