Çukurova'nın Afrikalıları

İSMİHAN ÖZGÜVEN - Osmanlı İmparatorluğu döneminde kimi muhafız kimi ise işçi olarak Türkiye'ye getirilen ve Adana'ya yerleştirilen, siyahi renkleriyle hemen dikkat çeken Sudanlılar, yüzyıllar önce yerleştikleri bereketli Çukurova topraklarında az sayıdaki nüfuslarıyla yaşamlarını sürdürüyorlar.

Yüzyıllar önce Sudan'ın For bölgesinden gelerek Adana'nın Yumurtalık ilçesinde Forlar adıyla kurulan köyde yerleşen ve bir dönem sayıları 700 kadar ulaşan Sudanlıların kökleriyle ilgili tek bildikleri şey başka bir ülkeden gelmiş olmaları...

Zaman içerisinde yaptıkları evliliklerle ten renkleri bile farklılaşan Sudanlılar, sadece ismini bildikleri, hiç görmedikleri, Sudan'ı merak bile etmiyor.

Gelenek ve göreneklerini unutan Sudanlılar, bir zamanlar köy olan şu anda da Yumurtalık ilçesi Asmalı Mahallesi Forlar Sokak'ta az sayıda kalan nüfuslarıyla Türk gelenek ve göreneklerine göre yaşıyor.

Ataları Sudan'ın For bölgesinden gelen Ahmet Atarcık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atalarının Sudan'da Fod diye bir yerden Adana'ya gelerek yerleştikleri bilgisine sahip olduğunu söyledi.

"Başka dil bilmiyoruz, sadece Türkçemiz var"

Kökenleriyle ilgili ne kendisinin, ne babasının ne de dedesinin bir şey hatırlamadığını dile getire Atarcık, "Buraya Sudan'dan bir kısım söylentiye göre muhafız bir kısım söylentiye göre de işçi olarak gelmişiz. Tam bilmiyoruz. Çok karışmışız. Zaman içerisinde evliliklerle çok karışmışız. Tam yozlaşmışız. Sudanlıyım da diyemiyorum. Bizimkiler geldiğinde Arapça konuşurlarmış. Kürtlerle evlilik yapmışız. Başka dil bilmiyoruz sadece Türkçemiz var." diye konuştu.

Bir zamanlar köylerinde nüfuslarının çok kalabalık olduğuna dikkati çeken Atarcık, ancak zaman içerisinde birçok kişinin buradan göç ettiğini ve şu an sokaklarında 30 kişinin ancak kaldığını kaydetti.

"Hepimiz kardeş olarak yaşantımıza devam ediyoruz"

Hiç kimseyle bir sorunları olmadan Türk gelenek ve görenekleriyle yaşantılarını sürdürdüklerini vurgulayan Atarcık, şöyle devam etti:

"Benim, Sudan ile hiçbir alakam yok. Sudan'da nasıl bir yaşantı olduğunu bilmem. Biz Türkiye doğmuş, büyümüş ve buranın şartıyla hareket ediyoruz. Türk vatandaşız Allah şükür aynı bayrak altındayız. Kimse bizi ayırt etmez. Bu Arap'tır bilmem nedir falan demez. Kimseyle sorunumuz olmaz. Bütün çevre köyler 'Forlar' denildiği zaman bilir, tanır. Urfalı Kürt, Adanalı Yörük nasıl yaşıyorsa ben de aynıyım, hiçbir ayrımımız yok. Biz hepimiz kardeş olarak yaşantımıza devam ediyoruz."

Atarcık, atalarının yüzyıllar önce geldiği toprakları bugüne kadar hiç merak etmediğini, Sudan denilinde aklına herhangi birşeyin gelmediğini, Adana'da doğduğunu, burada yaşadığını yani Adanalı olduğunu belirtti.

"Sudan, Sudan işte, ben oralıyım diyemiyorum ki" diye konuşan Atarcık, yıllar içerisinde yozlaştıklarını, ten renklerinin bile açıldığını, ilk Sudan'dan gelen ile kendilerinin renginin aynı olmadığını kaydetti.

Muzaffer Atarcık da köklerinin Sudan'dan gelme olduğunu bilmek dışında burasıyla ilgili bir bilgilerinin olmadığını dile getirdi.

Kendisinin kökeni Sudanlı olmayan biriyle evlendiğini ve dört çocuğunun bulunduğunu, renklerinin de beyaz olduğunu ifade eden Atarcık, ülkelerinin Türkiye olduğunu ve burada yaşamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Atarcık, bir zamanlar köy olan sokaklarında çok kalabalık olduklarını şu an ise sadece kökleri Sudan'dan gelen dört hanenin bulunduğunu dile getirdi.

Mahalle imamı Cuma Binbir de beş yıldır burada görev yaptığını ve ilk geldiğinde farklı renkte kişileri görünce şaşırdığını kaydetti.

Sudan'dan gelenlerin renklerinin bile artık değiştiğini dile getiren Binbir, "Zamanlar dillerini, geçmişlerini unutmuşlar Türklemişler. Memleket, yurt olarak burayı seçmişler bizden bir farkları yok. Kendimizden bir parça olarak görüyoruz, hiçbir problemimiz yok. Kültürleri de bizim kültürümüz." dedi.