Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İstanbul Şubesi, Bangladeş yönetiminin Cemaat-i İslami üyelerine uyguladığı baskıları ve alınan idam kararlarını Bangladeş'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto etti.
Konsolosluk önünde bir araya gelen katılımcılar, "Zalimler için yaşasın cehennem" pankart açarak, tekbir getirdi, çeşitli sloganlar attı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından basın açıklaması yapan AGD İstanbul Şube Başkanı Ali Uğur Bulut, Cemaat-i İslami Genel Sekreteri Ali Ahsen Muhammed Mücahit'in idam kararı ile Bangladeş hükümetinin zulmünün tekrar gözler önüne serildiğini söyledi.
Bulut, bir insanın hapsedilme, işkencelere maruz kalma ya da idam edilmesinin o insanın bedenine yönelik engelleme olduğunu ifade ederek, "İslam birliğini ve Müslümanların kardeşliğini savunan bir insanın tutukluluğu ya da idamı acizliğin göstergesidir. Çünkü hiç bir ceza, İslam birliği ve Müslümanların kardeşliği düşüncesini engelleyemez ve yok edemez. Her baskı ve zulüm bu düşünceyi daha da kuvvetlendirir" dedi.
İslam ülkelerinin ferasetten uzak yönetimlerinin, Batı'nın tesirinde kalarak, kendi halklarına karşı adaletten ve merhametten uzak uygulamalarla toplumu geleceğe taşımalarının mümkün olmadığını kaydeden Bulut, şunları dile getirdi:
"İnsanı yaşatmayan, fikirlere ve inançlara tahammül edemeyen, barış ve kardeşliği esas almayan her iktidar yıkılmaya mahkumdur. İşlenen tüm bu zulümlere karşı Müslümanlar itidalli oluşlarını ve vakur duruşlarını kaybetmeden hakkı haykırmaya devam edecektir. Irkçı emperyalizmin kendilerini çekmeye çalıştığı terör tuzağına düşmeyeceklerdir. İslam'ın tüm insanlığı kuşatan barış, adalet ve merhamet değerlerinden geri adım atmayacaktır."
Ali Uğur Bulut, "Bangladeş yönetimine insanlık dışı siyasi tavırlarından vazgeçmesi" çağrısında bulunarak, "İslam coğrafyasında ırkçı emperyalizmle iş birliği içerisindeki tüm kadrolar ve yönetimlerin de halklarına ihanet etmelerinden vazgeçmeleri gerektiğini" kaydetti.
Katılımcılar basın açıklamasının ardından dua etti.
Mahkemenin kararları
Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, 2009'da Başbakan Şeyh Hasina'nin önderliğindeki Bangladeş hükümeti tarafından 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında işlenen suçların araştırılması için kuruldu.
Başkent Dakka'daki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nce suçlu bulunanların büyük bir kısmı, ülkenin İslami değerlerini savunan en büyük partisi Cemaat-i İslami'nin liderlerinden oluşuyor.
Mahkeme tarafından suçlu bulunan ve idam cezasına mahkum edilen ilk kişi, Cemaat-i İslami Partisi'nden Abdülkelam Azad oldu. Ülkeden ayrıldığı için gıyabında yargılanan Azad, Ocak 2013'te idam cezasına çarptırıldı.
Partinin Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla, Şubat 2013'te ömür boyu hapse mahkum edildi, 17 Eylül'de cezası Temyiz Mahkemesi'nce idama çevrildi. Molla, 12 Aralık 2013'te cezası infaz edilen ilk Cemaat-i İslami lideri oldu. Mahkemenin 90 yıl hapse mahkum ettiği Cemaat-i İslami'nin 92 yaşındaki lideri Gulam Azzam da 23 Ekim 2013'te hapishanede öldü.
Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, 29 Ekim 2013'te Azzam'ın ardından partinin liderliğini üstlenen Motiur Rahman Nizami'yi, 2 Kasım'da da partinin Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali'yi bağımsızlık savaşı sırasında işledikleri suçlar için idama mahkum etti. Yüksek Mahkeme, 12 Aralık 2013'te partinin Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman'a verilen idam cezasını onadı. Kamaruzzaman'a ülkenin 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında savaş suçu işlediği gerekçesiyle verilen idam cezası 2013 yılının nisan ayında infaz edildi.
Mahkeme, 18 Şubat 2014'te Cemaat-i İslami Partisi liderlerinden Abdus Sobhan'ı cinayet, soykırım, adam kaçırma ve yağmanın da aralarında bulunduğu dokuz suçlamadan altısında suçlu bularak ölüme mahkum etti.
Cemaat-i İslami Genel Sekreteri Ali Ahsen Muhammed Mücahit'in, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında savaş suçu işlemekle itham edilerek, 2013 yılının temmuz ayında idamına karar verildi. Bu karar yüksek mahkeme tarafından onandı. Mücahit, geçtiğimiz günlerde mahkemenin verdiği idam kararına karşı yeniden inceleme talebinde bulundu.
Bazı muhalefet partileri ve uluslararası gözlemciler, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nin adil yargılama standartlarına uymadığını ve siyasi kararlar aldığını savunuyor.
Hindistan'dan 1947'de ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Pakistan'ın doğusu ile batısı arasında 1971'de başlayan iç savaş, bağımsız Bangladeş devletinin kurulmasıyla son bulmuştu. Pakistan, ülkenin doğusundaki halkın bağımsızlık talep etmesi üzerine bölgeye çok sayıda asker göndermişti. İç savaş sırasında Doğu Pakistan'dan yaklaşık 10 milyon sivilin evlerini terk ederek Hindistan'a göç etmesi üzerine Hint hükümeti, Aralık 1971'de Doğu Pakistan'ı işgal etmişti. Pakistan askerlerinin Dakka'da Hindistan güvenlik güçlerine teslim olmasının ardından 16 Aralık 1971'de Doğu Pakistan, Bangladeş olarak bağımsızlığını ilan etmişti. Yaklaşık 9 ay süren bağımsızlık savaşı sırasında 3 milyondan fazla kişi yaşamını yitirmiş, milyonlarca kişi yaralanmıştı.
Son Dakika › Güncel › Bangladeş'teki İdam Kararları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?