Bu Mehter Takımı Çok "Özel"

SİNAN ÖZMÜŞ - Antalya'da engellilerden kurulan mehter takımı, çeşitli etkinliklerde seslendirdikleri marşlarla ilgi görüyor.

Engelli Eğitim, Kültür, Sağlık ve Spor Vakfı Antalya Şube Başkanı Gülcan Ay'ın girişimleri sonucu 13 ila 51 yaşları arasındaki bedensel, görme, işitme, zihinsel engelli ile otistik ve down sendromlu 24 engellinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan mehter takımı, kurulan bir çadırda su bidonlarıyla antrenman yapmaya başladılar.

Yaklaşık 1,5 yıl süren bu çalışmanın ardından Kepez Belediyesinin destekleriyle enstrümanlarına kavuşan engeliler, özel gün ve haftalarda çeşitli kurum ve kuruluşların etkinliklerinde sahne alarak, öğrendikleri beş marşı izleyicilere dinletiyorlar.

1,5 yıl önce hayata geçirildi

Dernek Başkanı Gülcan Ay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dernek şubesini 2013 yılında kurulduğunu, o günden beri engellilerden oluşan mehter takımı kurma fikirlerinin olduğunu söyledi.

Yaklaşık 1,5 yıl önce fikirlerini hayata geçirdiklerini ve Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü'nün destekleri sayesinde bugünlere geldiklerini anlatan Ay, "1,5 yıl oldu ve 5 marşla şimdi sahnelerde yer almaya başladık. Çocuklarımız çok mutlu. Ailelerimiz çok mutlu. Amaç onları topluma kazandırmak. Toplumda fark edilmelerini sağlamak. Yaptığımız bu işten son derece mutluyuz." diye konuştu.

Ay, mehter takımı kurarken, diğer çocuklarda olduğu gibi engellilerin de bir şey yapabileceklerine inanmakla yola çıktıklarını ifade ederek, çocukları "Yapabilirsiniz" diyerek motive ettiklerini anlattı.

Her insanın yapabileceği şeyler olduğu gibi yapamayacağı şeylerin de olduğunu vurgulayan Ay, şöyle konuştu:

"Burada farklı konseptlerde 24 çocuğumuz mehteran takımında görev alıyor. Hepsi aynı işlemi yapmıyor. Farklı farklı aletleri çalıyorlar. Çalamayacak düzeyde olanlar da bayrak tutuyorlar. Dolayısıyla bu grubun içine dahil olmuş oluyorlar. Hepsi, herkesin bir görevi olduğunu ve o görevi layıkıyla yapmak istediklerinin bilincinde. Onları yapabileceklerine inandırdık. Aileleri de inandırdık. Çünkü böyle çalışmalar sadece bir kişinin emeğiyle olmuyor. Gerçekten arkada bir ordu gibi ailemiz, belediyemiz, hocamız vardı."

Hedef turneye çıkmak

Dernek Başkanı Ay, mehteran takımında yer alan engellilerin artık sahne ve mikrofon heyecanı yaşamadıklarını ve kendilerini ifade etmekte zorluk yaşamadıklarını vurguladı.

Engelli bireyleri engelsiz bireylerden ayırt etmemek gerektiğinin altını çizen Ay, şunları kaydetti:

"Nasıl ki çocuklarımız bir şey yapabildiği zaman kendine güven geliyorsa engelli çocuklarımız için de bu böyle. Güven kazandılar. Kendine güven kazanan birey evin içinde de güven ifade etmeye başladı. Ailede de bir farkındalık gelişti. 'Benim çocuğum bir şeyler yapabilir.' diye bu kez aile de çocuğuna karşı bir farkındalık geliştirdi. Dolayısıyla sahne aldığımız yerlerde, toplumda da 'Engelli bireyler mehteran takımı kurmuşlar. Çok da güzel icra ediyorlar' diye bir farkındalık gelişti. Bizim amacımız da buydu. Her geçen gün de marşların sayısını artırarak, ilerleyen dönemlerde turnelerle devam etmeyi düşünüyoruz."

"Su bidonları ile ritim"

Mehteran takımının eğitmeni Ali Uşaklı da çocukları önce ritimle tanıştırdıklarını söyledi. Ritim duygusu ve müziğin engellilerin daha önce hiç çalışmadıkları bir olay olduğunu dile getiren Uşaklı, "Çalışmalara çadırda başladık. Davullarımız bile yoktu. Su bidonları ile ritim vurarak böyle bir süreç geçti. Bir yıl içerisinde enstrümanlarımız geldi. Vurmalı sazlarla şarkı ve sözleriyle birlikte yürüyüşler yaparak biz bu işi aştık." diye konuştu.

Uşaklı, yaptıkları çalışmalar sonucunda engellilerin ritim duyguları, müziği hissetme ve müziğe adaptasyonlarının geliştiğinin altını çizerek, artık engellilerin hiç problem olmadan marşları çalabildiklerini anlattı.

"Farklı bir duygu"

Mehter takımında zurna çalan görme engelli Türkçe Öğretmeni Selami Çiftçi de arkadaşı vasıtasıyla mehter takımına girdiğini belirterek, daha önceden kaval ve ney çalmayı bildiği için zurna çalmanın kendisi için zor olmadığını dile getirdi.

Sahnede olmanın başlı başına farklı bir olay olduğunu dile getiren Çiftçi, "Önünüzde izleyici kitlesi var ve siz onlara hitap ediyorsunuz. Kendiniz bir şeyler başarıyorsunuz. Farklı bir duygu." ifadelerini kullandı.