Bangladeş'teki İdam ve Yargılamalara Tepki

Uluslararası Hukukçular Birliği (UHUB) Genel Sekreteri Necati Ceylan, Bangladeş'teki yargılamalar ve idam kararlarına ilişkin, "Yargılamaların gerçek bir yargılama olmayıp siyasi muhatapların idamlarla ortadan kaldırılması için tiyatral bir gösteri olduğunu gördük." dedi.

Ceylan, UHUB Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında Bangladeş'teki yargılamaları eleştirerek, "UHUB olarak, Bangladeş Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin sivilleri yargılamalarını incelemek ve tüm tarafları dinlemek üzere 20 Aralık 2012'de Bangladeş'e gittik. Savaş suçlarını yargılamak üzere kurulmuş bu mahkemede hükümetin siyasi muhaliflerinin ve İslam alimlerinin yargılandığını tespit ettik." diye konuştu.

Söz konusu mahkemenin savcı ve yargıçlarının hükümet tarafından atandığına dikkati çeken Ceylan, hatta burada iktidar partisinin mensuplarını gördüklerini kaydetti.

Ceylan, sanıklar hakkındaki kararların mahkemede değil, bazı dış odaklar tarafından verildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Yargılamaların gerçek bir yargılama olmayıp siyasi muhatapların idamlarla ortadan kaldırılması için tiyatral bir gösteri olduğunu gördük. Sizlerin de takip ettiği üzere şu ana kadar Ali İhsan Mücahid, Abdulkadir Molla, Muhammed Kameruzzaman, Rahman Nizami hakkında idam kararları verildi ve infaz edildi. 92 yaşındaki Gulam Azam ise cezaevine ölüme terk edildi. Nihayet cezaevinde hayatını kaybetti."

Bütün tepkilere rağmen haksız idamların ve işkencelerin devam ettiğini aktaran Ceylan, idamlara ve bu yönde alınan kararlara tepki gösterdi.

Toplantıda konuşan Bangladeş asıllı avukat Uluslararası Hukukçular Topluluğu Üyesi Abu Bakre Muhammed Molla ise "Bu kurulan mahkemede hiçbir adalet ve hukuk yoktu. Bunun için bu mahkemeler kabul edilmedi ve kabul görmedi. Bu yargılanan kişilere karşı her zaman bakanlar ve savcılar tarafından propaganda yürütüldü ve hukuksuz bir şekilde mahkemeler kararlarını verdi." değerlendirmelerinde bulundu.

Söz konusu mahkemelerin siyasi olarak kurulduğunu ve davaların siyasi müdahalelerle yürütüldüğü aktaran Molla, mahkeme devam ederken başhakim ve başsavcının tartışmasının dikkati çektiğini anımsattı.

Molla, getirilen belgelerin birbirini tutmadığını yineleyerek, dikkatle incelendiğinde belgelerin sahte olduğunun anlaşılabileceğini söyledi.

Nizami'nin idam kararında hiçbir hukuki belge olmadığı dile getiren Molla, söz konusu hükmün mahkemeden değil üçüncü bir taraftan geldiğini kaydetti.

Molla, yargı sisteminin hiç adil olmadığını ifade ederek, buradan sağlıklı bir netice çıkmayacağını anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın idamlara ve kararlara verdiği tepkiyi de değerlendiren Molla, "Erdoğan Nizami'nin idamına ses çıkardı ve önemli bir adım attı. Bangladeş'teki insanlar bu adıma çok sevindi. Erdoğan Müslümanların önemli bir lideri. Allah razı olsun. Halkımız Erdoğan ve Türk halkı için dua etti." dedi.