Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, artık bir kapıcı, bir odacının bile rahatlıkla otomobil alabilir duruma geldiğini vurgulayarak, "Bu da bir refah düzeyinin ifadesidir. Dün akşam bir misafirliğe gittim. Orada bana ev sahibi bana şunu söyledi: "Yanımda çalışanlara verdiğim ücret şu ama buna rağmen otomobil alıyor. Oğlum daire alsana, niye otomobil alıyorsun dediğimde, "olur mu efendim herkes arabaya binerken benim de arabaya binmem lazım diyor' böyle bir yapı var" dedi.
Başbakan Erdoğan, Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda, AK Parti İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında İstanbul'un 30 Mart akşamı başlayacak ve 5 yıl boyunca hiç sona ermeyecek yeni bir baharın coşkusunu yaşayacağını vurgulayan Erdoğan, "Bizim için her gün yeni bir gündür. Bizim için her başlangıç yeni bir başlangıçtır. Biz asırlardır devam eden bir yürüyüşün mirasını devraldık. Son nefesimize kadar ülkemize, milletimize ve şehirlerimize hizmet üreteceğiz. İstanbul hakikati, felsefesi, kimliği olan bir şehirdir. Fetih ve Fatih'i anlamayanlar İstanbul'a hizmet edemezler. Bir gönül yapmanın bir gönüle girmenin gönüller fatihi olmanın ne anlama geldiğini bilmeyenler İstanbul'a hizmetkar olamazlar. İstanbul'un minarelerini, o minarelerden okunan ezanları, türbelerini, makamlarını, camilerini bilmeyenler, sokaklarının konuştuğu dili anlamayanlar İstanbul'a hizmetkar olma şerefine nail olamazlar. Bu şehrin adının Mekke'yle, Kudüs'le, Şam'la aynı yere yazıldığını bilmeyenler bu şehre edemezler" diye konuştu.
-"İSTANBUL'UN NASIL EZA VE CEFA ÇEKTİĞİNİ SİZLERDE GÖRDÜNÜZ"-
Erdoğan, İstanbul'un karma, melez, toplama, yapay şehir olmadığını belirterek şunları kaydetti:
"İstanbul'da sadece batıya bakanlar yanılır. İstanbul'da sadece doğuya bakanlar yanılır. Geçmiş ile geleceğin irtibat köprüsünü kuramayanlar yalnız kalır. İstanbul'da yalnızca bir kesime hitap edenler yalnız kalır. İstanbul kuşatan şehirdir. İstanbul tüm sakinlerine eşit mesafede durabilen bir şehirdir. Hoşgörüsü, nezaketi ve şefkati olmayanlar gönül bağı kuramazlar. İstanbul karma veya melez şehir bir toplama yapay şehir değildir. İstanbul medeniyetler inşa eden, omurgalı bir şehirdir. İstanbul etkilenen değil, etkileyen bir şehirdir. İstanbul her rüzgar karşısında eğilen değil, rüzgarlara yön veren, gerektiğinde fırtınaları söndüren bir şehirdir. İstanbul'a zaman zaman alelade hizmetkarlarda seçildi. İstanbul zaman zaman İstanbul'un ruhunu anlamayan tanımayan başkanlara şahit oldu. İstanbul'un o dönemlerde nasıl eza ve cefa çektiğini, nasıl haksız muameleye, haksızlığa uğradığını sizlerde gördünüz, yaşadınız. Artık o dönemler geride kaldı, milletin derin hafızasında yer etti. İstanbul AK Parti yönetiminde şanına yanaşır şekilde hizmet gördü. Bizim idaremizde İstanbul'un sadece çehresi değil, tarihi değişti. Geleceği istikbali şekillendi."
-"CHP ZİHNİYETİNİN OLDUĞU YER KURAKTIR, ORADA BEREKET YOKTUR"-
"Biz İstanbul'u CHP'nin o aciz ve zavallı gaflet dolu yerel yönetiminden devralmıştık" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bütün bu gördükleriniz 1994'ten bu yana attığımız adımlardır. 1994 öncesine ait değil, orada onların en ufak bir çakılı çivisi yok. Hatırlayın o günleri İstanbul susuzdu. Hava kirliliğinden geçilmiyordu ve aynı zamanda yolsuzluklarıyla CHP zihniyeti yolsuzlukların rüşvetin tescil edildiği bir CHP iktidarıyla başbaşaydı. Biz geldik İstanbul'a temizlik geldi. Biz geldik İstanbul hava kirliliğinden temizlendi. Bir taraftan denizin altından, bir taraftan 180 kilometre öteden dağları delerek İstanbul'a su getirdik. Birileri bizden önce CHP'li yerel yönetici güya bulutlara yağmur bombaları atarak su getirecekti. Gelmedi. Yalova'dan tankerlerle su getirecekti, olmadı. Çünkü CHP zihniyetinin olduğu yer kuraktır. O zihniyetin olduğu yerde bereket yoktur."
-"AĞIR VASITALAR ŞEHİR MERKEZİNE GİREMEYECEK"-
İstanbul'u CHP'den devraldıkları andan itibaren İstanbulluların bir daha kendilerinden başka kimseye İstanbul'u teslim etmediklerinin altını çizen Erdoğan konuşmasında şu ifadelere de yer verdi:
"İstanbullular biliyordu ki İstanbul ancak bu zihniyetle daha ileri giden daha modern bir şehir olur. Yerel yönetimle, merkezi yönetim birleştikten sonra konuşmaya gerek yok. Eserleri gördünüz, eserleri yaşıyorsunuz. Artık bir kapıcı, bir odacı rahatlıkla otomobil alabilir duruma geldi. Bu da bir refah düzeyinin ifadesidir. Dün akşam bir misafirliğe gittim. Orada bana ev sahibi bana şunu söyledi: yanımda çalışanlara verdiğim ücret şu ama buna rağmen otomobil alıyor. Oğlum daire alsana, niye otomobil alıyorsun dediğimde, "olur mu efendim herkes arabaya binerken benim de arabaya binmem lazım diyor' böyle bir yapı var. 2015'te Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü de açacağız. Böylece ağır vasıtalar şehir merkezine giremeyecek. Ağır vasıtalar oradan girecekler. Bugüne kadar memuruna, işçisine maaşını veremeyen iktidarlar vardı. Biz şimdi bu yatırımları yapabiliyoruz. Bir sıkıntımız yok. 3. havalimanını yapıyoruz çünkü artık ihtiyacımızı diğer havalimanları karşılamıyor. 100 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı yapalım dedik. Bu anlayış bunlarda olmadı. Çünkü bunların kafa yapısında ülkeye hizmet yok. İnsanına hizmet yok. Bunların derdi başka. Bunlar sadece çamur atarlar, tutmasa da iz bıraksın diye."
-"MUHALEFETİN ANLATACAK HİÇBİR ESERİ YOK-
Erdoğan konuşmasında eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda tüm alt-üst yapıda, sosyal yardımda anlatacaklarının olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
"Siz olmaz diyeceksiniz biz olduğunu ispat edeceğiz. Çünkü bunların hayallerinin ulaşamadığı yere bizim icraatımız ulaştı, ulaşır hiç endişeniz olmasın. İstanbul-Ankara arasına YHT yaptık 1-2 ay içinde çalışır hale gelecek. Biz bunların akıllarının muhassalasının almadığı şeyleri gerçekleştiriyoruz. Dünya şehirlerinin, dünya başkentlerinin İstanbul'dan ilham aldıklarını unutmayacağız. 30 Mart İstanbul'un dünyaya bir kez daha demokrasiyi, barışı kardeşliği haykıracağı bir tarihtir. 11 yılın en önemli seçime giriyoruz. Sadece İstanbul için değil, Türkiye için hatta tüm dünya mazlumları için son derece önemli bir seçime giriyoruz. Bir anlık ihmale bile tahammülümüz yok. Bizim seçim stratejimiz her seçimde gönülde gönüle ilişki kurmak üzere inşa edilmiştir. Kampanyamız için elimizdeki tüm imkanları sonuna kadar kullanacağız. Yaptıklarımız bu seçimde de bizi anlatan eserlerimiz olacak. Bizim eserlerimiz var. Fakat muhalefetin anlatacak hiçbir eseri yok. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda tüm alt-üst yapıda, sosyal yardımda anlatacaklarımız var. Tüm bunların yanında düşmüşün yanında oluşumuz yoksullukla mücadelede yasaklarla mücadelede yolsuzlukla mücadelede anlatacaklarımız var. Biz komünizmle işi idare edenlerden olmadık olmayacağız. Biz kaf dağının ardındakileri vaad edenlerden olmayacağız. Biz ilkesiz, ufuksuz, plan ve projesiz olmayacağız. Bizi eserlerimiz anlatacak. Yeni projelerle İstanbulluların huzuruna çıkacağız."
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: Artık Bir Kapıcı, Bir Odacı Rahatlıkla Otomobil Alabilir Duruma Geldi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)