Antalya Bakliyat Yılı' Uyarısı Yeniden

Bakliyat yılı' uyarısı

*- ÇİFTÇİ-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, BM'nin 2016'yı 'Bakliyat yılı' ilan ettiğini belirterek, 'Kimyasal, endüstriyel tarımın bakliyata teşviki söz konusu olursa 'Bakliyat Yılı' olma esprisi ortadan kalkar. Daha az enerji tüketmek istiyorsanız bakliyatı önemseyin" dedi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2 yılda bir gerçekleştirdiği 30'uncu FAO Avrupa Bölge Konferansı, Antalya'da başladı. 6 Mayıs'a kadar devam edecek konferansta, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in başkanlığında yarın gerçekleşecek ana konferans öncesinde FAO sivil toplum örgütleri toplantısı yapıldı.

Toplantı sonrası sivil toplum örgütleri adına Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, Uluslararası Gıda İşçileri Sendikası adına Svetlana Boincean, Finlandiya gençliği ve bakliyatçıları adına Aslak Holmberg ve Uluslararası Topluluk Destekli Tarım Ağı'ndan Judith Hitchman tarafından yapıldı.

Çobanoğlu, 2 gün süren ve 53 örgütten 56 temsilcinin katılımıyla yoğun bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, toplantılarda resmi toplantıya neler sunacakları, FAO içinde sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin, yerel ve ulusal bazda hareket eden örgütlenmelerin ortak taleplerinin neler olacağının tartışıldığını söyledi.

GÖRÜŞÜLEN KONU BAŞLIKLARI

Toplantılarda küçük aile tarımının, agro-ekolojinin küresel ısınmaya karşı çözüm olduğunun, endüstriyel tarımın ortaya çıkardığı zararların ifade edildiğini belirten Çobanoğlu, balıkçıların, tarım işçilerinin, çiftçilerin taleplerinin de toplantılarda dile getirildiğini aktardı. Toprağa ve suya erişim hakkının tüm canlılara verilmesi gerektiğini, insanların bu alanlara ulaşım hakkı olması gerektiğini kaydeden Çobanoğlu, ayrıca su kaynaklarının enerjiyle ve başka yatırımlarla kirletilmemesi konusunda hemfikir olduklarını söyledi. Çobanoğlu, ayrıca tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının büyük riskler taşıdığı, doğayı yok ettiği ve gelecek için tehlike yarattığı konusunda da fikir birliği sağlandığını sözlerine ekledi.

Sivil toplum örgütleri toplantısında kadınların ve gençlerin toprağa ve gıdaya erişim hakkının da tartışıldığını belirten Çobanoğlu, kadın emeğinin bu süreçte yok sayıldığını ve bunun nasıl engelleneceğinin de ele alındığını dile getirdi. Çobanoğlu, toplantılarda gıda işçilerinin güvencesiz örgütsüz bir tarzda çalıştırıldığını ve bu alanda yaşanan iş cinayetleri ve bunlara karşı alınacak önlemlerin de toplantılarda değerlendirildiğini söyledi.

BM'NİN YAPTIRIM GÜCÜ

2 gün süren toplantılarda BM'nin yaptırım gücünün de ayrıca değerlendirildiğini aktaran Çobanoğlu, 'BM her ne kadar belli yıllar için önemli kararla alsa da bu kararları hükümetlerin uygulamadığı üzerine bir tartışma yürüttük. Bu nedenle daha fazla bu sürece, FAO'nun karar alma sürecine nasıl dahil olur konusunu ele aldık" diye konuştu. Bütün bu süreçlerde BM'nin karar alma süreçlerinde hükümetler sürece dahil olsa da alınan kararları uygulamadıklarını savunan Çobanoğlu, daha sıkı denetim oluşturmak adına yeni organizasyonlarla daha sağlıklı ilişki sürdürme açısından ilk adımın da bu toplantılarda atıldığını kaydetti. BM'nin almış olduğu kararların hayata geçirilmesini izlemek için farklı grupları temsilen 12 kişinin bu toplantılarda seçildiğini aktaran Çobanoğlu, 'Hükümetlerin alınan kararları ne derece uygulayıp uygulamadığının takibinde hep birlikte olacağız. Hükümetlere baskı unsuru oluşturabileceğimiz sonucuna vardık" dedi. Çobanoğlu, şöyle konuştu:

'2014 yılı küçük aile tarımını destekleme yılıydı, ancak yok edildi. 2015 yılı toprak yılıydı ancak çıkartılan yasalarla, enerji, turizm ve konutlar için tarım alanları yok edildi. Biz kendi sözümüzü söyleyen organizasyonlar olarak bir araya geliyoruz. Türkiye'de devlet bizi tanımak istememesine rağmen burada örgütlenen, FAO toplantısında söz söyleyen bir konumdayız. Üreticiler olarak, tüketiciler olarak dayanışıyoruz. Bu dayanışmayla söz söyleyebilme hakkını kendimizde görüp devletlere, hükümetlere baskı yapıyoruz. Hükümetler bizi tanımak zorunda. En demokratiğinden en az demokratiğine bu örgütleri tanımak zorundalar. Siz binlerin, milyonların taleplerini dillendiriyoruz. Enerji, gıda ve su tekellerinin dayatmaları değil."

BAKLİYAT YILI UYARISI

Bu yılın ayrıca BM tarafından 'Bakliyat yılı' ilan edildiğine dikkat çeken Çobanoğlu, sivil toplum örgütleri toplantısında bakliyatın öneminin de tartışıldığını belirterek, bakliyatın küçük üretici tarımı olduğuna dikkat çekti. Bakliyatın aynı zamanda hayvan besin kaynağı ve dünyayı soğutan bir ürün olduğunu kaydeden Çobanoğlu, 'Bakliyat kimyasal kullanımını azaltan bir üründür ama bakliyat yılı olarak kimyasal, endüstriyel tarımın bakliyata teşviki söz konusu olursa 'Bakliyat yılı' olma esprisi ortadan kalkar. Daha az enerji tüketmek istiyorsanız bakliyatı önemseyin. Toprağı kimyasallarla beslemeyin. Bakliyatta küçük üretici tarımının önünü açacak, küçük üreticinin pazara erişimini sağlayacak tarzda teşvikler yapın. Gıda egemenliği, gıda güvencesi için bu önemlidir. Endüstriyel tarım, bakliyatı, çeşitliliği öldürür" diye konuştu.

SAVAŞLAR DURDURULSUN

Mülteci sorununun da ayrı bir başlık olarak toplantılarda gündeme geldiğini aktaran Çobanoğlu, 'Mülteci sorunu gıda problemini de beraberinde getiriyor. Bütün savaşların durdurulması gerekiyor. Küçük üreteciler tarlasını işleyemez, hayvanlarını otlatamaz hale geliyor. Bu nedenle bu soruna acil çözümler üretilmesinde hemfikir olduk" dedi.