Burdur'un Yeniden "Güller Yöresi" Olması Hedefleniyor

Gökmen Yüce - Burdur'da son yıllarda gül üretiminin azalması üzerine üretimin yeniden artırılması için bazı kurumlarca çalışma yürütülüyor. Burdur Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, kentte 2005 yılında 4 bin 96 dekar alanda gül dikimi yapıldı, bin 582 ton gül elde edildi. 2012 yılında ise 3 bin 664 dekar alanda bin 300 ton gül üretildi. Günümüzde gül üretimi kentte merkeze bağlı İlyas ve Karakent köyleri ile Ağlasun ilçesi ve köylerinde yapılıyor.

Gül, Gülyağı, Tohumlar Satış Kooperatifleri Birliği, Burdurlu üreticilerden yılda 1 ton gül çiçeği alıyor. Geçen yıl üreticiye kilogram başına 3 lira ödeyen birlik, bu yıl ise alış fiyatını henüz belirlemedi.

Gül dikim alanları ve üretimin yıldan yıla azalması üzerine Lisinia Doğa ve Anti Kanser Projesi sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca ve bazı köylüler, gül üretiminin artırılması amacıyla çalışma başlattı.

"İnsanlar gülcülükten de para kazanılabileceğini görsün"

Sarıca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gül üretimine destek vermek amacıyla ilk etapta 120 dekar alanda organik gül projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Bu sayede yok olmaya yüz tutmuş bir kültürü diriltmek istediklerini vurgulayan Sarıca, "Bu yıl ilk güllerimizi az da olsa toplamaya başladık. Önümüzdeki yıllar daha verimli olacak. İstiyoruzki çevredeki insanlar gülcülükten de para kazanılabileceğini görsün. Organik olarak üretsinler. Çünkü dünya pazarlarında organik gül üretiminin büyük yeri var. Pazarlama konusunda sıkıntısı yok" dedi.

Sarıca, eskiden insanların "Göller ve güller yöresi" olarak bilinen Burdur, Isparta, Denizli ve Antalya gibi illere geldiğinde gölleri ve gülleri gördüğünü, bundan 20 yıl öncesine kadar Burdur'un büyük bölümünün gül bahçeleriyle kaplı olduğunu anlattı. İnsanların günün şartları ve daha çok para kazanma hırsıyla büyükbaş hayvancılığa yöneldiğini, bu nedenle Burdur'daki gül üretiminin bitme noktasına geldiğine dikkati çeken Sarıca, "Son yıllarda Burdur'daki gül tarlası miktarının azaldığı söyleniyor. Yani bu demek oluyor ki gül tarlaları konusunda çok büyük bir kıyım yaşandı" diye konuştu.

"Bir kültür yok oluyor"

İnsanların hayvancılıktan para kazanamadıklarını, bu arada da bir kültürün yok olduğunu vurgulayan Sarıca, şöyle devam etti:

"Hem göllerimiz hem gül kültürümüz yok oldu. Eskiden insanlar gülünü toplayamayan kişilere yardım ederdi. Hep birlikte çalışırlardı ama şimdi böyle bir kültür kalmadı. Artık gül bahçeleri tamamen bozuldu. Onun yerine mısır, yonca ekiliyor. Göle giden sular da artık mısır ve yonca tarlalarında su rezervi olarak kullanılmaya başlandı."

Sarıca, Burdur Gölü'nün her geçen gün hızlı bir şekilde çekildiğini, bunun en temel nedeninin üretilen yem bitkilerinin çok fazla su tüketmesi olduğunu söyledi. Bu tehlikeyi gördükleri için gül kültürü ve göller yöresiyle ilgili bir proje hazırladıklarını anlatan Sarıca, amaçlarının unutulan gül kültürünü yeniden kazandırmak olduğunu bildirdi. Sarıca, gül üretimi ile çevreyi kirletmeden hem bol üretim hem bol kazanç sağlanabileceğini insanlara göstermeye çalıştıklarını ifade etti. - Burdur