Çocuğunuzu Alerjiden Koruyabilirsiniz

Geçtiğimiz gün Buca Belediyesi ile Buca Evka-1 Semt Evi'nde ortaklaşa düzenlenen seminerde Özel Tınaztepe Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarından Dr. Dilek Dalkıran, annelere yönelik yaptığı sunumda çocuklarda sık rastlanan alerjik hastalıklar hakkında bilgi vererek önemli uyarılarda bulundu.

Evdeki tozlar, deterjan, uzun tüylü halılar, peluş oyuncaklar çocuklardaki alerjik hastalıkların nedeni olabilir. İlk 3 yaşta ağızdan alınan maddelere karşı (en sık inek sütü, soya ve yumurta) alerji gelişimi ön planda iken, 3 yaştan sonra hava ile alınan alerjenlerle (Ev tozu akarı, küf mantarı, polenler, hayvan alerjisi) reaksiyonlar ön plana çıkar. Alerjik çocukların yüzde 90'ında ev tozu akarı alerjisi görülmektedir.

BUHAR FAYDALI DEĞİL

Uzm. Dr. Dalkıran, alerjinin kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu, ancak uygun bir ortamın sağlanmaması halinde hastalıkların kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayarak alerjik hastalıklara en çok neden olan ev tozu akarlarından korunma yolları için şu önerilerde bulundu:

"Yatak odası ve oturma odasından halı kaldırılmalıdır, nemlendiricilerin kullanımı ise kısıtlanmalıdır, buhar makineleri bilinenin aksine alerjiyi daha çok tetiklemektedir. Hastanın yatak odasındaki yatak, yastık ve yorgan alerjen geçirmeyen kılıflar ile kaplanmalıdır. Eğer yatak eski ise değiştirilmesinde yarar vardır. Kuş tüyü ve yün yastık ve yatak yerine sentetik olanları tercih edilmeli ve yatak takımları ev tozu akarları ve yumurtalarını öldürmek amacıyla her hafta 60 derecede yıkanmalıdır. Çocuklar tüylü oyuncaklarıyla uyumamalıdır. Tüylü oyuncaklar vakum temizleyiciler ile temizlenmeli ya da derin dondurucuda (-20 derece) bir gece bırakılmalıdır. Ayrıca hafif ve kolay yıkanılabilir perdeler seçilmelidir."

ERGENLİK DÖNEMİNDE İYİLEŞEBİLİYOR

Çocuklarda sık görülen alerjik astımdan da bahseden Uzm. Dr. Dalkıran, alerjik astımın ilk yıllarda daha çok virüslerle olan solunum yolu enfeksiyonları sonucu ortaya çıktığını, akciğerlerin gelişiminin henüz tamamlanmamış olması, küçük hava yolu çaplarının dar, kıkırdak dokunun az olması nedeniyle tekrarlayıcı bronş daralmasının meydana geldiğini söyledi.

4-5 yaş aralığında akciğerlerin gelişiminin tamamlanması ile erken yaşlarda astım belirtileri gösteren birçok çocukta hastalığın düzeldiğini kaydeden Uzm. Dr. Dalkıran, Düzelmeyen bir grup hastanın ergenlik çağında klinik bir iyilik dönemine girdiğini belirtti. Uzm. Dr. Dalkıran, "Genel olarak çocukluk çağında astım tanısı almış hastaların yüzde 50-60'ı ergenlik döneminde iyileşirler. İyileşen olguların bir bölümü orta yaş döneminde tekrar hastalık belirtileri göstermeye başlayabilmektedirler" dedi.