Bekir Bozdağ'dan "Sinop Olayları" ve "Başkanlık Sistemi" Açıklamaları

Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde düzenlenen "Hükümet Sistemi Arayışları ve Başkanlık Sistemi" başlıklı konferansa katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, konferans sonunda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bozdağ, başkanlık sistemiyle ilgili sorular üzerine "İnönü döneminde, Atatürk döneminde, Atatürk ne dediyse, hükümet onu yapmıştır, onu uygulamıştır, bakanlar, başbakanlar hakeza. İnönü döneminde İnönü'nün dediği. Menderes'in döneminde de Sayın Bayar temsili bir noktada durmuştur ama Menderes'in dedikleri olmuştur. Adı öyle olmayabilir ama fiilen başkanlık dönemidir" dedi.

ŞİDDETE BAŞVURANLAR FİKİR SAHİBİ OLMAYANLAR

İmralı'ya gidecek BDP'li heyetle ilgili bir gelişme olup olmadığı sorulunca Bozdağ, "Şu ana kadar benim bildiğim, henüz ortaya çıkmış bir şey yok. Adalet Bakanımız, müracaatlar olması üzerine gerekli değerlendirmeyi yapacak, ona göre izin verecektir. Müracaatlar henüz yapılmadı diye biliyorum" dedi. Bekir Bozdağ, Sinop'ta BDP'li vekillere yapılan saldırının sorulması üzerine, şunları söyledi:

"Sinop'ta yapılan olaylar çirkin olaylar. Sonuçta Sinop'a gidenler TBMM'nin milletvekilleri, onlar Çorum'da olduğu gibi orada da gidip, konuşmuş olsalardı, kimse bir zarar görmeyecekti. Çorum'a gittiler, orada konuştular, fikirlerini söylediler, insanlar beğendi veya beğenmedi. Beğenmeyenler, eleştirisi varsa, bunu söyleyebilir. Ama insanlar görüşlerini açıklamak üzere bir yere gittiği zaman onların karşısına taşla, sopayla, şiddetle çıkmak fevkalade yanlıştır. Tabii bu olaylara karışanların bütün Sinop'u temsil etmediklerini biz de biliyoruz. Çünkü Sinop halkının, ben eminim ki, yüzde 95'i, belki yüzde 99'u bu yaşanan olaydan üzüntü duymuştur. Ama maalesef her yerde böyle yapabilen, çirkin olaylar olmasına sebep olan yaplar olabiliyor. Bundan fevkalade üzüldük. Umarız ilgili partiler de bu noktada kendi tabanlarına, seçmenlerine gerekli uyarıyı yaparlar. Çünkü orada CHP'nin, MHP'nin bazı taraftarlarının olduğuna dair de değerlendirmeler yapılıyor. O yüzden onlar da sağduyu çağrısı yaparlarsa isabetli olur. Çünkü Türkiye'de görüşlerin söylenmesinden hiç kimsenin korkmaması lazım. Ben şunu savunuyorum her zaman, Türkiye'de her milletvekili, Türkiye'nin her iline gidebilmeli ve her ilinde kendi inandığı düşünce neyse onu müdafaa edebilmeli. 'Falanlar şuraya gidemez, filanlar buraya gelemez' şeklinde yaklaşım, bizim zihinlerde hala demokrasiyi, ifade hürriyetini içselleştiremediğimiz anlamına gelir. Bizim düşüncelerimizi herkes kabul ediyor mu? Etmiyor. Biz nasıl söylüyorsak, başkaları da söylesin, onların karşısında düşüncesi güçlü olanlar da çıkarlar derler ki, 'Bunlar yanlış söylüyorlar, şu dediği yanlış, bunlar yanlış, bizim dediğimiz daha doğru'. Fikri güçlü olanlar eline sopa, taş almazlar, şiddete başvurmazlar. Şiddete başvuranlar fikir sahibi olmayanlar. Fikir sahibi omadıkları için ancak taşla kendilerini ifade edebiliyorlar. O yüzden herkes kendini ifade edebilmeli ve Türkiye herkesin, her yerde kendini ifade edebildiği demokratik bir ülkedir, öyle olmaya da devam edecektir."

OBAMA'NIN ZAVALLI BİR DURUMU VAR

Bozdağ, konferansta yaptığı konuşmada, Atatürk, İnönü ve Menderes dönemlerinin de birer başkanlık dönemi olduğuna ilişkin sözleri hatırlatılınca, şöyle devam etti:

"Daha önce de söyledim. Sadece benim görüşüm de değil. Bu konuyu objektif araştıran herkesin görüşü budur. İnönü döneminde, Atatürk döneminde, Atatürk ne dediyse, hükümet onu yapmıştır, onu uygulamıştır, bakanlar, başbakanlar hakeza. İnönü döneminde İnönü'nün dediği. Menderes'in döneminde de Sayın Bayar temsili bir noktada durmuştur ama Menderes'in dedikleri olmuştur. Adı öyle olmayabilir ama fiilen başkanlık dönemidir. Benim hiç tereddütüm yok o konuda. Uygulamaya bakın Amerikan Başkanlık Sistemi'nden daha güçlü bir sistemdir. Çünkü Obama'nın zavallı bir durumu var. Bizim Burhan Hoca öyle diyor, 'Zavallı Obama' diyor, niçin parlamentoda hiçbir etkisi yok. Ama hem Atatürk'ün, hem İnönü'nün, hem Menderes'in, hem yürütme hem yasama elindedir ve tam bir başkanlık sistemidir. Bugünkü Amerikan sisteminden daha güçlü başkandırlar."

BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN VAZGEÇEBİLİRİZ

Başkanlık sitemini savnduklarını vurgulayan Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:

"Başkanlık sisteminin Türkiye için doğru olduğunu söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz. Muhalefet partileri yeni anayasa konusunda şunu ifade ediyorlar, 'Ak Parti Grubu, başkanlık sistemi önerisini gündeme getirdi, dolayısıyla yeni anayasa yapım sürecini tıkadı' şeklinde bir değerlendirme yapıyorlar. Bu büyük bir çarpıtma. Çünkü, bütün partilerin Uzlaşma Komisyonu'nun aldığı kararlar çerçevesinde çalışma esasları şöyle belirleniyor, üzerinde mutabakat olunan konular kabul edilip, geçliyor. Mutabakat olmayan konular olduğu zaman erteleniyor, daha sonra tekrar üzerinde müzakere yapılıyor. Bu anlamda CHP'nin, MHP'nin, BDP'nin üzerinde mutabakat sağlanmayan önerileri var, onlar ertelendi. Ak Parti Grubu'nun başkanlık önerisi de üzerinde mutabakat sağlanamayan bir öneridir. Dolayısıyla bunun da görüşmesi ertelenmiş durumda. Ama biz şunu söylüyoruz, eğer Uzlaşma Komisyonu uzlaşmayla milletin önüne bir anayasa metni koyar da, derler ki, 'Başkanlık sistemi hariç biz anayasanın diğer bütün hükümleri üzerinde uzlaştık' derlerse, o zaman biz başkanlık sistemi önerimizin yeni anayasanın önünü tıkamasına izin vermeyiz. Bu taktirde başkanlık sisteminden vazgeçebiliriz, diye söyledik. Ama bir uzlaşma olmadığından sadece başkanlık sisteminin anayasayı tıkadığını söyemek fevkalade yanlıştır. Biz, yeni anayasayı engellememesi için bunu söylüyoruz, yoksa başkanlık sistemi konusundaki talebimizden vazgeçmiş olmayacağız. Yeni anayasa hayata geçecek ama Türkiye bun konuyu tartışmaya devam edecek. Yeni anayasa döneminde bu sistem hayata geçebilir. Çünkü, şu da çok açık şu anda Uzlaşma Komisyonu'nun yaptığı anayasa eski Türkiye'nin son anayasasıdır. Ama yeni Türkiye'nin ilk anayasası değildir. Yeni Türkiye'nin ilk anayasasının inşallah buradaki gençler yapacaktır. Bugünkü yapılandan daha iyi olacaktır." - İstanbul/ Kadıköy