Bolu - Makine Bozulunca Ameliyat Yarıda Kaldı

Makine bozulunca ameliyat yarıda kaldı

Bolu'da, özel bir hastanede beynindeki tümör nedeniyle ameliyata alınan 3 çocuk annesi 60 yaşındaki İlhan Yaman'ın saçları kesilip kafa derisi açılırken, kemik kesme makinesinin arızalanması sonucu operasyon sonlandırıldı. İlhan Yaman başka bir hastanede ameliyat edilirken, ailenin şikayeti üzerine soruşturma başlatıldı.

Bolu Karaçayır Mahallesi'nde oturan İlhan Yaman her iki bacağındaki güçsüzlük ve yürüme zorluğu şikayeti ile Sağlık Mahallesi'nde bulunan özel bir hastaneye götürüldü. Beyninde tümor olduğu belirlenen İlhan Yaman, 11 Eylül günü ameliyata alındı. İlhan Yaman'ın saçları kesilerek kafa derisi açılırken, kemik kesme makinesinin bozulması nedeniyle ameliyat sonlandırılarak, kafa derisi dikildi. Ameliyathanenin önünde bekleyen yakınlarına, "Hastaya narkoz verildi, kafa derisi açıldı. Ancak kafatasını keseceğimiz zaman bir aksilikle karşılaştık. Kemik kesme makinesi çalışmadı" denildi. Ameliyatı gerçekleştirecek olan Beyin ve Sinir Cerrahı Prof.Dr. M.N.D. ameliyathanedeki şartlar nedeniyle ameliyatı gerçekleştiremeyeceğini söyledi. Ailesi bunun üzerine İlhan Yaman'ı 5 gün sonra Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi'ne götürdü.

İlhan Yaman ameliyat olduktan sonra gerekli tedavilerinin ardından evine döndü. İlhan Yaman'ın ailesi Bolu'da bulunan özel hastane hakkında Bolu Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulundu. İl Sağlık Müdürlüğü de ailenin şikayeti sonrası soruşturma başlattı.

İlhan Yaman'ın kızı 30 yaşındaki Derya Yaman Çekkir, "Annemin beynindeki tümörün sol tarafına baskı yaptığı ve hayati fonksiyonlarının tehlike altında olduğu belirtildi. Annemi ameliyata aldılar. Ameliyathaneden bize annemin kafasının kapatıldığı ve doktorun bize bilgi vereceği yönünde haber geldi. Ameliyattan sonra doktor bize, "Hastanıza narkoz verdik. Kafa derisini açtık, ancak kemiği keseceğimiz zaman bir aksilikle karşılaştık. Kemik kesme makinesi çalışmadığı için hastayı tehlikeye atmamak için kafa derisini kapattık. Uyanmasını bekliyoruz ve sonra yoğun bakım ünitesine alacağız" dedi. Ameliyatı da bir gün sonra yapacaklarını söylediler. Akşam muayene gelen doktor bey ise bize yarın bizlerle konuşup bize seçenekler sunacağını söyledi. Biz ameliyatın olup olmayacağını sorduğumuzda ise doktor bize, "Bende şoktayım. Böyle bir şeyle ilk kez karşılaşıyorum. Bu travmayı benim de atlatmam gerek ve yarın ameliyat yapmayacağım" dedi. Sabah ise bizi odasına çağırarak hastayı taburcu etmek istediğini, hastanın genel durumunun iyi olduğunu, ödemin tümöre olan baskısını hafiflettiklerini, hastanın yürümesine bakıp taburcu edeceğini söyledi. Bunun üzerine biz de annemi bir haftadır yürütmediklerini ve taburcu olmak için imza atmayacağımızı kendisine söyledik. Annemin ödemden dolayı epilepsi krizi geçirme riski var, kafa derisi açılmış, bağışıklık sistemini azaltan ilaçlar kullanıldı ve bu nedenle annem enfeksiyona açıktı. Bu nedenle biz hastaneden taburcu edilmesini istemedik" dedi.

Hastane hakkında şikayette bulunduklarını söyleyen Derya Yaman Çekkir, şöyle konuştu:

"Hastane yönetimiyle görüşmemizde hastamızın sevkinin yapılacağını ve ambulans temin edeceklerini, sorumluluğun da kendilerinde olduğunu açıkladılar. Sevk için başhekime gittiğimizde kendisinin izinli olduğunu öğrendik. Sevk verilemeyeceğini ve hastaneden bize çıkış verileceği söylendi. Sevk verileceğinin bilinmesine rağmen o gün hastanede başhekimin olmaması, sevk yerine bize çıkış verilmek istenmesi ve sorumluluğun üzerlerinden atılmak istenilmesi karşısında biz artık gerildik. Yaşanan gerginlikten 10-15 dakika sonra sevkimizi yaptılar. Bize ambulans tahsis ettiler ve bizim seçmiş olduğumuz Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi'ne götürdük. Annem orada ameliyatını oldu ve şu an sağlığı iyiye gidiyor. Yaşanan olaylardan sonra özel hastane hakkında İl Sağlık Müdürlüğü'ne şikayette bulunduk. Soruşturma başlatıldı ve şu an soruşturma devam ediyor. Bizim canımız yandı ve en küçük bir şeyden dahi kimsenin canının yanmasını istemiyoruz"