Budapeşte Süreci 6. Bakanlar Konferansı

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, "Düzensiz göç hem kaynak ülke hem geçiş ülke hem de varış ülkesindeki düzeni, olumsuz etkileyebilecek bir etki uyandırmaktadır." dedi.

Aynı zamanda Budapeşte Süreci Eş Başkanı olan Szijjarto, Budapeşte Süreci 6. Bakanlar Konferansında, konferansın çok açık bir şekilde geleceğe dönük atılan önemli bir adım olduğunu anlattı.

Szijjarto, göç konusunun çok belirgin bir şekilde Avrupa'nın gelecekteki güvenliğini tehdit altına aldığını dile getirerek, "Budapeşte Süreci'ne Macaristan olarak sadece Budapeşte isminin bu sürece verilmesinden ötürü değil içeriği ve bu alanda yapılması gerekenlerden dolayı büyük önem veriyoruz." dedi.

Dayanışma ve birlikte çalışmanın son derece önemli olduğunu düşündüklerini belirten Szijjarto, "Budapeşte Süreci bu türden bir diyaloğun kurulabilmesi için çok değerli bir platform. Dünyada göç sürecinin nasıl yönetilmesi gerektiği çok önemli." ifadelerini kullandı.

Düzensiz göçün kendileri için son derece tehlikeli bir fenomen olduğuna dikkati çeken Szijjarto, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Düzensiz göç hem kaynak ülke hem geçiş ülke hem de varış ülkesindeki düzeni olumsuz etkileyebilecek bir etki uyandırmaktadır. Evlerini terk eden insanlar hem kendilerini hem de gittikleri yerlerde sorunlara yol açıyorlar. Bunun sonuçlarını birçok Avrupa ülkesinde güvenlik alanında yaşayan sorunlarla gördük. 2015 yılı bu anlamda düşünce yapımızı Avrupa'da göçe bakış açımızı değiştiren önemli bir yıldı. Bu dönemde çok önemli ve daha önce karşı karşıya kalmadığımız olaylar yaşadık. En azından 1,5 milyon düzensiz göçmen AB bölgesine giriş yapıp sınır ihlallerine neden olmuştur. Bu göçmenler kimlerdir, ne gibi planlarla bu ülkelere geldiler? Tam olarak bilmiyoruz. Bu hareketlilik terör örgütlerine de önemli bir fırsat sunmuş oldu. Tabii ki bütün göçmenler terörist değil ama eğer kontrol edilemeyen yüksek sayıda bir göçmen hareketinden söz ediyorsak terör örgütlerinin de dünyanın diğer bölgelerine geçişinin daha kolay olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. 400 bine yakın göçmen düzensiz bir şekilde Macaristan'a girdiler ve Macaristan kültürü içinde sorunlara neden oldular. Biz böyle bir süreci tekrar yaşamak istemiyoruz."

"Türkiye'ye teşekkür ediyorum"

Szijjarto, göçmenliğin temel bir insan hakkı olup olmadığının tartışılması gerektiğini kaydederek, iki barışçıl ülkenin sınırının ihlal edilmesi halinde bu kişilerin artık mülteci olmadığı belirtti.

Göç sorununu tüm dünya olarak hep birlikte tartışma ve çözmeye çalışmaları gerektiğinin altını çizen Szijjarto, "Bu anlamda Türkiye'ye özellikle teşekkür etmek istiyorum. Burada 4 milyon mülteci var. Avrupa Birliğinin verdiği karar doğrultusunda 3 milyar avro Türkiye'ye verildi. Bunun ilk bölümü ödendi ve ikinci bölümü de verilecek. Ürdün, Lübnan ve Irak'a da büyük saygı duyuyoruz çünkü çok sayıda göçmeni kendi ülkelerinde barındırıyorlar. Macaristan olarak okul, hastane, ev yapmak gibi projelerle bu insanlara yardım ediyor ve onları evlerine geri dönme konusunda desteklemeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Szijjarto, yakın zamanda uluslararası topluluğun göçmen konusunu durdurmaya çalıştığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Göçmenlik hareketini durdurmanın ötesinde kök nedenlerini incelediğimizde başka sorunlarla karşılaşıyor ve gerçekten yapılması gerekeni görüyoruz. Bunlar yasal nedenler, siyasi güçlükler, güvenlikle ilgili konular olabilir. Göçmenlik bu bağlamda ulusal düzlemde kararlaştırılıp yönetilmesi gereken bir konu da olmalı. Birbirimize baskı uyguladığımız bir süreci de yaşadık. Çünkü her ülkenin kendi kararını kendi verme özgürlüğü vardır. Bu konuda da aslında karşıt fikirler üretilebilir. Göçe karşı verdiğimiz bu küresel mücadele de biz de bulunmak istedik. Macaristan, ABD, Polonya gibi ülkelerle BM Genel kurulunda 4'e 9 ülke olarak karşı oy kullandık. Dolayısıyla göçle küresel mücadele bizim için ön yargılı bir belgedir. Çünkü güvenlik konusu burada göçmenlik bağlamında ele alınmamıştır. Küresel göç sözleşmesi insanların güvenliği, varış ülkelerine giderken yaşadıkları ve gelecekte yaşayabilecekleriyle ilgili önemli bazı yargılarda bulunuyor. Dünya ülkeleri olarak ya varış ülkesi ya geçiş ülkesi ya da menşei ülke olacağız. Ancak biz Macaristan olarak bunlardan üçü de olmak istemiyoruz. Budapeşte Süreci'nde biz etkin bir taraf olarak devam edeceğiz. Biz de düzensiz göçe karşı vereceğimiz savaşta iş birliğimizi Türkiye ile paylaşacağız."

"Göç konusu en zorlu problemlerden biri"

Konferansa video mesaj gönderen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise göç konusuna değindikleri için büyük memnuniyet duyduklarına dikkati çekerek, mesajında "Göç konusu şu anki zamanlarda en zorlu problemlerden bir tanesi ve işbirliği gerektiren bir durum. Budapeşte Süreci 25 yıldan fazladır gerçekleşen bir çabanın ürünüdür. Güvenli, düzenli göçün kompakt bir şekilde benimsenmesini tedarik etmiştir. Şu anda burada doğru bir şekilde yanıt verebilmek için işbirliğiyle bir araya gelmemiz ve faydalarına odaklanmamız gerekiyor. Aynı zamanda insan kaçakçılığının önlenmesi için gerekli adımları atmamız gerekiyor. Gösterdiğiniz çabalar için çok teşekkür ederim." ifadelerine yer verdi.