Anayasa Mahkemesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Azaklı, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurularla ilgili 129 bin karar verdiğini bunun sadece yüzde 2'sinin ihlal kararı olduğunu belirterek, "Bu rakam çok düşük bir oran gibi gelebilir belki ama İspanya'daki Almanya'daki oran da tam da bu seviyelerde." dedi.
Azaklı, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Projesi kapsamında Gaziantep'te bir otelde düzenlenen "Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Öne Çıkan Sorunlar" toplantısında, bireysel başvuru hakkının 5 yıl önce hayata geçirildiğini anımsattı.
Yıllara göre bakıldığında Anayasa Mahkemesine 2013 yılında 10 bin, 2014'te 20 bin, 2015'te yine 20 bin başvuru yapıldığını belirten Azaklı, 15 Temmuz 2016'da devlete ve millete karşı yapılan hain darbe teşebbüsünden sonra başvuru sayısında artış olduğunu söyledi.
Bununla birlikte yargıdaki iş yükünün de artığına dikkati çeken Azaklı, şöyle konuştu:
"15 Temmuz 2016 tarihinde mesai bitiminde derdest dosya sayımız 22 bin 500 civarıydı. 1 Temmuz 2017 itibariyle 107 bin dosyamız vardı. Tabii bu dosyaların büyük bir kısmı, OHAL döneminde gelen başvurulara ilişkindi ve özellikle de en çok KHK ile meslekten çıkarmalara yönelikti. OHAL Komisyonu'nun kurulmasından sonra 14 Temmuz itibarıyla biz 70 bin 700 başvuruyu OHAL Komisyonu'na ve idari yargı yollarına başvurulmaksızın Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapıldığı gerekçesiyle 'Kabul edilemez' şeklinde sonuçlandırdık.
Bugün itibarıyla elimizdeki derdest dosya sayısı 38 bin civarında. Bu dosyaların büyük bir kısmı da gözaltına ve tutuklamaya yönelik olarak kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlali iddiası kapsamında."
"Bireysel başvuruda iki birim halinde çalışılıyor"
Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruda temelde iki birim halinde çalıştığını kaydeden Azaklı, bunlardan birisinin Komisyonlar Raportörlüğü, diğerinin ise Bölümler Raportörlüğü olduğunu ifade etti.
Komisyonlar Raportörlüğü'nün kabul edilebilirlik incelemesi yaptığını anlatan Azaklı, "Anayasa Mahkemesi bugüne kadar 129 bin karar verdi. Bunun sadece 2 bin 550'si ihlal kararı. Dolayısıyla başvuruların yüzde 2'sinde ihlal kararı verildi ve yüzde 98'e yakınını 'kabul edilemezlik'le sonuçlandırdık. Bu rakam çok düşük bir oran gibi gelebilir belki ama İspanya'daki, Almanya'daki oran da tam da bu seviyelerde." bilgisini verdi.
En çok ihlal kararının "adil yargılanma hakkı" iddiasına dayalı verildiğini aktaran Azaklı, ardından gözaltı ve tutuklamalara ilişkin kişi hürriyeti ve güvenliğinin geldiğini belirtti.
"Anayasa Mahkemesi tahliye kararı vermemektedir"
15 Temmuz sonrası Anayasa Mahkemesine yapılan başvurularda nitelik açısından değişiklik olmaya başladığına dikkati çeken Azaklı, şöyle devam etti:
"15 Temmuz 2016 tarihinden önce günlük 80-100 arasında başvuru alırken, 15 Temmuz'dan sonra günlük 700-800 başvuru gelmeye başladı. Burada şunu belirtmek isterim; Anayasa Mahkemesi tedbir talepli dosyalarda tahliyeye yönelik karar vermemektedir. Tahliye kararı tamamen saygıdeğer meslektaşlarımızın yetkisi dahilinde olan bir husustur. Anayasa Mahkemesi tahliye kararı vermemekte, sadece tedbir kararı kapsamında verilecek diğer kararlar varsa bunları vermektedir."
Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı Micheal Ingledow da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sisteminin temel dayanağının "ikincillik ilkesi" olduğunu, Türkiye'nin de 2004 yılında Anayasa'nın 90. maddesinde yapılan değişikliklerle ikincillik ilkesinin uygulanması için ilk ve en önemli adımları attığını ifade etti.
Toplantıya Anayasa Mahkemesi üye ve raportörleri ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi daire başkanları ve bölge illerdeki başsavcılar ile komisyon başkanları katıldı.
Son Dakika › Güncel › Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?