Burundi'deki Siyasi Kriz

Burundi'de gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları, ülkede ifade özgürlüğünün kısıtlandığını savunarak tüm engellemelere karşın göreve devam edeceklerini duyurdu.

İnsan Hakları Topluluğunun (ITEKA) Başkanı Anschaire Nikoyagize, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ITEKA'nın, Burundi'nin imajına zarar verdiği, halkı kin ve nefrete teşvik ettiği gerekçesiyle geçen ay başında kapatıldığını belirtti.

Faaliyetlerinin resmi makamlarca sonlandırılmasının asıl nedeninin ülkede son dönemde yaşananlar olduğunu öne süren Nikoyagize, "Hükümet destekçilerinin gerçekleştirdiği şiddet olaylarını ortaya çıkardığımız için yetkililer bizi engellemeye çalışıyor ancak biz hükümetin baskıcı tutumuna rağmen çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.

İşkencenin Kaldırılması İçin Hristiyan Derneğinin (ACAT) Başkanı Maitre Armel Niyongere de ITEKA ile aynı gerekçelerle kapatıldıklarını savundu. Söz konusu şiddet iddialarıyla ilgili her hafta bir rapor hazırladıklarını kaydeden Niyongere, Burundi'nin çeşitli bölgelerinde bir süre önce 13 ceset bulunduğunu ileri sürdü.

Pierre Claver Mbonimpa'nın başkanlığını üstlendiği İnsan ve Tutuklu Hakkını Savunma, Koruma Derneği (APRODH), hükümet tarafından kapatılmasına karşın faaliyetlerine devam ediyor.

Mbonimpa, ülkede olan biteni yakından takip ettiklerini belirterek sorumluların er ya da geç cezalarını çekeceğini dile getirdi.

Gazeteciler sosyal medyayı kullanıyor

Çalıştıkları medya kuruluşları kapatılan ve sosyal medya aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışan gazeteciler ise SOS Medya/Burundi kampanyasıyla bir yıldır Burundililere ülkedeki gelişmeleri aktarıyor.

Kampanyanın sahibi Eloge Willy Kaneza, bağımsız gazetelerin kapanmasıyla oluşan boşluğu doldurmak amacıyla böyle bir adım attıklarını söyledi.

İçişleri Bakanlığı yetkilisi Terence Ntahiraja ise bu gazeteciler ile sivil toplum kuruluşlarını "kendi çıkarları için ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemek isteyen kişiler olarak" tanımladı.

Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın, hükümetle silahlı gruplar arasında Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'nda yer alan "Devlet başkanının yalnızca iki kez seçilebileceğine" ilişkin maddeye rağmen, Nisan 2015'te üçüncü kez devlet başkanlığı için adaylığını açıklamasının ardından ülkede siyasi kriz ve şiddet olayları başlamıştı.

Resmi verilere göre, ülkede son 1,5 yılda yaşanan şiddet olaylarında binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 300 binden fazla kişi güvenli bölgelere göç etmek zorunda kaldı.