Başbakan Yardımcısı Arınç, Bosna Hersek'te

Başbakan Yardımısı Bülent Arınç, Türkiye'nin geçmişiyle övünmesine karşın yakın bir zamana değin siyasi açıdan dağınık ve sorunlu, ekonomik açıdan sıkıntılı bir durumda olduğunu ifade ederek, "2002 yılında AK Parti iktidara geldikten sonra öncelikle siyasi istikrar sağlandı, bunun sayesinde ekonomik gelişme ve kalkınma hız kazandı, aktif bir dış politika izlenmeye başlandı" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Bosna Hersek'in Zenica kentinde, Zenica Üniversitesi'nde öğrencilere hitap etti. Zenica Üniversitesi'nde düzenlenen ve ağırlıklı olarak Türkoloji Bölümü'nde okuyan öğrenciler ve öğretim üyelerinin katıldığı programa, Zenica Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahudin Ekinoviç, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halid Kurtoviç ve diğer yetkililer katıldı.

Balkanların bugün zengin insan kapasitesine karşın ihtilaflarını hala çözümleyememiş bir bölge olarak lanse edildiğini anlatan Arınç, "Balkanların tarih boyunca, özellikle de 16 ila 19. yüzyıllar arasında dünyanın en müreffeh bölgelerinden birisi" olduğunu unutmamak gerektiğini kaydetti.

-"Hedefimiz; Türkiye-yi gelişmiş ilk on ülke arasına sokmak"

Başbakan Yardımcısı Arınç, Saraybosna, Belgrad, Selanik gibi şehirlerin o dönemde dünyanın sayılı ticaret ve kültür merkezleri arasında yer aldığını ifade ederek, "Bu parlak geçmiş, geleceğe de ümitli bakmanız için yeterlidir. Benzer şeyler Türkiye için de geçerlidir. Türkiye de geçmişiyle övünmesine karşın yakın bir zamana değin siyasi açıdan dağınık ve sorunlu, ekonomik açıdan sıkıntılı bir durumdaydı. 2002 yılında AK Parti iktidara geldikten sonra öncelikle siyasi istikrar sağlandı, bunun sayesinde ekonomik gelişme ve kalkınma hız kazandı, aktif bir dış politika izlenmeye başlandı" diye konuştu.

"Türkiye artık uluslararası alanda sözü dinlenilir bir ülke haline geldi" diyen Başbakan Yardımcısı Arınç, hedeflerinin 2023 yılında Türkiye-yi dünyanın gelişmiş ilk on ülkesi arasına sokmak olduğunu vurguladı. Arınç, "Bunu inanarak söylüyoruz. Zira şanlı tarihimiz ve geçmişimiz bize bu özgüveni veriyor" ifadelerini kullandı.

Balkanlar'ın yakın zamanda birçok çatışmalar, krizler yaşadığını ifade eden Arınç, Bosna Hersek Savaşı ve Kosova ihtilafın bunların en çarpıcı olanları olduğunu belirtti.

Arınç, "Peki savaşlardan sonra ne oldu- Birçok insan hayatını kaybetti, birçok çocuk öksüz ve yetim kaldı, birçok kadın saldırıya uğradı, birçok insan yerinden yurdundan oldu, sürekli acılar çekildi. Bu savaşta vahşileşen, insanlıktan çıkanlar Savaş Suçları Mahkemelerinde yargılandı, cezalar aldı. Yakın geçmişte huzuru bozanları ve kan dökenleri ne tarih ne de bizler affetmeyeceğiz. Savaşın ve ihtilafın kazananı olmadı, olmaz. Bu topraklarda bir taraf insanlığını, bir taraf insanlarını kaybetti" diye konuştu.

Esasen hem Sırbistan, Hırvatistan ve Bosna-Hersek-in, hem de diğer Balkan ülkelerinin AB üyesi olma istekleri ve çabalarının, Balkanların bir güvenlik ortamına olan ihtiyacının tezahürü olduğunu ifade eden Arınç, bu hedefin gerçekleşmesinin ise, toplumsal oydaşmanın önündeki engellerin kalkması ve teşviki ile mümkün olabileceğini kaydetti.

-Bosna'nın AB ve NATO üyeliğine destek-

Balkan devletlerinin AB üyeliği hedefi yolunda yürürken, kendi aralarında da işbirliği için çaba göstermelerinin önemli olduğunu ifade eden Arınç, şunları kaydetti:

"Balkanlar coğrafyasının yükselişi ancak ve ancak tüm Balkan milletlerinin uzlaşısı ve fedakarlık göstermesi ile mümkün olacaktır. Bölge insanının başlattığı ve sahip çıktığı girişimler daha verimli ve etkin olacaktır. Bu bağlamda, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci ve Bölgesel İşbirliği Konseyi başarılı bir şekilde ilerlemektedir. Türkiye-nin dostane girişimiyle, Ekim 2009-da başlatılan üçlü süreçler de bu amaca yöneliktir. Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan üçlü süreci kapsamında bugüne değin, Dışişleri Bakanı düzeyinde altı, Devlet Başkanları düzeyinde ise iki toplantı yapılmıştır. Mayıs ayında da üçüncü üçlü zirvenin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan üçlü süreci kapsamında da Dışişleri Bakanları düzeyinde dört toplantı gerçekleştirilmiştir. Biz, üçlü süreçlerin diyaloğun pekiştirilmesine ve işbirliğinin artırılmasına önemli katkı sağladıklarını görüyoruz. Bu süreçleri önemsiyoruz ve sürdürmek için kararlıyız."

Türkiye olarak Bosna-Hersek-in NATO ve AB üyelik hedeflerini desteklediklerini ve bu amaç doğrultusunda çalıştıklarını vurgulayan Arınç,

"NATO Temas Noktası Büyükelçiliği görevini yürüten Saraybosna Büyükelçiliğimiz, bir yandan Bosna-Hersek-nin NATO sürecinin başlaması için çalışırken, aynı zamanda 'Avrupa Hareketi'yle birlikte AB üyelik sürecine de destek vermektedir" dedi.

Bosna Hersek'teki AB'nin Yüksek Temsilcilik Ofisi ve Barışı Uygulama Konseyi'nin ülkenin AB ve NATO üyeliğine yönelik çalışmalar yürüttüğünü anlatan Arınç, gerekli şartların oluşmadan Yüksek Temsilcisliği Ofisi'nin kaldırılması, büyük sakıncalar doğurabileceğini söyledi.

Arınç, "Türkiye, 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı'nın temsil ettiği Barışı Uygulama Konseyi'nde, Bosna-Hersek-in bir bütün olarak çıkarlarını savunmaktadır ve savunmaya da devam edecektir" dedi.

Geri dönüşleri teşvik etmek ve sürdürülebilir kılmak için Türkiye'nin tahsis ettiği 10 yıl vadeli ve faizsiz 100 milyon Avro tutarındaki kredinin, amacına uygun şekilde kullandırılması için Bosna-Hersek makamlarıyla işbirliği içinde çaba gösterdiklerini ifade eden Arınç, "aynı şekilde, Bosna-Hersek'teki barış gücü olarak nitelendirilebilecek, EUFOR bünyesinde, Avusturya-dan sonra ikinci sırada gelen birliğimiz, gerek Butmir'deki, gerek Zenica ve diğer bazı şehirlerdeki LOT Evleri-ndeki varlığıyla, Bosna-Hersek-in güvenliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir" diye konuştu.

Arınç, "Bu ilke ve politikalarla, Balkan bölgesinin vatandaşlarına daha müreffeh bir yaşam sunması öncelikli hedefimizdir. Bosna-Hersek insanı ve özellikle siz gençler daha iyi bir yaşamı hak ediyorsunuz" dedi.

Kültür, sanat, spor alanlarında da bu topraklarda temayüz eden birçok yetenekli kişi olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, "Boşnak futbolcu Edin Dzeko'yu çok severek izliyorum. Zenica'da doğmuş ve yetişmiş olan sporcular arasında Türkiye-de oynayanlar da bulunmaktadır. Futbolcu Elvir Boliç'i oynadığı yıllarda başarılarıyla ve sempatikliğiyle Türkiye-de herkes sevmiştir. Bu topraklarda kimlikler o kadar iç içe geçmiştir ki, birini diğerinden ayırmak mümkün değildir" diye konuştu.

Bosna Hersek'in "Balkanların incisi" olduğunu, Zenica kentinin ise anlamı gibi -göz bebeği- olduğunu söyleyen Arınç, "Bu kıymetli hazinenize sahip çıkın, birbirinizi sevin, sayın" dedi.

Muhabir: Zlatan Kapiç

Yayıncı: Hüseyin Köşger - ZENİCA