Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Soruları Yanıtladı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, çözüm sürecine ilişkin, "Terör örgütü mensuplarının Türkiye topraklarını terk etmesi bu süreç içerisinde olacaklardan bir tanesidir. Bunun en kısa sürede tamamlanması bizim arzumuz, dileğimizdir" dedi.

Bozdağ, Ankara Congresium Kongre Merkezi'ndeki "Hüsn-i Hat Sergisi" açılışına gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Semra Özal'ın, eşi 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın

"şehit sayılmasına" yönelik çağrısını hatırlatarak, değerlendirmesini sorması üzerine, Bozdağ, Özal'ın vefatıyla ilgili şüpheleri ortadan kaldıran kararı mahkemenin vereceğini belirtti.

Kararın şu aşamada bilinemeyeceğine dikkati çeken Bozdağ, "Ama görev başında öldürülmüşse tabii o açıdan bunun şehit olup olmadığına ilişkin, görev başında ise şehittir. Benim şahsi görüşüm de öyle. Ama bu tabii mahkeme kararından sonra kesinleşecek bir şeydir" diye konuştu.

Teröristlerin sınır dışına çıkmalarıyla ilgili süreçte TSK'nın görevleriyle valilerin yetkilerine ilişkin bazı çalışmaların olduğu yönündeki haberler hatırlatılması üzerine Bozdağ, İl İdaresi Kanunu'na göre illerin güvenliğiyle ilgili sorumlulukların valilerde olduğunu kaydetti. Bozdağ, şunları söyledi:

"Vali, güvenlik güçleri ile bir asayiş veya terör sorununun neticelendirilmesi konusunda daha fazla bir güvenlik gücüne ihtiyaç duyarsa TSK'dan yardım isteyebileceğine ilişkin düzenleme vardı. Bu düzenleme, 1996'dan beri yürürlüktedir, yürürlüğünü devam ettirmektedir. Yapılan, bu yönde bir çalışma. Bunun usul ve esaslarının nasıl olacağına dair kanunda yer alan hükmün detaylandırılmasından ibaret bir çalışmadır."

-Çözüm süreci-

Teröristlerin sınır dışına çıkmasına yönelik tarihlere ilişkin değerlendirilmesinin sorulmasına üzerine Bozdağ, "Çözüm süreci, ismi üzerinde bir süreç. Bunun bir zaman alacağı muhakkaktır. Terör örgütü mensuplarının Türkiye topraklarını terk etmesi bu süreç içerisinde olacaklardan bir tanesidir. Bunun en kısa sürede tamamlanması bizim arzumuz, dileğimizdir" diye konuştu.

Piyanist Fazıl Say'ın hapis cezasına çarptırılmasına yönelik soru üzerine de Bozdağ, şu yanıtı verdi:

"İnsanların düşüncelerini herhangi bir engele takılmadan özgürce ifade edebilmeleri hukuk devletinin gereğidir. Düşünceler şok edici, rahatsız edici olabilir. Herkesin kabul etmediği fikirler olabilir. Ne tür olursa olsun bunların özgür bir biçimde ifade edilmesi ve herkesin de bu ifadelere saygı duyması doğru, esas olandır. Ancak düşüncenin ötesinde küfürleri, hakaretleri, insanların kabul ettiği bir takım değerleri aşağılamayı fikir özgürlüğü olarak kabul edersek o zaman da bu özgürlüğün, fikir özgürlüğünün içerisine biz küfür özgürlüğünü, hakaret özgürlüğünü dahil etmiş oluruz. Onun için fikir özgürlüğü ile küfür özgürlüğünü, hakaret özgürlüğü ile düşünce özgürlüğünü birbirinden ayırt etmekte fayda vardır. Sayın Say, büyük bir sanatçıdır. Biz kendinin sanatı ile iftihar ediyoruz ancak söylediği sözler, bu ülkede yaşayan insanların neredeyse tamamını rencide edecek nitelikte, fikir özgürlüğü kapsamında bana göre değil. Bir değerlere karşı küfür niteliğinde sözler olarak görüyorum. Tabii mahkemede böyle bir değerlendirmeye gittiği için ceza vermiştir. Kimse fikir özgürlüğü ile küfür özgürlüğünü birbirine karıştırmamalıdır." - ANKARA