BDP Rol Çaldırmaktan Rahatsız

Kürt siyasetinin öncü isimlerinden Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana'nın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesine karşı çıkan BDP, Zana'nın görüşmeye ilişkin açıklamasının hemen ardından bir miting projesiyle ortaya çıktı.

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile Diyarbakır bağımsız milletvekilleri Aysel Tuğluk ve Gültan Kışanak, Leyla Zana'nın açıklamasından bir saat sonra basın toplantısı düzenledi.

TUĞLUK: ÖCALAN'SIZ ÇÖZÜM OLMAZ

Çözüm umutları için Tuğluk, " PKK'yi, BDP'yi, sayın Öcalan'ı dışarıda bırakan bir çözümün gerçekleşme şansı yoktur" diye konuştu. 14 Temmuz'da Diyarbakır'da gerçekleştirmeyi planladıkları mitingin amaını ise şöyle ifade etti:

"Devleti, bu eli bir kez daha tutmaya davet edeceğiz. Halk iradesi, sayın Öcalan'ın özgürlüğü çerçesindedir. Devleti, İmralı'daki hiçbir hukuk tanımayan politikasından vazgeçmeye davet edeceğiz. Öcalan'ın diyalog koşullarına açık hale getirilmesi ve özgürlüğünün sağlanmasını da talep edeceğiz. Halkımızı, bize dayatılan itibarsızlaştırma ve onursuzlaştırmaya karşı direnişe, kararlılığa davet ediyorum"

DEMİRTAŞ: TARİHİ BİR SIÇRAMA OLACAK

Türkiye'nin her yerindeki Kürtler'i miting için Diyarbakır'a çağıran Demirtaş da şöyle konuştu:

"Tarihi bir miting olacak. Özgürlüğün bedelini en ağır şekilde ödeyerek bugünlere geldik. Bu toprakların görüp göreceği en büyük kitlesel etkinlikleri gerçekleştirdik. Ortadoğu'da Kürt halkını gerçek bir aktör haline getirdiğini gördük bütün mitinglerin. Ortadoğu'da tarihin yeniden yazıldığı dönemde tarihi sıçaramalara yol açabilecek bir miting.

Bu dakikadan itibaren özgürlüğe doğru bir tek adım ilerleyeceksek kendi öz gücümüzle olacak. Özgürlük, başkalarının bize sunabileceği bir nimet, bir lütuf değildir. Sıradan bir miting olmayacağı kesindir. Hükümet de bu mitingin ortaya çıkaracağı siyasi iradeyi doğru okumalı. Tıkanan sürecin önünü açabilecek en büyük, kararlı irade budur. Gerçekten çözüm korusunda adım atmak istiyorsa 14 Temmuz mitingi, bu açıdan hükümetin çözüm iradesine sunulacak en büyük destektir.

"ZANA- ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ İNŞALLAH HAYIRLI OLUR"

Demirtaş, konuyla ilgili soruları cevaplamaktan yana olmasa da Leyla Zana ve Başbakan Erdoğan görüşmesi için şunları söyledi:

"Hayırlı olması Başbakan'ın, İmralı ve Oslo sonrası protokollere yaklaşımıyla doğrudan bağlantılı. İnşallah hayırlı olur. Top, Başbakan'ın sahasında. Bir muhataplık tartışması yok. Oslo'da 2,5 yıl görüşme vardı ve protokol yürütülmüştür. Hükümet mevcut protokolleri reddettiği için süreç tıkandı. Halkımız kendi muhataplarını ortaya çıkardı"

GÖRÜŞME İÇİN NE DEDİLER?

Öte yandan Leyla Zana'nın açıklamalarının ardından Habertürk TV yayınına katılan isimler de görüşmeyi değerlendirdi.

CEVAT ÖNEŞ (MİT ESKİ MÜSTEŞAR YARDIMCISI): BU GÖRÜŞME MİLATTIR

"Kürt siyasetinin genel olarak bilinen talepleri, bu taleplerin Başbakan'la paylaşılması ve görüşmenin çok nazik ortamda geçtiğinin ifade edilmesi, önemli bir adım.

Kürt siyasetinin taleplerinin demkoratik ortamda çözüleceğine dair bir inanç ve toplumda da istek var. Oslo görüşmelerini milat olarak ifade etti Zana ama bu görüşme, kendi kimliği ve siyaseti çerçevesinde ve hitap ettiği kitle çerçevesinde bir milattır"

ALTAN TAN (BDP DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ): ASIL BAŞBAKAN NE DEDİ?

"Zana'nın Başbakan'a ne söyleyeceği belliydi zaten. Biz ömrünü bu mücadelede geçirmiş bir kıymetli kardeşimizin, arkadaşımızın ne söyleyebileceğini biliyorduk. Üzerine düşeni en doğru biçimde yapmıştır. Aşağı yukarı bütün Kürt siyasetçiler yıllardır söylüyor bunları. Ama keşke Başbakan'ın olaya nasıl yaklaştığını, somut 'evet' ve 'hayır'larını söyleseydi. O zaman netice alıcı bir yol takip ederdik. Netice alınması için şunlar lazım:

1- Başbakan yol haritası ortayla koymalı

2- Attığı adımlardan geri dönmemeli, duraksamamalı. Bunun tahribatı daha büyük ouyor.

3- Müzakerelerin başlaması lazım. Başlatmazsa her şey başa dönecek.